BULTÜRK Derneği Genel Başkanı Rafet Ulutürk, yaptığı basın açıklamasında, Bulgaristan Türklerinin Kerkük davasına verdiği desteği tarihsel bir perspektifle anlattı. Kerkük Türkleri’nin yaşadığı zorlukları kendi acıları gibi hissettiklerini belirten Ulutürk, şu sözlerle birlik çağrısı yaptı:
“Biz, Bulgaristan Türkleri olarak, Kerkük Türklerinin yaşadığı acıları en iyi anlayan topluluklardan biriyiz. Tarihimizde de benzer baskılarla karşılaştık, ancak bu zorluklar bize birlik ve dayanışmanın önemini öğretti. Kerkük Türk kardeşlerimize çağrımız, sevgi, saygı ve dayanışma içinde güçlü bir birlik sergilemeleridir. Birlikten doğan güç, Kerkük’ün haklı davasını daha etkili savunacaktır.”
Ulutürk, Bulgaristan Türklerinin yakın tarihinden örnekler vererek, birlik ruhunun siyasi ve toplumsal başarılarını vurguladı. 2021 Bulgaristan seçimlerinde Türkiye’de kullanılan oy sayısını 18.000’den 93.000’e çıkarmayı başardıklarını ve bunun sonucunda siyasi gücün arttığını belirtti. “Bugün, Bulgaristan Türkleri ülkenin en güçlü siyasi gruplarından biri haline gelmiştir. Bu başarı, birlik ve beraberlik ruhuyla elde edilmiştir. Kerkük Türkleri de aynı dayanışmayı gösterdiğinde, seslerini tüm dünyaya duyuracaktır.”
"Kerkük’ün Kimliği”
BULTÜRK Genel Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda, Kerkük’teki demografik yapıyı değiştirme girişimlerine karşı güçlü bir duruş sergilendi. Katılımcılar, Kerkük’ün Türk kimliğinin korunması gerektiğini bir kez daha vurguladı.
BULTÜRK Genel Başkanı Rafet Ulutürk, Kerkük’ün Türk milletinin tarihi, kültürel ve milli bir parçası olduğunu belirterek, “Kerkük davası, Türk Dünyası’nın ortak mücadelesidir” dedi. Beydilli Türkmenleri Derneği Başkanı Ahmet Ağca ise Türkmeneli’nin yalnız olmadığını vurguladı ve Kerkük’e sahip çıkmanın Türk Dünyası için hayati önem taşıdığını ifade etti.
Toplantının ardından, Beyazıt Meydanı’na kadar düzenlenen yürüyüşte “Kerkük Türk’tür, Türk kalacak!” sloganları atıldı. Katılımcılar, yağmura rağmen coşkulu bir şekilde Kerkük davasını dünyaya duyurdu.
“Dünya Yönetimine Uzanan Birlik”
Toplantının sonunda, Kerkük’ün korunmasının yalnızca Türkmenler için değil, tüm Türk Dünyası için bir umut ışığı olduğu vurgulandı. Rafet Ulutürk, Türk Dünyası’nın küresel dayanışma potansiyeline dikkat çekerek şunları söyledi: “Bizim birliğimiz, Kerkük’le sınırlı kalmamalıdır. Türk Dünyası olarak, tarihimiz ve değerlerimizle dünya yönetimini şekillendirebilecek bir potansiyele sahibiz. “Kerkük Türk’tür, Türk kalacaktır!”