ABD- 23.09.2025- 1954'te açılan ve yıllarca askeri amaçlarla uranyum zenginleştiren dev tesis, binlerce kişiye iş imkanı sağladı. Ancak yıllar sonra işçiler ve aileleri, sağlığın bedelini ödemeye başladı. Vina Colley isimli eski bir işçi, 1980'lerde tesiste çalışırken radyasyona ve kimyasal maddelere maruz kaldığını anlattı. Bugün kalp yetmezliği, sinir hastalıkları ve tümörlerle yaşam mücadelesi veriyor. Colley çalıştığı dönemdeki şartları "Radyasyon her yerdeydi, hiçbir korumamız yoktu" diye aktardı. Colley'in eşi melanomdan, iki erkek kardeşi farklı kanser türlerinden hayatını kaybetti. Kayınbiraderi de lenf kanserinden öldü. Çamaşırlarını yıkayan eşi de kısa süre sonra aynı kaderi paylaştı.
Yardımlar askıya alındı
On yıllar boyunca federal hükümet, nükleer tesislerde çalışan işçilere tazminat ödemeye çalıştı. Ancak Trump yönetiminin düzenlemeleriyle bu yardımları denetleyen kurullar süresiz olarak askıya alındı. Colley, "Aileler kanserden ölüyor ve temsilcilerimiz hiçbir şey yapmıyor. Bir kongre oturumu yapılmalı" diyerek sesini yükseltti.
Tesis, açıldığı yıllarda binlerce kişiye iş sağlamış, bölgenin en büyük gelir kaynağı olmuştu. Bugün de yüzlerce kişi çevre temizleme ve dekontaminasyon çalışmalarında çalışmaya devam ediyor.
Bazı aileler tesisi ekonomik katkıları nedeniyle desteklerken, diğerleri sağlık felaketlerinin göz ardı edilemeyecek boyuta ulaştığını söylüyor.
Kapanışın ardında bitmeyen etki
Piketon'daki nükleer tesis yıllar önce kapansa da etkileri hala sürüyor. Bölge halkı kanser, kalp rahatsızlıkları ve farklı ölümcül hastalıklarla yaşam mücadelesi verirken, birçok kişi bunun 'tesadüf olmadığını' dile getiriyor.