ANKARA- 16.09.2025- 12 Eylül darbesinin 45'inci yıldönümü ve takip eden hafta sonunda, müzeyi 7 bin 500 kişi ziyaret etti.
Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ni 3 günde 7 bin 500 kişi ziyaret etti. Müze, demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül darbesinin yıl dönümünde, binlerce kişiyi bir araya getirdi. O yıllarda Ulucanlar'da kalanlar, yolu bir şekilde Ulucanlar'dan geçmiş olanlar, darbe döneminin tanığı olanlar ve yakınları, Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ne adeta akın etti. Müze, 12, 13 ve 14 Eylül tarihlerinde 7 bin 500 kişiyi ağırladı.
HEM ACILAR, HEM HATIRALAR TAZELENDİ
Türk siyasi tarihinin en önemli duraklarından biri olan Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ne büyük ilgi gösterilmesinin kendilerini çok memnun ettiğini söyleyen Altındağ Belediye Başkanı Dr. Veysel Tiryaki "Ulucanlar Cezaevi Müzesi Ankara için çok önemli bir simge… Ülkemizin yaşadığı karanlık yıllarda pek çok siyasetçinin, yazarın, edebiyatçının, gazetecinin yolu buradan geçmiş. Burası Türk siyasi hayatının hafızası niteliğinde… Burayı koruma altına almak ve müze olarak kapılarını açmakla ne kadar doğru bir iş yaptığımızı her geçen gün daha iyi anlıyoruz" dedi.
Başkan Tiryaki "Her sene 12 Eylül darbesinin yıldönümünde binlerce kişi burada buluşuyor. Türkiye'nin her ilinden gelenler olduğu gibi, yurtdışından gelenler de oluyor. Burada hem hatıralar, hem de acılar tazeleniyor" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'NİN SİYASİ TARİHİ ULUCANLAR'DA
Türk siyasi tarihinin en önemli duraklarından biri olan Ulucanlar Cezaevi Müzesi; koğuşları, tecrit odaları, zindanları ve bu bölümlerde yapılan seslendirmeleriyle ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor. Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken bölüm ise, Ulucanlar Cezaevi'nde yatmış tanınmış kişilere ait kişisel eşyaların sergilendiği 6'ncı koğuş oluyor. 1925 yılından 2006 yılına kadar faaliyet gösteren Ulucanlar Cezaevi'nin 6'ncı koğuşu, burada yatan ünlü gazeteci, edebiyatçı ve siyasetçilerin kişisel eşyalarına ev sahipliği yapıyor. Her kesimden tanınmış pek çok önemli ismin eşyalarının sergilendiği bu koğuşta, Bülent Ecevit'ten Muhsin Yazıcıoğlu'na, Deniz Gezmiş'ten Metin Toker'e, Hüseyin İnan'dan Mustafa Pehlivanoğlu'na, Kasım Gülek'ten Fakir Baykurt ve Necip Fazıl Kısakürek'e kadar pek çok kişinin kişisel eşyaları ve bu kişilerin özgeçmiş bilgileri bulunuyor. Ziyaretçiler, "Hilton Koğuşu" olarak adlandırılan koğuşu da ziyaret etmeden müzeden ayrılmıyor. Çok sayıda idamın gerçekleştiği darağacı da, yine Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nin avlusunda, yerinde görülebiliyor.