Tarih: 08.08.2024 10:58

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, bu yılın 3. çeyreğine ilişkin "Enflasyon Raporu'nu" kamuoyuyla paylaştı

Facebook Twitter Linked-in


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, bu yılın 3. çeyreğine ilişkin "Enflasyon Raporu"nu kamuoyuyla paylaştı.

Karahan, bir önceki rapor sunumunda, "2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38'e çektik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk." açıklamasının ardından “Sıkı para politikası duruşumuz sonucunda kredi büyümesindeki yavaşlama son dönemde belirginleşti” dedi.

Karahan'ın açıklaması şu şekilde: "Dengelenmenin etkisiyle cari işlemler açığında düşüş sürüyor. Bir önceki rapor döneminden değişmeyen tek unsur para politikasındaki kararlı duruşumuz. İlerleyen dönemde de bu duruşumuzu sürdürerek, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket edeceğiz. Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin genelinde daha hızlı bir faiz indirimi fiyatlanıyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise indirim yavaşlayarak devam etti.  Net ihracat 2022'nin 3. çeyreğinden bu yana ilk kez yıllık bazda büyümeye pozitif katkı verdi. Böylelikle büyümenin talep yönünden kompozisyonu daha dengeli gerçekleşti. 2. çeyreğe ilişkin veriler ise yurt dışı talepte yavaşlama gösteriyor. Kartla yapılan harcamalar seviye olarak yüksek olmakla birlikte, son dönemde görece yatay seyretti. Gıda, giyim, yemek gibi zorunlu harcamaların yatay seyrettiğini görüyoruz. Kuyumculuk, elektronik, araba gibi ihtiyari harcamaların ise son dönemde azaldığını görüyoruz. Mayıs verilerine göre 2. çeyrekte sanayi üretimi düştü. Sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengelenme devam edecek. Yılın geri kalanında negatif düzeylere düşecek çıktığı açığı dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacaktır. İç talepteki dengelenmeye paralel olarak, dış ticaret dengesindeki iyileşmenin devam ettiğini görüyoruz. Bunun yansımasıyla 2. çeyrekte cari açığın milli gelire oranının yüzde 2.5'in altına gerilediğini düşünüyoruz. Temmuz ayı itibarıyla ise yıllıklandırılmış cari açığın gerilemesini sürdürerek 20 milyar dolar civarına inmesini bekliyoruz. Parasal sıkılaştırma dönemlerinde cari dengede düzelme olur. Önümüzdeki dönemde de sıkı parasal duruşumuzla uyumlu olarak cari dengedeki olumlu duruşun süreceğini ön görüyoruz."


DEZENFLASYON SÜRECİ ÖNGÖRDÜĞÜMÜZ GİBİ BAŞLADI.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlama sürüdüğünü belirtirken, “ Temmuz ayında enflasyon geçici etkiler nedeniyle arttı. Öncü göstergeler kira enflasyonunda düşüşe işaret ediyor. Uyguladığımız politikaların bir sonucu olarak son aylarda enflasyon ve kur beklentilerinde önemli bir iyileşme yaşandı. 2024'ün ilk çeyreğinde kredi talebinin hızlanması, tüketici kredisi büyümesini, kredi kartı ve ihtiyaç kredisi kaynaklı artmasına neden olmuştu. 2. çeyrekten itibaren tüketici kredilerinde büyüme zayıfladı. Türkiye, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,7 büyüme kaydetmişti. Üretim yöntemiyle GSYH tahmini, ilk çeyrekte cari fiyatlarla geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 90 artarak 8 trilyon 822 milyar 248 milyon lira, cari fiyatlarla dolar bazında 285 milyar 572 milyon dolar olmuştu. Ağustos ayı enflasyon verileri 3 Eylül'de açıklanacak. TÜFE, temmuzda aylık bazda yüzde 3,23, Yİ-ÜFE yüzde 1,94 artış göstermişti. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 61,78, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 41,37 olarak gerçekleşmişti” şeklinde ifade etti. 

