Tarih: 17.05.2025 08:05

SAĞLIK ORDUSUNUN DAİMİ NEFERLERİ : HEMŞİRELER

Facebook Twitter Linked-in

Savaşlar, insanlık tarihi boyunca büyük yıkımlara sebep olan ve bu yıkımlar sonucunda küresel sağlık sorunlarına da neden olan felaketlerdir. Üzücü sonuçları yalnızca can kayıpları ve sakatlıklar değildir. Bulaşıcı ve salgın hastalıklar, ölü doğumlar, kanser ve ruh sağlığı bozulmaları gibi uzun süre sağlık ve bakım desteği gerektiren ağır sonuçları da göz ardı edilemez. Ülkelerin savaş durumunda sağlık sistemlerinin bozulması, topyekun felaketin başlangıcıdır.

İnsanlık tarihi açısından bu denli büyük ve sarsıcı sonuçları olan savaşların, tıp ve sağlık alanındaki gelişmelere katkısı da reddedilemez bir gerçektir. Birçok yeni sağlık teknolojileri savaşlarda kullanılmış ve özellikle cerrahi bilimlerde büyük ilerlemeler kaydedilmesine olanak sağlamıştır. Hasta naklinde ambulansların önemi savaşlarda daha iyi anlaşılmış ve ilerleyen yıllarda çeşitli düzenlemeler getirilmiştir. Kan bankaları kurulması, kan uygulamaları ve anestezi cihazı kullanımına da savaşlar sırasında başlanmıştır. Yara bakımında antiseptik ve antibiyotik kullanımının önemi ortaya çıkmış ve maske ve eldiven kullanımının enfeksiyonu önlemede oldukça etkili olduğu anlaşılmıştır. Bu gelişmeler elbette hemşirelik ve hemşirelik bakım sürecine de ivme kazandırmıştır.

Savaşlar ve çatışma sırasındaki deneyimler hemşirelik beceri ve yeteneklerinin gelişmesini sağlamış ve hemşirelikte gerçekleşecek devrim için öncü adımları atmıştır. Yaralı bakımı ve psikolojik desteğin yanı sıra triyaj uygulamalarında da büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Yara debridmanı, kan ve kan ürünlerinin uygulanması, anestezi uygulamaları, yoğun bakım hemşireliği, psikolojik bakım, şok müdahalesi gibi beceri ve deneyim gerektiren uygulamalar cerrahi hemşireliğinin önünü açmış ve hemşireler cerrahi ve anestezi gibi daha önce erkeklere ayrılmış görevleri yerine getirmek için eğitim alma şansını elde etmişlerdir. 

Hemşirelerin hayati rolü yalnızca bireylerin hayatlarını kurtarmak değil, aynı zamanda toplumların büyük felaketler sonrası yaralarının sarılmasına da katkıda bulunmaktır. Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmaksızın sağlık hizmeti ihtiyacı olan her bireye kanıta dayalı uygulamalar ışığında eşit sağlık bakım hizmeti vermek; göreve başlarken bağlılık yemini ettikleri ilkelerin temel taşlarını oluşturur. Akademik camiada da günden güne etkinliği artan hemşirelik yalnızca bir mesleği temsil etmekle kalmaz, sağlık komplekslerinin hayati uzuvları gibi olmazsa olmaz birer parçasıdır. Sabır, hoşgörü, şefkat ve profesyonellik gerektiren hemşirelik mesleği, geçmişten günümüze dek kutsallığını korumaya devam etmiştir. Güvenli ellerde gelecekte de sağlık dağıtmaya devam edecektir ve insan var oldukça hemşire var olacaktır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —