9827,23%1,51
34,76% 0,07
36,58% 0,21
2960,90% 0,36
4839,17% 0,00
Cumhuriyetimizin 101. Yıl Dönümünde Cumhuriyetimizin Temellerinin Atıldığı Kadim Şehir Erzurum’dan Ülkemize Mesaj Var
Cumhuriyetimizin 101. Yıl Dönümünde Cumhuriyetimizin Temellerinin Atıldığı Kadim Şehir Erzurum’dan Ülkemize Mesaj VarErzurum Valisi Sayın Mustafa Çiftçi’nin valiliğin resmi sosyal medya hesaplarından yayımlanan 29 Ekim Kutlama mesajında şu anlamlı ifadelerine yer verildi: ’’Uğradığı işgallere karşı vatan savunmasında azim, inanç ve kararlılıkla mücadele gösteren, Vatanın bölünmez bütünlüğü için her daim devletin yanında yer alan Dadaşlar; Cumhuriyet’e giden yolda çok önemli kararların alındığı Kongre’ye ev sahipliği yapmıştır. Türk milletinin tarihi misyonunda Anadolu’nun kilidi olma özelliğini her zaman koruyan Erzurum, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ”Zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır.” Hükmünün kaleme alınarak Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı kadim şehirdir.” yazıldı.
Geçtiğimiz günlerde Dünya Kadın Çiftçiler Gününde Erzurum Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bu anlamlı günü unutmayarak kadın çiftçilerin katılımıyla bir kutlama programı gerçekleştirmişti. Erzurum Valiliği sosyal medya hesaplarından, ‘’Kadın Çiftçilerin Güç Birliği olan Tarımsal Kalkınma Kooperatifi
üyelerinin talepleri dinlenerek kadın çiftçilerimizin çalışmalarına her zaman destek olunacağı aktarıldı.’’ notuyla paylaşılan toplantıda dikkatleri çeken çok önemli bir detay vardı.
Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Kadın Üyelerin tamamı Erzurum’un yöresel kadın kıyafeti Ehramla toplantıya katılmışlardı. (Ehram: Ustaların ellerinde sanat icra ederek çok zahmetlerle incecik eğirdikleri koyun yününden oluşan ipliklerle, mekikli dokuma ile örülen kadın dış giysisinin adıdır. Ehramın tarihi Romalılara dayanacak kadar eski olsa da Müslümanların hac ziyaretindeki ehram gibi aynı şekilde sarılması da dikkat çekmektedir. Çok zahmetli aşamalardan geçerek elde edilen bir giysi olmasına rağmen kullanımı çok pratiktir. Yünden yapıldığı için sanırım biraz da sıcak tutuyor. Günümüzde ise sadece dış giysi olarak değil, birçok kıyafet tasarımında kullanıldığı gibi ev tekstilinde de tercih ediliyor.)
Fotoğraf, ‘’Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin sadece yöresel tarım ürünlerini kalkındırmayı amaçlamadığını, kadın el emeğine verilen değeri fark ettirdi. Kültürüne de sahip çıktığını düşündürdü. Koruyup, geliştirip, tanıtıp geleceğe taşımak… Kendi kaynaklarımıza ne kadar çok sahip çıkarsak o kadar çok ülkemize katma değer sağlayabiliriz. Hele de son günlerde yediğimiz, içtiğimiz her şeyin hileli olduğunu ve aldığımız hiç bir gıda maddesine güvenmediğimiz bir ortamda tarımsal kalkınma kooperatiflerinin ne kadar önemli işlere imza attığını daha da iyi anlıyoruz. Bu ülkede yaşayan herkesin hakkı; doğal, katkısız lezzetli yiyecekler tüketmek. Yerli tohum ve üretimi desteklemeliyiz.
Nene Hatun’un torunları, Ehramlı kadın çiftçilerimiz olumsuz yorumlara maruz kalsalar da hepimize ciddi anlamda ders niteliğinde bir duruş da sergilediler. Ehramın kullanım pratikliğindeki zekilikle, krizi fırsata çevirip hem Ehramı, hem de Dadaşlar diyarını gündeme taşıdılar. Özünü unutmadan tarihine, kültürüne sahip çıkmamızı hatırlattılar. Ve bu kooperatiflerin ülkemiz için ne kadar güzel projeleri olduğunu da fark etmemizi sağladılar. Bu arada Üstadımız Ömür Çelikdönmez’de son yazısında,” Cahit Arf 1958’de Erzurum’da hem de yapay zekâ konulu bir konferans verdi.” Yazdı. Altın çağımızın ilk nimetleri Erzurum’da başlamış üstelik 1958 yılında.
Erzurum’un sosyal medya hesapları, sivil toplum kuruluşları, sanatçıları, iş insanları ve yurdun dört bir yanında yaşayan Dadaşlar; kendi kültürlerinin bir parçası Ehrama sahip çıkarak binlerce beğeni ve yorumlarla Ehrama saldırıları kınayıp ve Erzurum’u gündeme taşıdılar.
Ne ilginç bir durum öyle değil mi? Bugün Cumhuriyetimizin 101.Yıl dönümünü kutluyoruz Fakat hâlâ tarihi bir dış giysiye ön yargıyla bakıp, anlamadan dinlemeden masum insanları suçlayabiliyoruz. Üstelik burada önemli bir vurgu var. Bu kadınlar bir araya gelerek güç birliği oluşturup kendi yörelerini tanıtıp, kaynaklarını geliştirmeyi amaçlıyorlar. Ve ya bu kıyafeti tercih de edebilirler. Başını kapatır ya da başörtüsü takmaz, saçını açar. Yani bu kişinin kendi tercihidir.
