10902,40%-0,20
42,23% 0,06
48,85% -0,05
5542,41% 2,01
9015,99% 0,00
Girişimcilik, proje yönetimi ve hibe-teşvikdanışmanlığıalanlarında 20 yılı aşkın köklübirdeneyimesahipolan Faruk Tataş, kariyeryolculuğunayaklaşık 20 yıl önce Marka Danışmanı olarakbaşlamıştır. Yıllariçinde KOSGEB GirişimcilikEğitmenliğigibiönemli roller üstlenerektecrübesinipekiştirenTataş, bugün birgirişimcilikmentörü ve proje yönetimieğitmeniolarak, girişimci adaylarının ve KOBİ'lerinticarihayatlarınaaktifdestekvermeyeodaklanmıştır. Kendisiyleyaptığımızbudeğerliröportajda, Tataş, vizyonununmerkezinekoyduğu "daimisürdürülebilir başarı" kavramının altını çizdi. Girişimciliktebaşarının "parlakbirfikre" değil, o fikrihayatageçirecek "disipline ve metodolojiye" dayandığınıvurgulayanTataş, gençgirişimcileringenelliklegözardıettiğisistematik proje yönetimi ve dinamikfinansalsürdürülebilirlikgibikritik başarı faktörlerinedairderinlemesineanalizlerinipaylaştı.

20 yılı aşkın süredir girişimcilik, proje yönetimi ve hibe/teşvik danışmanlığı alanlarında aktif olarak çalışmaktasınız. Bu uzun soluklu deneyiminiz boyunca sizi en çok motive eden şey ne oldu? Girişimcilik yolculuğunuz nasıl başladı?
Çocukluk hayali olarak başlayan danışmanlık yolculuğum, bilgi ve tecrübelerimiaktararak, detaylı araştırmalar ve dokümantasyonla çözümler üreterek fayda sağlamak üzerine kuruluydu. Yaklaşık 20 yıl öncebir Marka Danışmanı olarak çıktığım bu serüven, zamanla devlet teşviklerinin yayınlanmasıyla yeni bir boyut kazandı. Bu gelişmeylebirlikte, girişimcilere ve KOBİ'lere somut fayda sağlayacak projeler üreterek onların ticari hayatlarına aktif destek vermeye odaklandım.
Şu anda, Girişimcilik ve Proje Yönetimi eğitimleri aracılığıyla, hem girişimci adaylarına hem de mevcut işletmelere tecrübelerimi aktarıyor; iş fikirlerinin olgunlaşmasına destek oluyorum. Geçmişte KOSGEB Girişimcilik Eğitmeni olarak edindiğim deneyimle, adayların fikirlerini daha planlı bir proje yönetimi kültürüyle hayata geçirmelerini sağladım ve ticari hayatta karşılaşabilecekleri zorluklara karşı çözüm yolları gösterdim.
Hali hazırda Girişmcilik mentörü ve proje yönetimi eğitmeni olarak sürdürdüğüm tecrübelerim ve Yıllar içinde biriktirdiğim tecrübeyle girişimcilerin ticari yaşamlarında daha başarılı olmalarını sağlamak ve sektörlerinde ulusal ve uluslararası arenada daimi sürdürülebilir bir başarı elde etmelerine katkıda bulunmaktır.
Proje yönetimi ve hibe/teşvik danışmanlığı alanında edindiğiniz deneyimler, girişimcilerin başarı oranını nasıl etkiliyor? Sizce doğru proje yönetimi bir girişimin kaderini ne ölçüde belirler?
Proje yönetimi ve hibe/teşvik çalışmaları, birbirinden ayrılmaz, paralel ilerleyen alanlardır. Bir girişimci veya yatırımcı, fikirlerini hayata geçirmek için hibe ve teşvik mekanizmalarından yararlanmak istediğinde, süreç kaçınılmaz olarak profesyonel bir proje yönetimi disiplinini gerektirir.
Bunun temel sebebi şudur: Proje sahiplerinin hem hazırlık hem de projenin yazım ve dokümantasyon sürecinde sergilemesi gereken sistemli çalışma, aynı zamanda hibe ve teşvik kuruluşlarının beklediği temel bir kriterdir.
