NASA, Güneş Sistemi dışındaki 5.780 öte gezegen keşfini kutlarken, bu sefer çok daha özel bir bulguya imza attı. Yıldızına oldukça yakın bir yörüngede bulunan ve yalnızca 3 milyon yaşında olan bu "bebek gezegen", IRAS 04125+2902 b adıyla kayıtlara geçti.
Keşif, NASA’nın Geçiş Yapan Öte Gezegen Araştırma Uydusu (TESS) sayesinde mümkün oldu. Bu genç gezegen, genellikle enkaz disklerinin içinde gizlendiği için tespit edilmesi oldukça zor olan bir kategoriye giriyor. Ancak bu sefer şans gökbilimcilerin yüzüne güldü ve enkaz halkası açılan sistemde gezegen keşfedilebildi.
Bebek gezegenin özellikleri
IRAS 04125+2902 b, yalnızca 3 milyon yaşında olmasına rağmen gaz devi Jüpiter’in üçte biri kütlesinde. Ancak boyut olarak Jüpiter ile aynı çapta olduğu belirlendi. Bu, gezegenin atmosferinin gelişim sürecinde şiştiğini ve ilerleyen dönemlerde küçüleceğini gösteriyor. Gezegenin yıldızına oldukça yakın bir yörüngede bulunduğu ve 430 ışık yılı uzaklıkta olduğu kaydedildi. Bu veriler, Samanyolu Galaksisindeki benzer gezegenlerin oluşum süreci hakkında önemli ipuçları veriyor.
Çoğu genç gezegen, yıldızının çevresindeki gaz ve toz halkalarının içinde gizlenir ve bu nedenle tespit edilmeleri oldukça zordur. Ancak IRAS 04125+2902 b’nin sistemindeki enkaz halkasının açılması, bu keşfi mümkün kıldı. Bilim insanları, bu sıra dışı açılmaya neyin neden olduğu konusunda henüz net bir kanıya varmış değil. Bununla birlikte, yıldızın yoldaşı olan bir başka gök cisminin çekim kuvvetiyle diski kaydırmış olabileceği düşünülüyor. Ancak bu teori henüz kanıtlanamadı.
NASA, bu genç gezegenin birkaç milyon yıl içinde "Süper Dünya" ya da "Mini Neptün" kategorisine girebileceğini öngörüyor. Bu terimler, boyutlarına ve bileşenlerine göre gezegenleri sınıflandırmak için kullanılıyor: Mini Neptün: Dünya ile Neptün boyutları arasında olan, genellikle gaz yapılı gezegenler.
Süper Dünya: Dünya’dan %30 ila %70 daha büyük olan, kayalık veya gazlı gezegenler.
Bu kategoriler, uzay araştırmalarında büyük önem taşıyor. Özellikle "Süper Dünya" tipi gezegenler, yaşam için önemli bir bileşen olan suyu barındırma potansiyeline sahip olabiliyor.
NASA’nın Çığır Açan Çalışmaları:
NASA’nın Chang’e serisi görevleri ve TESS gibi araçları, uzayın derinliklerindeki sırların çözülmesinde büyük rol oynuyor. Özellikle genç gezegenlerin keşfi, galaksimizdeki yıldız sistemlerinin nasıl geliştiğini anlamamız için kritik veriler sunuyor.
Bu keşif, gökbilimcilerin galaksimizdeki diğer yıldız sistemlerinin yapı taşlarını incelemesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. IRAS 04125+2902 b, yalnızca bir gezegenin keşfi değil, aynı zamanda evrenin evrimine dair daha derin bir anlayışın kapılarını açıyor.
Bilim insanları, bu genç gezegenin sırlarını çözmek için çalışmalarına devam ediyor. Ayak izleri, belki de gelecekte evrenin başka bir köşesinde hayatın var olabileceğini müjdeliyor. Keşiflerin bu heyecan verici seyri, evrene dair merakımızı artırmaya devam edecek gibi görünüyor.