9318,28%-5,02
37,99% 0,46
41,18% 0,34
3703,85% 0,15
5951,68% 0,00
ANKARA - 20.03.2025 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Nevruz Bayramı dolayısıyla yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Nevruz’un birlik ve bereketin simgesi olduğuna dikkat çeken Bahçeli, ülkenin huzur ve güvenliğinin pekişmesi gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nevruz kutlamalarına katılımının önemli bir mesaj olduğunu dile getiren Bahçeli, 'Terörsüz Türkiye' hedefinin bu bayramın ruhuna mühür vurması gerektiğini söyledi.
PKK’ya fesih çağrısı
PKK’nın silahları bırakıp Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim olması gerektiğini ifade eden Bahçeli, ''Bu kapsamda bölücü terör örgütü PKK, 27 Şubat İmralı çağrısının gecikmemesi ve aziz milletimizin yoğunlaşan arzusunun boşa düşmemesi maksadıyla bir an evvel kongresini toplayarak fesih kararı almalı, nihayet silahları bırakarak Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim etmelidir. Fesih kararının sürüncemede bırakılması hiç beklenmedik komplikasyonlara, hiç tahmin edilmedik komplolara ve karmaşık provokasyonlara sahne olabilecektir. Bölücü terör örgütünün derhal karar alması gerekmektedir. Bizim tasavvur ve teklifimiz Hıdırellez’in arifesinde, mesela 4 Mayıs 2025 Pazar günü Muş’un Malazgirt ilçesinde DEM Partili belediye başkanının destek, katkı ve yardımıyla PKK’nın kongresini toplayarak fesih tartışmalarına son noktayı koyması ve bu işi bitirmesidir'' dedi.
'Çıkar ve soygun ittifakı'
MHP lideri, CHP ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu sert sözlerle eleştirdi. İstanbul’daki belediye yönetimini 'çıkar ve soygun ittifakı' olarak nitelendiren Bahçeli, CHP’nin Türkiye’yi karıştırmak için kriz politikası yürüttüğünü öne sürdü.
'Terörsüz Türkiye’yi sekteye uğratmak'
Saraçhane’de yaşanan gelişmeleri 'halkı kin ve düşmanlığa teşvik' olarak değerlendiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na çöreklenen CHP markalı çıkar ve soygun ittifakının kirli çamaşırları birer birer deşifre edildikçe gündemi meşgul eden mevzu bahis ağır meselenin diploma iptalinin çok ötesinde vahim bir organize terör ve yolsuzluk sarmalı olduğu anlaşılmıştır. CHP’nin Türkiye’yi karıştırmak ve hukukun işleyişini sakatlamak için bütün kriz tuşlarına bastığı görülmektedir. Terörsüz Türkiye’yi sekteye uğratmak, asayişsizliği teşvik etmek, bindirilmiş kıtaları sokak aralarına ve protesto gösterilerine kışkırtmak CHP Genel Başkanı’yla her rüzgara yelken olan yakın çalışma arkadaşlarının altından kalkamayacağı bir vebaldir. Türkiye’nin iç barış ve huzur ortamının Saraçhane tertibiyle bozmaya kalkışmak, halkımızı kin ve düşmanlığa tahrik etmek bilinsin ki yasa ve anayasaya meydan okumaktır. CHP’nin nevzuhur Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı bizim meselemiz değildir. Aynı şekilde önümüzdeki pazar günü sandık kurulup kurulmayacağı da bizim ilgi sahamızın dışındadır. Ancak hukuki bir tasarruf ve tedbiri sivil darbe iftirasıyla baltalama girişimi devletin egemenlik vasfına, hukuk ve demokrasi güvenliğine aleni bir saldırıdır. Bu saldırı karşısında devletimizin ve hükümetimizin sonuna kadar yanında duruş göstereceğimizi herkesin bilmesinde çok ciddi yarar olacaktır. Türkiye’nin istikbal ve istiklalini Saraçhane oyunlarıyla sarsma ve sabote etme girişimlerine Türk milleti müsaade etmeyecek, suç örgütü mahiyeti kazanan ve dış bağlantılı olduğu az çok belli olan belediye çetesine Cumhur İttifakı sonuna kadar direnecektir. Herkesi sükûnete ve aklı selime davet ediyorum. CHP yönetimini, bilumum sol ve marjinal grupları sonu karanlık eylem ve emellere derhal son vermeye çağırıyorum. Türk yargısının vereceği kararın saygıyla karşılanmasını, sokak dilinden vazgeçilmesini, işbirlikçi kaos ve kriz severlere akıllarını başlarına almalarını tavsiye ediyor, bilcümle bu hususları birliğimiz ve dirliğimiz adına mecburiyet görüyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nde hak arama yolları açıktır. Türk mahkemeleri bağımsız ve tarafsızdır. Konusu suç teşkil eden fiilleri işleyen kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödemelidir. Türk devleti sokakta kurulmamıştır. Sokakta gelecek arayanların, sokaklara dökülmekten bahsedenlerin, siyaset ve demokrasi dışı özlemleri kabaranların bulacağı sadece ve sadece beladır, bedduadır ve pişmanlıktır.