Proje yönetimi kültürü, bir iş fikrinin basit bir düşünceden başlayıp, desteklenmeye hazır somut çıktılara dönüşünceye kadarki tüm aşamaların, bir sistematiğe oturtulmasını sağlar. Yani, projenin başarılı bir şekilde destek alabilmesi için;
gibi tüm süreçlerin proje yönetimi mantığına göre gerçekleştirilmesi, destek alma başarısını doğrudan etkileyen en önemli faktördür.

Girişimcilik mentörlüğü yaparken en çok hangi konularda yanlış algılarla karşılaşıyorsunuz? Özellikle genç girişimcilerin sık yaptığı hatalar neler?
Mentörlük yaparken özellikle genç girişimcilerin zihninde gördüğümüz en büyük zorluk, genellikle uygulama disiplininden çok fikrin kendisine odaklanmaktır.
Karşılaştığımız temel yanlış algılar şunlardır:
Fikir %90 Başarıdır yanılgısı: Parlak fikrin, sistematik proje yönetimi ve doğru pazar stratejisi olmadan değerinin sıfır olduğu gerçeğini göz ardı etmeleri.
Pazar İhmali: Kendi ürünlerine olan aşırı inançla, gerçek pazar analizini ve müşteri geri bildirimlerini gereksiz görmeleri.
Yatırım Odaklılık: Yatırım almayı bir sonuç değil, işin sürdürülebilir bir şekilde büyümesi için sadece bir araç olduğunu unutarak, ana hedef haline getirmeleri.
Genç girişimcilerin sık yaptığı kritik hatalar ise üç ana başlıkta toplanır:
Finansal Yönetim Zafiyeti: Gerçekçi olmayan gelir tahminleri yapıp, özellikle nakit akışı yönetimini ihmal ederek sürdürülebilirliği tehlikeye atmaları.
Sistem Eksikliği: Yazılı bir iş planı veya sistematik bir proje yönetimi kültürü olmadan yola çıkmaları, bu da kaynak israfına neden olur.
Tek Kişilik Ordu Olma Çabası: Tüm yükü tek başlarına taşımaya çalışmak veya vizyonu paylaşmayan yetersiz ekiplerle ilerlemek.
Birçok girişimci ve işletmeye teşvik danışmanlığı ve proje yönetimi konularında destek oldunuz. Bu süreçlerde sizi en çok etkileyen veya aklınızda yer eden bir başarı hikâyesini bizimle paylaşır mısınız?
Başarı hikayelerinden bahsederken, konuyu yalnızca tek bir kişiye ya da bir fikre bağlamaktansa, daha geniş bir felsefeye odaklanmayı tercih ediyorum. Bizim için asıl önemli olan, o girişimci adayının bizden aldığı bilgi ve proje yönetimi araçlarını ne kadar doğru kullandığıdır.
Küçük örnek vermek gerekirse Küçük bir atölyede işe başlayıp, bugün birçok ülkeye ihracat yapan KOBİ'lere veya Bilişim alanında sadece küçük bir problemi çözme amacıyla yola çıkıp, şu anda kapsamlı server güvenlik sistemleri kuran girişimlere kadar birçok fikir ve sektörde başarılarına destek vermeye çalıştık ve destek vermeye devam ediyoruz Bu vakalar sadece birer örnek teşkil ediyor. Buradaki temel nokta ve mentörlüğün asıl değeri, girişimci adaylarını tam olarak tanımak, bugünden alacakları kararları sürdürülebilir bir sisteme dönüştürmelerine yardımcı olmaktır.
Bizim görevimiz, onların bu sistemli ve planlı hareket etme kültürünü benimsemelerini sağlamak. Çünkü ancak planlı ve öngörülü hareket ettiklerinde ticari hayatlarında kalıcı başarı elde edebileceklerine inanmalarını sağlamak, finansal destek sağlamaktan çok daha önemlidir. Bu, teşvik ve projelerin ötesinde, girişimcinin gelecekteki başarısının teminatıdır.

Sürdürülebilir başarı kavramını sıkça vurguluyorsunuz. Sizce bir girişimin sürdürülebilirliği için olmazsa olmaz üç temel unsur nedir?
