ANKARA- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, TBMM çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili sorunlarına dikkat çekerek, “Bu Meclis'te çok kişi bilmez emek sömürülerinin en büyüğü yaşanıyor. Aynı işi dört farklı statüdeki kişi yapıyor. Dört farklı maaş alıyor. Ama en kötülerinden bir tanesi de Meclis'te çalışan danışman arkadaşlarımız kıdem tazminatı alamıyor. İhbar tazminatı alamıyor. Meclis'teki danışman arkadaşlarımız için ve Meclis'te farklı farklı istihdam biçimleriyle emekleri sömürülen, eşitsizliğe uğrayan tüm emekçi arkadaşlarımız için hep birlikte bu sorunu çözmek için Meclis Başkanının bir adım atmasını bekliyoruz" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantında konuştu. Saadet Partisi'nin 9. Olağan Büyük Kongresi'nde Genel Başkan seçilen Mahmut Arıkan'a başarılar dileyerek söze başlayan Özel, şöyle konuştu:

"Bu hafta sonu Saadet Partisi Kongresini gerçekleştirdi ve Sayın Temel Karamollaoğlu geçmiş dönemde hem kendi siyasi hareketine milli görüş hareketine görev yaptığı partilere, genel başkanlığını yürüttüğü partisine ve Sivas'a önemli hizmetleri olmuş olan Millet İttifakı'nın sürecinde çok olumlu katlılar yapan ve Türkiye'nin dört bir yanında partilerimizin birlikte yürüttüğü seçim süreçlerinde kendi yapıcı üslubunun tüm teşkilatına yansımasını hepimizin şahit olduğumuz Sayın Temel Karamollaoğlu'na bundan sonraki hayatında sağlık, sıhhat ve afiyet diliyoruz. Mahmut Arıkan'a da üstlendiği bu zor görevde  Sayın Mahmut Arıkan'a Genel Başkana CHP olarak başarılar diliyoruz.

Geçtiğimiz pazar günü Öğretmenler Günü'ydü. Annem babam öğretmen, ilkokul, ortaokul, lise, yatılı okul öğretmenlerimle birlikte ve siz değerli milletvekillerimizin ilk başkanlarımızın öğretmenleriyle birlikte Anıtkabir'deydik. Başöğretmenin huzurundaydık. Ardından tüm öğretmenlerimizi genel merkezimizde ağırladık. Hem onlara minnetlerimizi, şükranlarımızı sunduk hem de öğretmenlerin emekli öğretmenlerin, atanmayan öğretmenlerin ve Türkiye'deki eğitim sisteminin bütün sorunlarını konuştuk. Bu memleketi 68 bin atanmamış öğretmene kabul edilemez bulup madem öyle niye okuttunuz diyenlerin şu anda 1 milyonun üzerindeki öğretmenin hayalleriyle oynadıklarını, atamadıklarını ve daha kötüsü diplomalarını elinden almaya kalktıklarını, kurdukları bir Milli Eğitim Akademisi'yle iki yıl daha orada görev yaptıktan, eğitim aldıktan sonra ancak yılda emekli sayısı kadar işte yılda 20-25 bin atama olabileceğini yani hiç yeni öğretmen mezunu olmasa bu hesaptan 68 yıl sonra ancak öğretmenlerin tamamını atayacaklarını söyleyen bir iktidarla karşı karşıyayız.

"Öğretmenlerim hocam bunun da var bir çaresi o da CHP"

