POLONYA- 11.11.2025- Sıtma gibi sivrisinek kaynaklı hastalıklar her yıl yüz binlerce can alıyor. Özellikle Afrika'da bu hastalıkların ağır etkileri yıllardır sürüyor. Uzun süre çözüm, sivrisineği öldürmeye odaklandı. Ancak 1960'lardan beri bilim insanlarının başka bir soruyu tartıştığı bildiriliyor. Ya sivrisinekleri öldürmek yerine, hastalık taşıyamaz hale getirirsek? Bu fikir, genetiği değiştirilmiş sivrisinek çalışmalarını doğurdu. Laboratuvarlarda bazı sivrisinek türlerinin DNA'sıyla oynanarak üremelerini durduran, hastalık bulaştırmalarını engelleyen veya yavrularının büyümesini önleyen türler geliştirildiği belirtildi.
'Paradigma değişiyor'
Unitaid adlı küresel sağlık kuruluşundan Jan Kolaczinski'nin, bu teknoloji için "Sivrisineğin genetik yapısını değiştirip hastalık taşıyamaz hale getirmek bir paradigma değişimi" dediği aktarıldı. Brezilya, Burkina Faso, Malezya ve ABD gibi ülkelerde yapılan denemelerde, müdahale edilen bölgelerde sivrisinek nüfusunun düştüğü ve sonuçların ümit verici olduğu söylendi.
Tek salınım yeterli olabilir mi?
Unitaid'in raporunda, en etkili yöntem olarak "gen sürücü (gene drive)" tekniği öne çıkarıldı. Bu yöntemde, laboratuvarda DNA'sı değiştirilen sivrisinekler doğaya salındığında, değiştirilmiş genin sonraki nesillere yüzde 100 aktarılabileceği belirtildi. Bu durum, hastalık taşıyan sivrisineklerin zamanla tamamen yerini değiştirilmiş türlere bırakabileceği ihtimalini gündeme getiriyor. Teorik olarak "tek seferlik bir salınımın bile sıtmayı belirli bölgelerde ortadan kaldırabileceği" ifade edildi.
Peki riskler neler?
Uzmanlar, genetiği kalıcı olarak değiştirmenin ekosistem üzerinde beklenmedik sonuçlar doğurabileceği konusunda uyardı. Ayrıca bazı çevre gruplarının, gen sürücü tekniğiyle değiştirilmiş sivrisineklerin doğaya salınmasına yıllardır itiraz ettiği bildirildi. Bilim dünyasında başka yöntemlerin de masada olduğu kaydediliyor. Bunlardan biri, sivrisineklerin yumurtalarına, hastalık bulaştırmasını zorlaştıran bakterilerin yerleştirilmesi. Bu yaklaşımın özellikle dang humması gibi bazı hastalıklarda etkili olduğu deneylendiği aktarıldı.