Yaklaşık iki aydır yüksek enfeksiyonlu zatürre ve bronşit hastalığı ile mücadele ettim. İyileştiğimi düşünerek Ankara’ya Gazetemin başına döndüm. Ancak 26 Şubat Pazartesi akşam burnum kanama yaptı ben de en yakın hastane olan Hacettepe Üniversitesi Hastanesi acil servise gittim. Bazı doktorlar burnumun şiddetli kanadığını görmelerine rağmen yanımdan geçip gittiler. Ancak o sırada yanımdan geçen soy ismini bilmediğim ama adı Zehra olan doktor hanım çok fazla kan görünce ilgilendi ve daha sonra tampon dışında tetkik yapılmadan gönderildim. 27 Şubat Salı günü ise aynı şiddetle burnumun diğer tarafı kanamaya başladı. Bende bu defa Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi’ne gittim. Burada da kanayan diğer tarafa tampon yapılarak tekrar gönderildim. Ankara Eğitim Araştırma hastanesinde yapılan tamponun 29 Şubat Perşembe günü söküleceğine söyledikleri için bugün tekrar saat 12 de hastanede olabildim. Fakat öğle tatiline gireceklerini söylediler beklemem gerektiğini ifade ettiler, mali şef ile görüştüm o da kimseyi bulamayınca bende Başhekimin Özel kalemine gittim. Buradan Pınar Eryılmaz Polikliniği aradı ve Poliklinik yetkilisi Prof.Dr. Hatice Çelik hocamız ile görüştü ve Hatice Hocam ’da Allah razı olsun beni Dr.Nesrin Biçer Hanım’a yönlendirdi. Nesrin Hocam tamponu sökerken öyle hassas davrandı ki işlemi yaparken ilgisine duygulandım gözlerim yaşardı. Nesrin Hocamızdan hem doktor hem anne şefkati görünce, 40 yıllık gazetecilik hayatımda her iyiliğin, her şefkatin duyulması gerektiğine inanmayı şiar adinmiş bir fert olarak Gazetemiz vasıtasıyla Başhekim Bey’e, hem Özel Kalemi Pınar Eryılmaz’a, KBB Polikliniği’nde Prof.Dr.Hatice Çelik hocamıza ve özellikle anne şefkati ile yaklaşan Dr. Nesrin Biçer Hocama sonsuz teşekkür ediyorum.