Ankara’da yeni Adalet Sarayı'nın temeli, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla atıldı.

 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Son bir haftadır yazılı basında ‘önemli olan bina değil, içinde dağıtılan adalettir’ gibi bir takım eleştiride bulunanları görüyoruz. Ancak biz mevzuatın iyileştirilmesinden, yargı reformlarından da bahsediyoruz. Ama ne yazık ki bu kaliteli hizmet binalarında hakim ve savcılarımızın hizmet görmesinden ve vatandaşlarımızın bu binalarda hizmet almalarından rahatsız olanlar var" dedi. Adaletin tecellisi için hukuk devletinin şart olduğunu kaydeden Tunç, "Yargının da tecelli edebilmesi için ihtiyaca cevap veren kanunların olması, mevzuatın uygulanabileceği mekanların olması ve hakimleri, savcılarıyla birlikte insan unsurundaki kalitenin olmasıdır" diye konuştu.

Törende ilk olarak açılış konuşmasını  yapan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, “Ankara, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında yeni adalet sarayına kavuşmuş olacak. Adalet kalitesini belirleyen insan unsurudur. Adaleti gerçekleştirmek için özveri ile çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin doğduğu topraklara yaraşır modern bir adalet sarayımıza kavuşmanın ilk adımını atıyoruz. Adalet mülkün temelidir. Adalet insan onurunu korumak, insan haklarını savunmaktır. Adalet haklı olana hakkını vermektir. Adalet her şeyi yerli yerine koymaktır. Sadece yargıda değil her anımızda adaletten ayrılmamız gerekir. Adaletin tecellisi için de hukuk devleti şarttır. Kuvvetler ayrılığının uygulandığı bir sistem olması gerekir. Yargının da tecelli edebilmesi için ihtiyaca cevap veren kanunların olması, mevzuatın uygulanabileceği mekanların olması ve hakimleri, savcılarıyla birlikte insan unsurundaki kalitenin olmasıdır. Temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. 80 yıldan bu yana uygulanan, ihtiyaçlara yanıt vermeyen mevzuatlarımızı yeniledik. Çok önemli mesafeler aldık. 22 yıl önce adliyelerimizin durumunu hepimiz hatırlıyoruz. Merdiven altı duruşmaların yapıldığı günlerden bugünlere kavuşturduk ülkemizi. Son bir haftadır yazılı basında ‘önemli olan bina değil, içinde dağıtılan adalettir’ gibi bir takım eleştiride bulunanları görüyoruz. Ancak biz mevzuatın iyileştirilmesinden, yargı reformlarından da bahsediyoruz. Ama ne yazık ki birileri bu kaliteli hizmet binalarında hakim ve savcılarımızın hizmet görmesinden ve vatandaşlarımızın bu binalarda hizmet almalarından rahatsız olanlar var. Onlar karalamaya devam etsinler biz çalışmaya devam edeceğiz. Mevzuatımızda ihtiyaç olduğu sürece değişiklik yapmaya, TBMM’ye taslak çalışmalarını göndermeye devam edeceğiz.”

Yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi Ekim ayında açıklanacak

İlk kez bu yıl yapılacak olan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’na değinen Tunç’ “Avukat mesleklerinde staja başlamaları için bu sınavı kazanmaları gerek” bilgisini de paylaştı. Tunç şunları söyledi:

“Yeni Yargı Reformu Strateji belgemizin de son aşamasına geldik. Hukukun üstünlüğünü öne alan ve gecikmeyen bir yargı sistemini ekim ayında sayın Cumhurbaşkanımız inşallah paylaşacak. Bununla da yetinmeyeceğiz sonrasında da Türkiye Yüzyılı İnsan Hakları Eylem Planı çalışmamız da devam ediyor onu da inşallah aralık ayında yine sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hukuk fakültelerimiz ve eğitim kaliteleri çok önemli. Hukuk fakülteleri deli kontenjanların yükselmesi eğitimdeki kaliteyi biraz düşürdü bunun farkındayız. En başarılı öğrencilerin hukuk fakültesine girmesi konusunda YÖK Başkanı ile görüşmelerimize devam ediyoruz. Adaletin daha hızlı bir şekilde tesis edilmesi için bazı mahkemelerde yargılamaların uzadığının farkındayız. Yeni mahkemelerin açılması ve ilave hakim ve savcılarımızın atanması konusunda çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Bizim için adliyeler adaletin kapısıdır, adaletin tecelli ettiği mekanlardır. Bu yüzden adalet sarayları da sıradan binalar değildir. Geleceğe olan bir yatırım ve tariha atılmış bir imzadır adalet binaları. Yargımızın vermiş olduğu hatalı kararlar konusunda düzeltmek için her türlü adım atılır ama yargımızın yıpratılmasına izin vermeyiz Özellikle şunu belirtmek istiyorum. Özellikle son zamanlarda yargıya yönelik ağır eleştiriler var, bazı istisnai kararlardan yola çıkarak yargıyı töhmet altında bırakan açıklamalar görüyoruz. Yılda 12 milyon karar veriyor hakimler. İlk derecenin verdiği kararın istinaf ve temyizle düzeltme ihtimali varken bu tür kararlarda hemen infialler uyandırılmasının haksız olduğumu düşünüyoruz. Burada bir kasıt var. Kopyala-yapıştır yapılarak adaletin yıpratılması söz konusu. Yargımızın vermiş olduğu hatalı kararlar konusunda düzeltmek için her türlü adım atılır ama yargımızın yıpratılmasına izin vermeyiz. 3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde umarım 2027’nin adli yıl açılışında Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte Ankara Adalet Sarayı’nın açılışını yaparız. Adalet Sarayı’mız yeşil bir bina, yatay bir mimari ve dört ayrı blok, 14 ayrı binadan oluşuyor"