Sürdürülebilir başarı, anlık bir başarıdan çok, kurulan sistemin uzun ömürlü olması demektir. Bana göre, bir girişimin ayakta kalması ve büyümesi için olmazsa olmaz üç temel unsur şunlardır:
Sistem odaklı proje yönetimi: İşin kurucuya değil, sisteme bağlı hale gelmesi. Tüm süreçlerin planlı, ölçülebilir ve dokümante edilebilir bir metodoloji ile yürütülmesi
Dinamik finansal sürdürülebilirlik: Sadece kârlılığa değil, özellikle nakit akışı yönetimine tam hakimiyet. Bu, dış finansmana bağımlılığı azaltır ve ekonomik direnci artırır
Sürekli geri bildirim ve pazar uyumu: Müşteri sorunlarına odaklanarak, geri bildirimler ışığında ürün ve iş modelini hızla adapte edebilme yeteneği
Bu üç unsur disiplin, finansal sağlık ve esneklik bir girişimin yalnızca hayatta kalmasını değil, zamana meydan okuyarak sektöründe lider kalmasını sağlar.
Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle son yıllarda hangi alanlarda ilerleme kaydedildi, hangi alanlarda eksiklikler sürüyor?
Özellikle yapay zeka sistemlerinin hayatımıza artık girmesi ile beraber teknolojik girişimlerin artması ve bu alanda fikirlerin çoğalması sevindirici. Özellikle günlük hayatı kolaylaştıran ve sektörlerin kapasitelerini arttıran iş fikirleri ve ihtiyaç olan sorunların çözümü noktasında gelişen bir çok fikri oluşturmaktadır. Ancak hala ülkemizde teknolojinin verimli kullanımı konusunda istediğimz seviyedemiyiz ve bu fikirlerin hayata geçtiğinde ne kadarı talep görecek ve sürdürebilir olacak bu çok önemli. Çünkü bir çok fikir kuluçka aşamasında başarısız planlardan dolayı ömrü kısa olmaktadır.
Girişimci adayları oluşturdukları fikirleri gelecekte nereye konumlandıracaklarını veya sadece bir sektör yada alana hitap eden değil fikrin geliştirerek yaralanıcı çerçevesi genişletilmesi gerekmektedir. Şuan dünyada hızla gelişen girişimci çalışmaları ülkemizde teknoparklar girişimcilik merkezleri gibi kurumlarda daha profesyonel şekilde değerlendirerek girişimcilere mentör ve fikirlerin geliştirilmesi konuların da destek vermekte ve hibe teşvik gibi fikirlerin sürdürebilirlik noktasında finansal desteklerle girişimcilere fayda sağlamaktadır. Birde fikir oluştururken sadece teknoloji fikirleri değil tarım gıda vb insan hayatının önemli olan alanlar içinde fikirlerin geliştirilmesi girişimci adayları için önemli olacaktır
Son olarak gençgirişimcilere birmesajınız var mı? Yeni bir fikirle yola çıkan bir gence mentör olarak ilk öğüdünüz ne olurdu?
Yeni bir fikirle yola çıkan her genç girişimci adayı, ekosistemimizin geleceği için büyük bir heyecan ve potansiyel taşıyor. Onlara vermek istediğim mesaj, sadece bir tavsiyeden çok, zihniyet değişikliğine yönelik bir öğüt olacaktır.
Mesajım: İnanç ve Disiplin Dengesi
Unutmayın; başarı, yalnızca fikrinizin parlaklığına inanmaktan değil, o fikri hayata geçirecek disipline ve metodolojiye sahip olmaktan gelir. Sektörünüz ne olursa olsun, teknolojik düşünce yapısını benimseyin; yani sorunları veriye dayalı, sistematik ve ölçeklenebilir bir yaklaşımla çözün.
İlk ve En Önemli Öğüt: Hemen Koşmayın, Önce Yürüyün

Yeni bir fikirle bana gelen bir gence mentör olarak ilk öğüdüm şudur;
Fikir önce sorunun çözümünden oluşur; fikrin satılabilir ve sürdürebilir olması çok önemlidir.
Fikriniz ne kadar iyi olursa olsun, bir hibe ya da yatırım almadan önce, küçük bir kitlede ürününüzün gerçekten bir sorunu çözdüğünü ve insanların bu çözüme para ödemeye istekli olduğunu kanıtlayın.
Finansal destek arayışına girmeden, iş planınızı bir kâğıt parçası değil, işinizi yönetecek, ölçülebilir ve esnek bir proje yönetimi haritası haline getirin.
Röportaj: Gözde ŞAHİN