ANKARA - 19.03.2025 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik geniş çaplı bir operasyon başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda belediye yöneticisi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

Sabah saatlerinde İmamoğlu’nun evine yüzlerce polis sevk edildi. Evinde yapılan detaylı aramanın ardından İmamoğlu, Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Aynı operasyon kapsamında, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve birçok belediye yetkilisi de gözaltına alındı.

Soruşturma kapsamında İBB’ye bağlı bazı iştiraklerde usulsüzlük yapıldığı, belediye bünyesinde terör örgütü bağlantılı kişilerin işe alındığı iddia ediliyor. İmamoğlu ve diğer şüphelilere yöneltilen suçlamalar arasında "PKK ile bağlantılı yapılanmalara destek verme" ve "ihale yolsuzluklarıyla rüşvet ağı oluşturma" da bulunuyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu ve diğer şüpheliler hakkında "terör örgütüne yardım ve yataklık" ile "yolsuzluk ve rüşvet" suçlamalarıyla iki ayrı soruşturma yürütüldüğünü açıkladı.

İmamoğlu neden gözaltına alındı? 2 ayrı soruşturma yürütülüyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 100’den fazla kişi hakkında gözaltı kararı aldı. Soruşturma iki ana başlıkta yürütülüyor:

"Kent Uzlaşısı" adı verilen yapılanma kapsamında PKK ile ilişkili kişileri belediyeye yerleştirme

Belediye iştirakleri üzerinden yolsuzluk ve rüşvet alma

İmamoğlu, evinde yapılan aramanın ardından Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

İlk soruşturma: PKK’ya yardım iddiası

İlk soruşturma, İmamoğlu ve belediye yetkililerinin, PKK/KCK terör örgütüne yardım ettiği iddiasıyla yürütülüyor. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da bu kapsamda gözaltına alındı.

Başsavcılık açıklamasına göre, İmamoğlu ve ekibinin İBB iştiraki İstanbul Planlama Ajansı ve BİMTAŞ bünyesinde PKK sempatizanlarını işe aldığı tespit edildi. Açıklamada, "Kent Uzlaşısı" faaliyetinin, PKK’nın büyük şehirlerde etkinliğini artırma amacı taşıdığı iddia edildi.

İkinci soruşturma: Yolsuzluk ve rüşvet suçlaması

İkinci soruşturma ise, belediye ihalelerinde usulsüzlük, haksız kazanç sağlama ve rüşvet talebi iddialarını içeriyor. Savcılık, şu suçlamaları yöneltiyor:

İmamoğlu ve ekibinin iş insanlarını para vermeye zorladığı

Belediye iştirakleri Medya A.Ş., Kültür A.Ş., KİPTAŞ ve İSFALT üzerinden yüksek fiyatlı ihaleler düzenlendiği

İhalelerden elde edilen paraların İmamoğlu’na ait inşaat projelerine aktarıldığı

Rüşvet vermeyen iş insanlarına belediye encümen kararlarıyla baskı yapıldığı

Bu kapsamda, Murat Ongun, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş ve Ertan Yıldız da dahil olmak üzere toplam 100 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

DEM Parti’den sert açıklama: Bu bir sivil darbedir

DEM Parti, İmamoğlu ve belediye yetkililerinin gözaltına alınmasını "sivil darbe" olarak değerlendirdi. Parti Merkez Yürütme Kurulu’ndan yapılan açıklamada, “Bu operasyon, halk iradesine bir saldırıdır. Gözaltılar derhal son bulmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada şunlar yer aldı:

"Daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi bu uygulamaların tamamı darbe uygulamasıdır. Türkiye gittikçe daha belirgin hale gelen ve bütün siyasal ve toplumsal muhalefeti hedefleyen açık bir 'yargı ve iktidar ortak yapımı' sivil darbe sürecini yaşıyor. Partimize ve siyasetimize yönelik yıllardır sürdürülen hukuksuz, keyfi ve antidemokratik uygulamalar ne yazık ki gelinen aşamada Türkiye’nin tamamını esir almış durumdadır. Kayyımcı ve darbeci bu zihniyet, Türkiye’nin ve toplumun geleceğine kurulmuş en büyük komplodur.

'Türkiye’den başlayıp Ortadoğu’ya yayılacak değişim girişimini sabote etme çabası'

Gözaltı operasyonunda ileri sürülen gerekçelerin tamamı bu darbeyi ve hukuksuzluğu örtemeyecek bahanelerdir. Kent uzlaşısını, demokratik siyaseti ve siyasi ortaklaşmayı hedef almak yerel seçimlerde alınan yenilginin hazımsızlığı ve intikamıdır. Dünkü kayyım uygulamaları da bugünkü operasyon da halk iradesine saldırıdır. Geleceğe dönük olarak da siyaseten rakibini saf dışı bırakma, iktidarını sürdürme girişimidir. Bugün yaşananlar Türkiye halklarının barış ve demokrasi umutlarını kırmaya yönelik de bir saldırılardır. Türkiye’den başlayıp Ortadoğu’ya yayılacak değişim girişimini sabote etme çabasıdır. Asla kabul etmiyoruz. Bu uygulamaların ne Türkiye’ye ne de buna onay verenlere asla faydası olmayacaktır. Dün olduğu gibi bugün de toplum vicdanında bu uygulamaların tamamı ters tepecektir.

'Yargıyı araçsallaştırmaya son verin'

Partimiz, her şart ve koşulda demokratik siyaset alanının genişletilmesi için mücadelesini büyüterek sürdürecektir. Kimden gelirse gelsin hukuksuzluğun, darbenin ve keyfiliğin karşısında yer alacaktır. Kent uzlaşısını, ortak mücadeleyi, demokrasiyi, barışı ve özgürlüğü her zamankinden daha büyük bir kararlılıkla savunacaktır. İktidara açık çağrı yapıyoruz: Bu uygulamalardan derhal vazgeçin. Yargıyı araçsallaştırmaya son verin. Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere bugün gözaltına alınanları derhal serbest bırakın."