Karahan konuşmasına şöyle devam etti." Küresel büyümede sınırlı toparlanma eğilimi hizmetler sektörü öncülüğünde devam ediyor. Büyüme tahminleri Euro Bölgesi’nde sınırlı olarak yukarı, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi ülkelerinde ise aşağı yönlü güncellendi. Böylece, Türkiye’nin dış talep görünümü bir önceki Rapor dönemine göre yatay seyretti. 2025 yılında ise daha belirgin bir toparlanma bekleniyor. Küresel büyüme görünümü, jeopolitik riskler ve arz yönlü faktörler, emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor. Enerji dışı emtia fiyatları son dönemde ılımlı giderken petrol fiyatları dalgalı seyretti. Küresel manşet ve çekirdek enflasyondaki düşüşün devam ettiğini görüyoruz. İşgücü piyasasındaki normalleşme eğilimi sürerken, hizmet enflasyonundaki katılıklar zayıflıyor. Enflasyon görünümüne bağlı olarak, gelişmiş ülkelerin bazıları faiz indirim süreçlerine başladı. Başta ABD olmak üzere, gelişmiş ülkelerin genelinde daha hızlı bir faiz indirimi fiyatlanıyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise indirimler yavaşlayarak devam etti. Ilımlı büyüme ve enflasyon görünümü, merkez bankalarının önümüzdeki dönemde de parasal sıkılığı azaltabileceklerine işaret ediyor. “Ancak, merkez bankalarının kalıcı dezenflasyon tesis edilinceye kadar gerekli parasal sıkılığı koruyacakları ve indirim süreçlerini temkinli götürecekleri yönündeki iletişimleri devam ediyor.” 

ORTA VADELİ TAHMİNLER

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan açıklamasında şu şekilde devam etti “Şimdiye kadar özetlediğim ve tahminlerimizin arka planını ortaya koyan iktisadi görünümün ardından sizlerle orta vadeli tahminlerimizi paylaşacağım. Dış talebe ilişkin varsayımlarımızı 2024 ve 2025 yılları için sınırlı bir miktar güncelledik. Ham petrol fiyatı varsayımımızı gerçekleşme kaynaklı olarak 2024 yılı için aşağı çekerken, 2025 yılı için büyük oranda koruduk.  Gıda fiyatları varsayımımızı ise sabit tuttuk. Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca, ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de korunacağını tahminlerimizde dikkate aldık. Bu çerçevede, 2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminlerimizde değişikliğe gitmedik. Enflasyonun, 2024 yıl sonunda yüzde 38’e gerileyeceğini öngörüyoruz. 2025 ve 2026 tahminlerini ise sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Yıl sonunun yaklaşması nedeniyle, 2024’e denk gelen tahmin aralığının mekanik olarak daralması gerekirdi. Ancak, son dönem jeopolitik gelişmeler ve küresel finansal oynaklıklar neticesinde artan belirsizlikler nedeniyle, tahmin aralığımızı yüzde 34 ile 42 arasında koruduk. 2024 yıl sonu tahmin muhasebesine baktığımızda aşağı ve yukarı yönlü etkilerin birbirini dengelediğini görüyoruz. Talep koşullarındaki dengelenme ve enflasyon beklentilerindeki gerilemenin öngörülerimizden daha yavaş gerçekleşmesi, tahminimizi 0,2’şer puan yukarı yönlü etkiledi.  Buna karşılık, Türk lirası cinsi ithalat fiyatları ve yönetilen-yönlendirilen fiyat varsayımlarımızdan gelen toplam etkiyi -0,4 puan olarak hesaplıyoruz. Yıllık enflasyonun mayıs ayında zirveye ulaşmasıyla, politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız dezenflasyon dönemine girmiş bulunmaktayız. Yılın üçüncü çeyreğinde geçen yıldan gelen olumlu baz etkisinin de katkısıyla enflasyon belirgin şekilde gerileyecek. Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek.Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle, enflasyonun yılın kalanında da istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Ayrıca, finansal koşullardaki sıkılaşmayla beraber talep koşullarında görülen dengelenmenin önümüzdeki dönemde daha da belirginleşeceğini tahmin ediyoruz. Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz. Sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla, enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025 yılında da devam edecek. Para ve maliye politikalarının eşgüdümü de bu sürece katkı sağlayacak. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin, belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesi. Bu kapsamda, ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz. İkincisi ise, enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsaması. Bu çerçevede, geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz.Her iki kriterde de alınacak mesafe olduğunu değerlendiriyoruz. Bu nedenle, para politikasında sıkılığı korumaya devam edeceğiz. Bir kez daha altını çizmek isterim ki; fiyat istikrarı; sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. Haziran’da başlayan dezenflasyon sürecinde, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz" 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —