10208,76%-1,56
41,93% 0,11
48,93% 0,17
5740,18% 0,24
9784,76% 0,00
ANKARA-20.10.2025- " Markalaşma, artık sadece şirketlerin değil, ülkelerin de küresel arenadaki gücünü belirleyen stratejik bir unsur hâline geldi. Türkiye, doğru stratejilerle marka değerini artırarak hem ekonomik hem de diplomatik alanda daha güçlü bir konuma ulaşmayı hedefliyor." düşüncesini paylaşan
Dünya Markalar / Dünya Yaşlılık Derneği Genel Başkanı Umut Çınar, “Dünya'da Markalaşmanın Stratejik Önemi” ile ilgili açıklamalarda bulundu. Markalaşmanın önemine dikkat çeken Çınar şunları söyledi:
" Günümüz küresel ekonomisinde markalaşma, artık yalnızca bir logo, isim veya renk seçimi meselesi değildir. Markalaşma, bir ülkenin, bir şirketin ve hatta bireylerin ekonomik, kültürel ve diplomatik gücünü belirleyen en stratejik araçlardan biri hâline gelmiştir. Güçlü markalar, yalnızca tüketici nezdinde güven oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda kalite ve güvenilirlik algısı yaratır, inovasyon kapasitesini öne çıkarır ve rekabet avantajı sağlar.
Dünya genelinde tanınan markalara sahip ülkeler, ekonomik anlamda güçlü olmanın ötesinde kültürel ve diplomatik arenada da prestij kazanır. Uluslararası pazarlarda bilinen ve tercih edilen ürünler, o ülkenin üretim kapasitesini, inovasyon gücünü ve sürdürülebilir vizyonunu doğrudan yansıtır. Bu nedenle markalaşma, sadece ticari bir hedef değil; aynı zamanda bir ülkenin global imajını ve soft power gücünü artıran stratejik bir yatırımdır.
Türkiye gibi hızlı büyüyen ve inovatif kapasitesini artıran ülkeler için markalaşma, ihracat gelirlerini artırmanın ötesinde uluslararası arenada prestij ve güven kazandıran kritik bir faktördür. Global rekabet ortamında, marka değeri yüksek ürünler ve hizmetler sunabilen ülkeler, hem ekonomik hem de diplomatik olarak daha güçlü bir konuma erişir. Dünya Markalar Derneği olarak misyonumuz, Türk markalarının küresel sahnede etkin ve saygın bir şekilde temsil edilmesini sağlamak, marka değerlerini artırmak ve uluslararası rekabette öne çıkmalarına katkıda bulunmaktır.
Markalaşmanın önemi sadece şirketler veya ürünler bazında ele alınmamalıdır; ülke markası stratejileri, kültürel değerlerin ve inovasyon potansiyelinin global ölçekte tanıtılmasını sağlar. Örneğin, güçlü bir ülke markası, yabancı yatırımcıların güvenini artırır, turizm ve kültürel etkileşimi güçlendirir ve uluslararası iş birliklerinde avantaj sağlar.
Unutulmamalıdır ki, markalaşma kısa vadeli bir kazanım değildir; uzun vadeli bir vizyon, strateji ve sürekli yatırım gerektirir. Güçlü ve sürdürülebilir markalar yaratan ülkeler, ekonomik büyüme ve kültürel etki alanında kalıcı bir üstünlük elde eder. Gelecek, bugünden stratejik bir şekilde markasını inşa eden ülkelerin olacaktır. Türkiye’nin potansiyeli, doğru stratejiler ve kararlı adımlarla global marka sahnesinde daha güçlü bir şekilde yer almasını mümkün kılmaktadır.
Markalaşma, artık sadece şirketlerin değil, ülkelerin de küresel arenadaki gücünü belirleyen stratejik bir unsur hâline geldi. Türkiye, doğru stratejilerle marka değerini artırarak hem ekonomik hem de diplomatik alanda daha güçlü bir konuma ulaşmayı hedefliyor." dedi.