Öğretmenler beş ayrı istihdam biçiminde çalıştırılıyorlar. Ve bunu hak etmiyorlar. Milli Eğitim Akademisi'nin yaptığı gelecek yıldan itibaren yapacağından beteri de bu sene yapılan ve subjektif kriterlerle söz verildiği halde yapılmayacağına yapılan mülakatla yeni mağdurlar yaratıldı. Ve en düşük öğretmen maaşı bu iktidar geldiğinde 23 çeyrek altın satın alabilirken bugün 8 çeyrek altın satın alabiliyor. Düşünün ki bu iktidar bir öğretmenin maaşından 15 çeyrek altın, bugünkü parayla 75 bin lira çalmış. Beğenmedikleri her fırsatta kötüledikleri üçlü koalisyon, Ecevit hükümeti öğretmenleri bu iktidara emanet ederken öğretmenler 23 çeyrek altın kaba taslak bugünün parasıyla 110 bin lira maaş alıyorlardı. Bugün 40 bin lira maaş alır hale getirdi bu iktidar onları. Biz tüm sorunları etraflıca konuştuğumuz, değerlendirdiğimiz ve yol haritamızı önümüzde netleştirdiğimiz bir sürecin içindeyiz. Yapılan tüm çalışmalar vatandaşın yüzde 80'inin bu eğitim sisteminden memnun olmadığını, AK Parti'nin en çok oy aldığı seçmen gruplarında bile eğitimden memnuniyetsizliğin yüzde 80'lere yakın olduğunu gösteriyor. Ben bir kez daha tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. Atanmamış öğretmenlere, atanamayan öğretmenler diyerek bir kusur atfedenlere inat onların öğrencilerine, köy okullarının öğretmenlerine kavuşacağı, öğretmenlerin yeniden mesleklerini yapacakları ve madden ve manen onurların, gururların en büyüğünü yaşayacakları bir süreç için şunu söylüyorum; öğretmenlerim hocam bunun da var bir çaresi o da CHP.

"CHP grubu olarak çalışma arkadaşlarımızın taleplerine iki elimizi birden kaldırarak oy vereceğiz"

Bütçe görüşülüyor. Meclis'in bütçesi de görüşüldü geçti komisyondan ve önümüzdeki günlerde ayın 9'undan itibaren Meclis bütün Türkiye'nin gözü üzerinde olacak şekilde Genel Kurul’daki bütçe görüşmelerini yapacak. İlk günün ardından ilk gelecek bütçe Meclis'in kendi bütçesi ve orada sayın Numan Kurtulmuş gelecek Meclis'in bütçesini savunacak. Sayın Numan Kurtulmuş'un vereceği bir kararla hatta verdiği bir sözü tutarak tarihe geçmesini bekliyoruz. Bu Meclis'te çok kişi bilmez emek sömürülerinin en büyüğü yaşanıyor. Farklı farklı istihdam biçimleri var. Aynı işi dört farklı statüdeki kişi yapıyor. Dört farklı maaş alıyor. Ama en kötülerinden bir tanesi de Meclis'te çalışan danışman arkadaşlarımız kıdem tazminatı alamıyor. İhbar tazminatı alamıyor. Bir danışman arkadaşımız bugün seni işten çıkardım dendiği anda işten çıkmış oluyor ve ödenecek taksiti, borcu, kredi kartı, kirası varken ortada kalıyor. Ve onun yeniden bir iş bulması kolay bir iş değil, çok zor bir iş. Ve hiç olmazsa o iki ay olsun bu süreçten yararlanma imkanı da yok. Ve 10-20 yıl çalışsın Meclis'te ayrılırken kıdem tazminatı, teknik anlamda iş sonu tazminatı yok Meclis'te. Her meclis başkanı geldikten sonra emekçilerimizin sendikası gidiyor onunla konuşuyor, ben bunun böyle olduğunu bilmiyordum diyorlar. Hak veriyorlar. Çözelim inşallah diyorlar. Ve meclis başkanları değişiyor. Ritüel değişmiyor. Yeni başkandan yeni randevu talep ediliyor. Numan Bey'in de bu konuda verilmiş sözü var. Bu konuda hiçbir grubun hiçbir milletvekilinin itiraz edeceğini de düşünmüyoruz. Ve Meclis'teki danışman arkadaşlarımız için ve Meclis'te farklı farklı istihdam biçimleriyle emekleri sömürülen, eşitsizliğe uğrayan tüm emekçi arkadaşlarımız için hep birlikte bu sorunu çözmek için Meclis Başkanı'nın bir adım atmasını bekliyoruz. Biz CHP grubu olarak çalışma arkadaşlarımızın taleplerine iki elimizi birden kaldırarak oy vereceğiz."