ANKARA - 17.02.2025 -  Sibel Bingöl’ün Eluca Atalı ile gerçekleştirdiği röportajın ikinci bölümünde, Eluca Atalı, Bingöl’e verdiği yeni isimle dikkatleri üzerine çekti. “Felsefi-Sanatsal Minyatürlerden Hayatın Büyük Resmine” başlıklı röportajda, ünlü yazar ve sanatçı Eluca Atalı, yazarımız Sibel Bingöl’e özel bir isim takdim etti. Atalı, bu ismin anlamını ve onun için taşıdığı özel anlamı şöyle açıkladı:

“İsmimi ve kızımın adını birleştirdim, ‘Eluca’ ve ‘Atanur’ ismlerinden doğan bir anlam. Benim ismimin  El-‘Uca’sı , kızımın isminin ise ‘Nur’. Kızımla isminin ‘Nur’undan birleşti ve ‘Ucanur’ oldu. Şimdi, sizin için düşündüğüm isim ise ‘Ucanur Atalı’… Çünkü sizde gördüğüm ışık bana, bu ismi vermemi işaret etti. Bizim için ruhsal yakınlık esastır. Işığınızın etrafınızdaki her şeyin aydınlanmasına vesile olmasını diliyorum.” İfadelerine yer verdi.

Sibel Bingöl ise bu anlamlı ismi duyduğunda büyük bir duygusal yoğunluk yaşadığını belirterek, şunları söyledi:

“Sizin bir parçanız oldum ve bu benim için tarifsiz bir değer taşıyor. Kızınızla birlikte oluşturduğunuz ismi ve layık gördüğünüz ‘Atalı’ soyadını kalbimde ve ruhumda her zaman taşıyacağım. Bu sorumluluğun farkındayım ve elimden gelenin en iyisini yaparak, her anımı en iyi şekilde yaşamaya gayret edeceğim. Bana bu onuru verdiğiniz için minnettarım. Teşekkür ederim.”

Yeni ismini duymanın öncesinde, Sibel Bingöl, Eluca Atalı’nın vereceği isme dair duyduğu heyecanı röportajında şöyle dile getirdi:

“Düşünüyorum. Hazır mıyım? Atalı açıklamasa, ben sormayacaktım. Vakti şimdiymiş. Biraz ara verip, evimin karşısındaki Düdenpark’a süzülüyorum. Şelalesinin büyüleyici manzarasına dokunuyor irislerim, denizle buluşmasını seyrediyorum. Bir kedicik bana eşlik ediyor. Mutlu turistler fotoğraf çekiyor. Hava serin, fakat güneş tepemizde ışıldıyor. Rüzgar, anne şefkati gibi okşuyor saçlarımı. Derin nefes alıyorum. Heyecanım benden önce gider varacağım yere. İlk defa sakin, yavaş adımlarım.”

Bu özel anın ardından, Bingöl, Eluca Atalı’nın ismini açıklamadan önce, bir süre zihinsel bir hazırlık yaptı. Atalı’nın ismini duyduğunda, çoktan ‘Ulu’ makamına oturmuş olduğunu hissettiğini belirtti. Bu derin bağ ve içsel yolculuk, röportajın odak noktasında hayatın büyük resmine dair anlamlı bir yolculuğun başlangıcını simgeliyor.