10075,53%-0,23
34,86% 0,07
36,66% -0,12
3032,54% 0,58
4868,50% 0,64
Devrik Suriye Lideri Esed, Türk İş adamı Vakkas Orhan'ı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın casusu ilan ederek tam 10 yıl Suriye hapishanelerinde eziyet gördü.
HABER: LOKMAN KÖSE
Suriye Zindanlarında Geçen On Karanlık Yıl
Adıyamanlı iş adamı, ihale için gittiği Suriye’de, kendisini işkence, açlık ve ölümle örülü bir hayatta buldu. Muhaberat tarafından “Erdoğan’ın casusu” ilan edilerek tutuklanan bu adam, Suriye’nin en karanlık zindanlarında geçen yıllarını anlattı. Yaşadıklarının yalnızca yüzde üçünü dile getirdiğini söylese de, anlattıkları bile insanın tüylerini ürpertti.
İş insanı Vakkas Orhan, ihale için gittiği Suriye’de “Erdoğan’ın casusu” olduğu iddiasıyla tutuklandı. Suriye’nin en karanlık cezaevlerinde geçen 9 yıl 7 ayını insanlık dışı koşulları ve hayatta kalma mücadelesini anlattı. Yaşadıkları, savaşın sivillere yansıyan acımasız yüzünü ortaya koyuyor.
"Bir haftalık seyahat planım kabusa döndü"
Bir iş görüşmesi için Suriye’ye giden Vakkas Orhan, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında bir sohbet sırasında söyledikleri nedeniyle muhaberat tarafından ihbar edildiğini belirterek, "Erdoğan’ın casusu olduğumu söylediler. Beni sorgusuz sualsiz gözaltına aldılar. Savcı bana hakaret etti, 'Pis casus' diyerek üzerime yürüdü. Mahkemelerde 30’dan fazla kez sorgulandım ve Halep Cezaevi’ne gönderildim."
“Görmediğim Hücre, Kalmadığım Cezaevi Yok”
Tutuklandığı ilk andan itibaren yaşadığı işkence ve kötü muameleyi kabus yıllarını Halep Cezaevi’nde başladığını ifade eden Vakkas, "Cezaevinde ölümler günlük hayatın bir parçasıydı artık. Gündüzleri cezaevi avlusuna kepçelerle kazılan toplu mezarlarda gömülen ölüleri izliyordum. Mahkûmların bedenlerini poşetlere koyup çöpe atıyorlardı. Subay ölümleri olduğunda ise onlara özel mezarlar kazıyor, infaz sırasında silah sıkıyorlardı. Ranzamın üst katında yatarken 2,5 yıl boyunca çıplak gözle harp izledim." dedi.
Halep Cezaevi’ne ilk geldiğinde 7.000 mahkûm olduğunu belirten Vakkas Orhan, iki buçuk yılın sonunda sadece 1.400 kişinin hayatta kaldığını belirterek,
"Bu süre zarfında 6.000 kişi öldürüldü. Açlıktan ölenler de vardı, isyanlara katılanlar da. Ben isyanlara karışmadım, çünkü onların meselesi olduğunu söyledim. Ancak isyana katılan herkes öldürüldü." şeklinde konuştu.
Zorunlu Yemin ve Direniş
Tutuklulara zorla Beşar Esad’a bağlılık yemini ettirdiklerini söyleyen Vakkas, "Ancak bu yemine içten direnmek bile bir risk taşıyordu.Tiyatro salonu gibi bir yere götürüp herkese sırayla, ‘Anam babam sana kurban olsun, kanım canım sana helal olsun, ya Beşar!’ yemini ettiriyorlardı. Ben içimden, ‘Allah seni kahretsin, yüzünü bir daha kimseye göstermesin,’ diyordum. Bu şekilde kurtuldum ama herkes bu kadar şanslı değildi."
“Rüşvetle Özgürlüğümü Satın Aldım”
On yıl boyunca farklı cezaevlerinde ve 18 karakolda tutulan Vakkas Orhan, " Gördüklerim ve yaşadıklarımı size sadece yüzde üç veya beşini anlatıyorum .Tekrar o anları yaşadığım için kendimi iyi hissetmiyorum. Ancak özgürlük bile kolay olmadı. Beraat kararı aldığımda bile beni bırakmak istemediler. O yüzden rüşvet hazırladım. 10.000 TL karşılığında dosyam işleme alındı ve serbest kaldım."dedi.
“Ölümlerden Ölüm Beğendim”
Serbest kaldığı gece, karanlık zindanlardan çıkıp özgürlüğe adım atmanın 10 yılı bulduğunu belirten Vakkas, " Ardında yüzlerce ölü, binlerce acı ve insanlık dışı anılar bıraktım.
O zindandayken her gün ölümü düşündüm. Kendi kendime, ‘Allah’ım, her şeye hazırım ve razıyım,’ dedim. Her şeye rağmen bir gün kurtulacağıma inanıyordum. Bunu hep içimde taşıdım ve sonunda buradan çıktım." şeklinde konuştu.
Vakkas Orhan, Suriye iç savaşının karanlık yüzünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu hikâye, yalnızca savaşın değil, bir insanın hayatta kalma iradesinin de en çarpıcı örneklerinden biri. Orhan, yaşadıklarının yalnızca bir kısmını anlatabildiğini belirterek, "Bu sadece yüzde üçü," diyerek sözlerini tamamladı.