Kanser hastası Tuncer Poşluk, hayatını tehdit eden kanserden, belden aşağısı 'kesilerek' kurtuldu. Türkiye'de en son 55 yıl önce yapılan ameliyat sonrasında hastanın tedavisi sürerken, literatürde de tüm dünyada bu operasyonun 60 hastaya yapıldığı belirtildi. Doktorlar, Poşluk' un Türkiye'de ameliyat edilip yaşadığı bildirilen ilk vaka olduğunu belirtirken, ameliyat olmaması halinde hastanın hayatını kaybedeceğini dile getirdiler. Ameliyat sonrasında hasta vücudunun yüzde 45'ini kaybetti

İstanbul'da yaşayan 65 yaşındaki Tuncer Poşluk, kuyruk sokumundaki kitlenin büyük olması nedeniyle tedavi edilemeyince tavsiye üzerine SEAH Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nde görevli Doç. Dr. Fevzi Sağlam'a muayene oldu. Tetkiklerin ardından kemik ve yumuşak doku tümörleri konseyinde Poşluk' un bu hastalıktan tam anlamıyla kurtulmasının dünyada da çok az sayıda gerçekleştirilen "hemikorporektomi" ameliyatıyla mümkün olacağına karar verildi. Ortopedi bölümünden Prof. Dr. Mustafa Erkan İnanmaz ve Doç. Dr. Fevzi Sağlam, genel cerrahi bölümünden Prof. Dr. Fatih Altıntoprak ve Doç. Dr. Necattin Fırat, kalp ve damar cerrahisi bölümünden Doç. Dr. Hakan Saçlı, üroloji bölümünden Doç. Dr. Hacı İbrahim Çimen, anestezi ve reanimasyon bölümünden Prof. Dr. Ali Fuat Erdem, Doç. Dr. Onur Balaban ve Doç. Dr. Havva Kocayiğit tarafından yaklaşık 13 saat süren ameliyatla Poşluk' un belden aşağısı ampute edildi.  Poşluk 'un 40 gün süren yoğun bakım sürecinin ardından tedavisine ortopedi servisinde devam ediliyor.

Doç. Dr. Fevzi Sağlam, hastanın yaklaşık 2 ay önce kuyruk sokumundan kaynaklı kanser tanısıyla kendilerine başvurduğunu söyledi. Kanserin sadece kuyruk sokumunda kalmayıp leğen kemiği, idrar torbası, kalça kaslarının tamamı ile bağırsaklarının bir kısmını tuttuğunu, ayağı besleyen önemli arterleri de tamamen içine aldığını anlatan Sağlam, hastayı kanserden kurtarmak için çok kafa yorduklarını, dünyada çok nadir yapılmış olan "hemikorporektomi" yani belden aşağısını tamamıyla kesip tümörü ayırma ameliyatını yapmaya karar verdiklerini anlattı.

Zor ve hastanın yaşamına mal olabilecek bir operasyon olduğu için hasta ve ailesiyle konuştuklarını, olumlu dönüşün ardından ameliyatı yaptıklarını aktaran Sağlam, "Ameliyat yaklaşık 13 saat sürdü. Ameliyattan sonra 40 günlük yoğun bakım süreci oldu. Bu süreci anestezinin çok iyi yönetmesiyle çok iyi şekilde atlattı hastamız. Şimdi yaklaşık 45 gün oldu hastamızı ameliyat edeli.Bu ameliyat ülkemizde 55 yıl önce yapılmış olup hasta maalesef ameliyat sonrası takiplerinde 20'nci günde vefat etmiş. Literatürde ise tüm dünyada yapıldığı bildirilen 60 civarı hasta mevcut. Bu hasta ülkemizde ameliyat edilip yaşadığı bildirilen ilk vaka. Hastamız bize geldiğinde 55 kiloydu, kitleyle beraber hastanın belden aşağısını kestiğimizde 25 kilogramlık bir vücut uzvunu kaybetmiş oldu. Yani vücudunun yüzde 45'ini aldık" diye konuştu.

Hastanın ameliyattan önce yürüyemediğini, çok şiddetli ağrılar çektiğini ifade eden Sağlam, ameliyat olmaması halinde hastanın hayatını kaybetmek zorunda kalacağını, ilerleyen süreçte ise yaşamını kendi başına idame ettirebilecek düzeye geleceğini kaydetti. SEAH Anestezi ve Yoğun Bakım Klinik Sorumlusu Prof. Dr. Ali Fuat Erdem de hastanın yaşama isteğinin çok yüksek olması ve aile desteğinin kendilerini motive ettiğini dile getirdi.