9306,96%-1,33
38,42% 0,01
43,78% 0,08
4101,89% 0,06
6589,61% -0,93
ANKARA - 28.04.2025 - Ankara Üniversitesi'nde bilim insanları sesten akciğer kanserini erken evrede tespit edebilecek uygulama geliştirdi. 1.5 senedir sürdürülen çalışmalardaki sonuçlar yüz güldürürken, çalışmaları sürdüren Doç. Dr. Haydar Ankışhan, "Çalışmamızda ses yapısı, akciğerin kendi anatomik yapısı, kan dolaşım sistemlerini dikkate alarak 'Ses akciğer kanseriyle ilgili bilgi verebilir.' dedik. Bunun peşine düştük. Yaklaşık 1,5 yıldır yürüttüğümüz çalışmalarla güzel sonuçlara ulaştık. Akciğer kanserinin, özellikle birinci evrede, yüzde 90'ın üzerindeki bir doğruluk oranıyla erken dönemde teşhis edilebileceği sonuçlarına ulaşmış bulunuyoruz" dedi.
Türkiye'de ve dünyada en çok ölüme neden olan kanser türleri arasında ilk sırada yer alan akciğer kanserinde Türk bilim insanları önemli bir çalışmaya imza attı. Geliştirilen yapay zeka destekli uygulamayla sesten akciğer kanserini erken evrede tespit edebilecek uygulama geliştirdi
Yüzde 90'ın üzerinde bir doğruluk oranına ulaşıldı
AÜ Kök Hücre Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haydar Ankışhan öncülüğünde, farkı disiplinlerden bilim insanlarının katkılarıyla geliştirilen yapay zeka destekli uygulamayla genellikle son evrede fark edilen akciğer kanserinin erken aşamada teşhis edilmesi amaçlanıyor.
Akciğer kanserinin genellikle ilerleyen evrelerde fark edildiğini ve bu nedenle insanların hayatını kaybedebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Ankışhan, çalışmayı akciğer kanserini erken evrede yakalama hedefiyle gerçekleştirdiklerini vurguladı. Dr. Ankışhan çalışmayla ilgili şu bilgileri paylaştı:
"Çalışmamızda ses yapısı, akciğerin kendi anatomik yapısı, kan dolaşım sistemlerini dikkate alarak 'Ses akciğer kanseriyle ilgili bilgi verebilir.' dedik. Bunun peşine düştük. Yaklaşık 1,5 yıldır yürüttüğümüz çalışmalarla güzel sonuçlara ulaştık. Akciğer kanserinin, özellikle birinci evrede, yüzde 90'ın üzerindeki bir doğruluk oranıyla erken dönemde teşhis edilebileceği sonuçlarına ulaşmış bulunuyoruz." diye konuştu.
Doç. Dr. Ankışhan, uygulamanın çalışma şekline ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Tamamıyla doğal ortamda kaydedilen sesleri, belirli sinyal işlemi, yapay zeka teknikleriyle birleştirerek, önce kendi geliştirmiş olduğumuz yapay zeka yöntemleriyle işliyoruz. Oradaki verileri ilgili yöntemlerle doğru bir şekilde eğiterek, verilerin anlamlılık düzeyine ve ayrıştırılabiliyor mu, birbiriyle ilişkisi nasıl oluyor, bunlara bakarak çok rahat şekilde tespit edebiliyoruz.”
Uygulama ses değişikliğini saptıyor
Çalışmada yer alan AÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Mustafa Yenigün de şu bilgileri paylaştı:
"Çalışmamızı 50 hasta ve 50 sağlıklı kişiden oluşan grupla gerçekleştirdik. Bu şekilde karşılaştırma yapıldı. Her bir hastanın ses analizi için 2 dakikalık bir konuşma metni hazırlandı ve bu metin üzerinden sesleri kaydedildi. Her hasta aynı ortamda kaydedilip analiz edildi. 50 kişilik kontrol grubu ve kanserli hasta grubu karşılaştırıldı. Yüzde 90 hatta yüzde 92'lere varan doğruluk payı gösteren bir istatistiksel çalışma elde ettik."
Doç. Dr. Yenigün, şöyle devam etti:
“Akciğerde kitle, nodüller, hava yollarında, bronşlarda değişikliğe sebep oluyor. Solunum borusu içerisinde bir kitle görünümü var, buradaki ses oluşum mekanizmaları, bir yere çarpıp giderken hem frekansta hem rezonansta değişikliğe uğruyor. Bizim uygulamamız da bu ses değişikliğini saptayıp 'evet burada bir kitle görünümü var, bu kitle görünümü ses değişikliğine sebep olacak boyutta, bu evrede ve bunda patolojik bir akciğer kanseri olabilir' uyarısı veriyor.”
1-2 sene içerisinde uygulamaya girebilir
Uygulamanın ne zaman hayata geçirileceğine ilişkin de Yenigün, "Tahmini bir öngörüyle, 2-3 sene içinde, çok ciddi derecede veri datası toplandığı andan itibaren bir tarama programı içine girebilir. Tabii hukuksal, mediko-legal durumlar söz konusu, bunları da geçerse yakın zamanda, 1-2 sene içinde uygulanabilir diye düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.