" Umarım Türkiye yeni yüzyılda yeni bir Anayasa ile yoluna devam eder."

Tunç  şöyle devam etti: " Ayrıca sıkıyönetim gerektiğinde ilan edilebilir diye madde vardı anayasamızda, kaldırdık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile de önemli reformlar gerçekleştirdik. Türkiye yüzyılına başladığımız şu günlerde demokratik, sivil, katılımcı yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Umarım Türkiye yeni yüzyılda yeni bir Anayasa ile yoluna devam eder."

2027'DE TESLİM 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise törende şunları söyledi: “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başkentimizde tarihi bir adım atıyoruz. Daha kaliteli adalet hizmeti için alın teri döken sayın Cumhurbaşkanımıza, bugün Ankara Adalet Sarayı’nın en güzel şekilde yapılması için gayret gösteren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a teşekkür ediyorum. Ankara sadece bir başkent değildir, küresel meselelere yön veren bir çekim merkezidir. Bir taraftan deprem dönüşümünü güçlendiriyor bir taraftan da yeni kamu binalarıyla Ankara’yı donatıyoruz. Osmanlı ve Selçuklu torunları olarak onların vizyonuna sahip çıkıyoruz. Biz kararlıyız, dün olduğu gibi yarın da Ankara'mızın şanına yaraşır şekilde yeni eserler sunmaya ilk günkü aşkla ve azimle devam edeceğiz. Türkiye'nin yeni gelişen ihtiyaçları ve buna uygun mekanlara olan ihtiyaç da her geçen gün artıyor. Bu yüzden yeni yeşil enerji verimli binaları vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz. Bizler de Osmanlı ve Selçuklu torunları olarak onların vizyonuna sahip çıkıyor ve devletimizin gücünü bu binalarda gösteriyoruz.

Yeni adalet sarayımız 2027 yılının ilk yarısında tamamlanarak vatandaşımıza teslim edileceğini ifade eden Kurum: " Türkiye'nin geleceği için hiçbir ayrım gözetmeksizin milletimizin her bir ferdi ile görüşüyoruz. Hangi partiden olursa olsun milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla ortak akıl masası kuruyoruz. İstanbul ile görüşüyor, İzmir'le görüşüyoruz ve bu ülkenin ortak değeri olan İzmir Körfezi'ni yeniden hayata döndürmeye dair sorumluluklarını hatırlatıyor ve sürecin takipçisi olduğumuzu ifade ediyoruz. Ankara'mız ile görüşüyoruz başkentimizin acil ihtiyaçları konusunda görüşümüzü belirtiyor ve Ankaralıların yanında olduğumuzu beyan ediyoruz. Bu noktada herkesi sorumluluğa davet ediyoruz. Biz de üzerimize düşen ne ise sahada onu yerine getirmeye çalışıyoruz. Başkaları ne ile uğraşırsa uğraşsınlar bizim gündemimizde vatandaşlarımıza meydanlarda verdiğimiz sözleri tutmak var. Biz çeyrek asırdır sadece iş ürettik ve üretmeye de devam edeceğiz. Bir ayağımız da hep deprem bölgesinde. 2025 yılı sonuna kadar tüm depremzede kardeşlerimizi yeni ve sıcak yuvalarına kavuşturacağız" dedi.

Yenimahalle ilçesinde yapılacak Adalet Sarayı'nda  bin 382 hakim ve Cumhuriyet savcısı odası, 588 duruşma salonu, 4 bin 180 araçlık otopark ve 610 kişilik konferans salonu yer alacak. 745 bin 900 metrekare kapalı alana sahip olacak olan yeni Ankara Adalet Sarayı'nın inşaatının üç yılda tamamlanması planlanıyor.