Altın, Bilgi Çağındayız. Karadeliklerin dahi sırrı çözüldü, insandan toplayıcı enerji üretimine dahi geçiliyor. Neredeyse Hayperloop’um da icat edilecek(!) Işınlanmak üzerine projeler hazırlanıyor. Yıl olmuş 2025 biz hala baş örüsü sorununu, insanların kişisel tercihlerine, seçimlerine saygıyı, kadına şiddeti vs. çözemedik. Eğitim seviyesi düşük ülkelerde bu tür sosyolojik çirkinlikler oluyor. Bize ne oluyor? Eğitim aldıkça seviyemiz mi düşüyor? Fikrime göre hepimizi yanlış yapılan siyasetler bu duruma getirdi. Mesela aklı başında bir Türk, neden KAAN’dan gurur duymaz?
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘’Efendiler, bilinen hakikatlerdendir ki, tarih; bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez’’ ve ‘’ Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür.’’, ‘’Milletimiz çiftçidir.’’ demiştir. Atatürk’ün her sözünü ilimle, bilimle anlamak gerekiyor. Atatürk’ü anlamak demek, hiç bir zaman ışığımız sönmeyecek, hep aydınlığa çıkacağız, demektir. O ışıkla yürüdüğümüz vakit, gerçek Atatürkçü, Milliyetçi oluruz ve ülkemize sahip çıkarız.
Erzurumlu sevilen Oyuncu ve Sosyal Medya Fenomeni Arif Arifoğulları Instagram sayfasında, ‘’Ehram, kadının onurudur.’’ diyerek Erzurum’un yerel diliyle şu ifadelere yer verdi: ‘’Bak güzel kardeşim. Erzurum’un soğuk dağları, sert rüzgârları, tarih kokan caddeleri, sokakları var. İçinde binlerce yıllık bir kültürü barındırıyor. Bu kültürün hiç şüphesiz en önemli simgelerinden biri de Ehram’dır. Ehram, sadece bir giysi değil, sadece bir kumaş parçası değildir. Bir tarih, bir kimlik, bir zarafettir. Anamın başını örter, bacımın zarifçe omzuna konar, komşumuzun gururla taşıdığı bir mirastır. Ehram, bir gururun asil bir medeniyetin simgesidir. Erzurumlu kadınların arasında bir bağdır. Erzurumlu kadınların dirençli duruşunu, onurunu, kimliğini yansıtır. Ehramla birlikte taşınan kültür sadece Erzurum’un değil tüm Anadolu’nun bir parçasıdır.’’ dedi.
Kültürüne, değerlerine sahip çıkan yaşatan, unutturmayan herkese selam olsun. “Bugün hava Erzurum. Bi' çay getir kıtlama. Bugün hava cağ döner, tırpan döner, las döner tutmayın beni dayanamam ” diyen İbrahim Erkal’ı bu vesile ile rahmetle anıyoruz. Şarkı da “Çağ Kebap, Kıtlama Çay ve Halk oyunları Erzurum Barından” bahsetmiş rahmetli.“ Kadayıf dolması, göyermiş peynir, yöresel civil peyniri ve tereyağı ile yapılan su böreği, etli yaprak sarması, gılik, tatar böreği, dut çullaması, kuymak, tandır ketesini de biz ekleyelim. Bu arada unutmadan, Dadaşlar kendi yerel dillerine de sahip çıkıyor. Bütün sosyal medya sayfaları kendi yöresel dilleri ile hazırlanmış. Çok değerli bir uğraş. (Konuyu daha önce yazmıştım. Kısaca değinmek istiyorum.) Çünkü biz yarı İngilizce yarı Türkçe konuşarak kendi dilimize yazık ediyorken Dadaşlar bir mesaj daha veriyor. Dilimize sahip çıkmalıyız. Yabancı sözlere ihtiyacımız yok.
Palandöken Dağına kar da yağmışken, Rahmeti İbrahim Erkal’ın şarkısını söylemeden de geçemeyiz.
Palandöken yastığın,Evleri yığın yığın.Dadaşların el ele, Alem senin aşığın. Hadi gel, Erzurum'a gel Erzurum yahşi, güzel.
Bugün Hava Erzurum.” Bugün Hava Bayram.
Sayın Valimizin mesajıyla başladık Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı kadim şehirden yükselen bu mesajın tüm ulusumuzu sarmasını temenni ediyoruz. Dadaşlar Diyarına yurdumuzun dört bir yanından Akdeniz’den, Ege’den, Marmara’da , Başkentten selamlarımızı gönderiyoruz.
Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi:” Zaferle taçlanan Milli Mücadele’nin ardından aziz milletimizin sesinin tüm dünyaya haykırış menkıbesi olarak 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyetimizin 101.yıl dönümünü kutluyoruz. Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı şehrimiz Erzurum’dan bayram sevincinin heyecanını ve gururunu tüm vatandaşlarımızla yürekten paylaşıyoruz. Aziz milletimize kutlu olsun.
Bugün bizlere düşen, maziden aldığımız kuvvetle gerçekleştirdiğimiz önemli atılımları Cumhuriyetimizin ikinci asrında daha müreffeh hale kavuşturarak güçlü yarınlarımızı inşa etmektir. Bunun için genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle her daim okumalı, araştırmalı üretmeli, ülkemizin gücüne güç katmalıyız. Milli birliğimizi, Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü, kutsal değerlerimizi koruyacak gençler yetiştirmeli ve Türk milletinin karakterine en uygun yönetim şekli olan Cumhuriyet ile gelişme yolunda emin adımlarla yürümeliyiz.” dedi.
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.
HABER: Sibel Bingöl