14284,68%0,91
42,69% 0,01
50,23% 0,15
5965,32% 1,08
9555,70% 0,78
TAYVAN- 15.12.2025- Asya’nın farklı alt bölgelerinde devam eden askeri ve siyasi gerilimler, bölgesel güvenliğin kırılgan yapısını yeniden gündeme taşıyor. Tayvan çevresinde artan askeri hareketlilik, Güney Çin Denizi’nde egemenlik tartışmaları, Myanmar’da süren iç savaş ve Kamboçya–Tayland sınır hattındaki çatışmalar, Doğu ve Güneydoğu Asya’da istikrarsızlık başlıklarını aynı dönemde öne çıkarıyor. Bu gelişmeler, bölge ülkeleri kadar küresel aktörlerin de yakından izlediği bir güvenlik gündemi oluşturuyor.

Tayvan krizi
Son haftalarda Tayvan çevresinde güvenlik gündemi yeniden yoğunlaşırken, askeri hareketlilik ve diplomatik açıklamalar dikkat çekti. Çin ordusu, Tayvan Boğazı ve adanın çevresinde hava ve deniz unsurlarının katıldığı faaliyetlerini sürdürürken, Tayvan Savunma Bakanlığı Çin’e ait savaş uçakları ve gemilerinin bölgedeki varlığının arttığını duyurdu.
Bu gelişmelere paralel olarak ABD ve Japonya başta olmak üzere Tayvan’ın güvenlik ortakları bölgede ortak tatbikatlar ve devriye uçuşları gerçekleştirdi. Japonya’dan gelen bazı üst düzey açıklamalar Tayvan’ın güvenliğinin bölgesel istikrar açısından önemine vurgu yaparken, Çin bu açıklamalara diplomatik kanallardan tepki gösterdi. Tayvan yönetimi ise savunma kapasitesini güçlendirmeye yönelik adımların yanı sıra uluslararası temaslarını sürdürerek statükonun korunması çağrısını yineledi.

Güney Çin Denizi'nde egemenlik tartışmaları
Güney Çin Denizi’nde yaşanan egemenlik tartışmaları, bölge ülkeleri arasındaki deniz yetki alanı anlaşmazlıkları çerçevesinde yeniden öne çıkıyor. Çin sahil güvenlik unsurları ile Filipinler’e ait sivil ve resmi gemiler arasında bazı resif ve adacıklar çevresinde yaşanan karşılaşmalar, tarafların karşılıklı açıklamalarına konu oldu.
Filipinler yönetimi bu olayları kendi münhasır ekonomik bölgesine yönelik ihlaller olarak değerlendirirken, Çin ise söz konusu faaliyetlerin kendi yetki alanları içinde gerçekleştiğini savundu. Gelişmeler, Güney Çin Denizi’nde uzun süredir devam eden egemenlik iddialarının ve deniz güvenliği tartışmalarının, sahadaki temaslar ve diplomatik tepkiler yoluyla güncelliğini koruduğunu gösteriyor.

Tayland - Kamboçya sınır çatışmaları
Son aylarda Tayland ile Kamboçya arasında sınır hattında yaşanan askeri hareketlilik, iki ülke arasındaki uzun süredir devam eden anlaşmazlıkları yeniden gündeme taşıdı. Özellikle tartışmalı sınır bölgelerinde meydana gelen silahlı çatışmalar ve karşılıklı askeri yığınak iddiaları, tarafların güvenlik kaygılarını artırdı. Bangkok ve Phnom Penh yönetimleri, yaşanan olaylara ilişkin birbirlerini sorumlu tutan açıklamalar yaparken, diplomatik kanalların açık tutulacağına dair mesajlar da verildi. Geçen ay ABD başkanı Donald Trump aracılığıyla sağlanan ateşkes, 10 gün kadar önce tarafların birbirini suçlamalarıyla tekrar silahlı çatışmaya dönüştü. Son günlerde siviller de dahil onlarca kişinin çatışmalarda hayatını kaybettiği bildirildi.
Son yaşanan gelişmelerde Tayland Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Kamboçya ile ateşkes için üç talepte bulundu:
Kamboçya kamuoyuna açık bir ateşkes ilan etmeli;
Ateşkes uygulanmalı ve gözetilmelidir;
Kamboçya mayın temizleme çalışmalarına tam olarak katılmalıdır.

Myanmar iç savaşı
Myanmar’da devam eden iç savaş, son dönemde ülkenin farklı bölgelerinde artan çatışmalarla birlikte yeniden uluslararası gündemde yer aldı. Ordu ile silahlı muhalif gruplar ve etnik örgütler arasındaki çatışmalar özellikle sınır bölgeleri ve stratejik merkezlerde yoğunlaşırken, güvenlik durumu birçok yerleşim yerinde istikrarsızlığını koruyor. Askeri operasyonlar ve karşı saldırılar, sivil nüfusun yer değiştirmesine ve insani koşulların zorlaşmasına yol açarken, Myanmar yönetiminin ve muhalif yapıların sahadaki kontrol alanlarını genişletmeye yönelik adımlarını sürdürdükleri aktarılıyor.