Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Ankara’da düzenlenen 19. Uluslararası Orta Doğu Organ Nakli Kongresi’nin açılışına katıldı. Başkent Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen kongre, Türkiye’de Prof. Dr. Mehmet Haberal ve ekibi tarafından gerçekleştirilen ilk canlı vericili böbrek naklinin 50’nci yılı dolayısıyla düzenlendi. Etkinliğe 35 ülkeden yaklaşık 300 bilim insanı katıldı.

“Organ bağışı e-Nabız üzerinden yapılabilecek”

Bakan Memişoğlu, organ bağışına ilişkin önemli bir yeniliği de duyurdu. Yeni düzenlemeyle vatandaşların e-Nabız uygulaması üzerinden organ bağışı yapabileceğini açıklayan Memişoğlu, “Kanuna küçük bir eklemeyle ülkemizde vatandaşlarımızın e-Nabız uygulamasından organ bağışı yapabileceği sistemi kurduk. Ben de bugün elektronik sistemden tüm organlarımı bağışladım.” ifadelerini kullandı.

Yeni sistemin organ bağışını “vasiyet” niteliğinde tanımladığını vurgulayan Bakan, “Organ bağışında bulunan kişinin yakınlarına sadece bilgi verilecek. Bağışçının beyin ölümü gerçekleşmeden önce kimsenin o bağıştan haberdar olmayacağı bir elektronik bağış sistemi oluşturduk. Beyin ölümü kararı verilip ölüm sisteme işlendiğinde, bu bilgi otomatik olarak aileye ve nakil ekiplerine bildirilecek. Böylece kadavradan yapılan bağışları artırmayı hedefliyoruz.” dedi.

Bağışçının yakınlarına öncelik tanınacak

Memişoğlu, ayrıca yeni sistemde organ bağışçılarının birinci derece yakınlarına da öncelik tanınacağını belirterek, “Organ bağışında bulunan kişinin beyin ölümü gerçekleşip organları nakil işlemleri için kullanıldıktan sonra, o kişinin birinci derece yakınları organ bağışı listesinde —acil organ bekleyenler haricinde— öncelikli olacak.” açıklamasında bulundu.

Ankara’da düzenlenen 19. Uluslararası Orta Doğu Organ Nakli Kongresi’nin açılışına MESOT Kurucu ve Geçmiş Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal da katıldı. Kongrenin açılışında konuşan MESOT Kurucu ve Geçmiş Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, Türkiye’nin organ nakli alanındaki tarihi yolculuğunu gururla anlattı. “Organ nakli yalnızca tıbbî bir müdahale değildir; insanlığa umut olan bir devrimdir.” diyen Haberal, 3 Kasım 1975’te Hacettepe Üniversitesi’nde gerçekleştirilen ilk başarılı böbrek nakliyle Türkiye’de yeni bir dönemin başladığını hatırlattı. “O gün bir çocuğa yaşam verdik; aslında bir ülkenin bilim tarihine yeni bir sayfa açtık.” ifadelerini kullandı.

Bilimde 50 yıllık gurur Prof. Dr. Haberal, Türkiye’nin organ nakli alanındaki kilometre taşlarını şöyle özetledi: 1975: İlk canlı vericiden böbrek nakli 1978: Soğuk iskemi süresini 12 saatten 100 saate çıkararak kıtalararası naklin önünü açtı 1988: Bölgedeki ilk kadavradan karaciğer nakli 1990: Avrupa’daki ilk pediatrik karaciğer nakli Bugün Türkiye, canlı vericiden organ naklinde dünyanın öncü ülkeleri arasında yer alıyor. Bilimsel dayanışmanın gücü MESOT 19. Kongresi, bilimin evrensel gücünü bir kez daha ortaya koydu. 35 ülkeden gelen 500’ü aşkın bilim insanı; etik ilkeler, organ bağışı bilinci ve yeni cerrahi teknikler üzerine bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Prof. Dr. Haberal, bu dayanışmayı “bilimin ortak vicdanı” olarak tanımladı ve “Bizler sadece hekim değiliz; insanlığın acısını dindirmek için çalışan bilim insanlarıyız.” dedi.

Atatürk’ün bilim mirası ışığında Konuşmasının sonunda Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyet’in öncü bilim insanlarına şükranlarını sunan Haberal, “Bugün özgürce bilim yapabiliyorsak, bu Atatürk’ün bize bıraktığı en büyük mirastır.” sözleriyle salondan büyük alkış aldı. “Organ bağışı, yaşamı yeniden başlatmaktır” Organ bağışının etik ve insani bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Haberal, “Bir yanda organlarıyla toprağa gidenler, diğer yanda o organlara muhtaç hastalar var… Organ bağışı, bir yaşamı yeniden başlatma eylemidir.” ifadelerini kullandı. Haberal, 1979’da yürürlüğe giren 2238 Sayılı Organ ve Doku Nakli Yasası sayesinde Türkiye’nin etik ve yasal çerçevede örnek bir model oluşturduğunu belirtti. “Organ nakli, bilimin insanlıkla birleştiği en yüce noktadır.” diyerek sözlerini tamamladı.

19. Uluslararası Orta Doğu Organ Nakli Kongresi, hafta boyunca çeşitli bilimsel oturumlar, panel ve çalıştaylarla devam edecek.