ANKARA - 23.05.2025 - Yapay zeka, son yıllarda hayatın hemen her alanında etkisini artırırken, sunduğu kolaylıklarla birlikte yeni tehditleri de gündeme getiriyor. Günümüzde basit bir eğlence gibi görünen el falı ya da yüz okuma uygulamaları, yapay zeka destekli platformlar aracılığıyla milyonlara ulaşıyor. Özellikle gençlerin ilgisini çeken bu dijital uygulamalar, farkında olunmadan biyometrik verilerin paylaşılmasına yol açıyor ve ciddi güvenlik açıklarına zemin hazırlıyor. Peki, yapay zekaya fal baktırmak gerçekten bu kadar masum mu? Kişisel verilerimizi bu çağda nasıl koruyabiliriz? Ve en önemlisi; çalınan veriler kimlerin eline geçiyor, nerelerde kullanılıyor? Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, Sputnik’e yanıtladı.
‘Yapay zeka ile birlikte spiritüel alanlarda dijitalleşmeye başladı’
Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, yapay zekanın hayatımıza girmesiyle birlikte birçok alanda dijitalleşme yaşandığını, alışverişten tutun manevi ve spritüel alanlara kadar geniş yer aldığını söyledi. Öyle ki sosyal medyada yüz okuma, el falı gibi uygulamaların göründüğü kadar masum olmadığının altını çizdi:
“Yapay zekanın hayatımıza girmesiyle birlikte, sadece alışverişten işe kadar her şey değil, manevi ve spiritüel alanlar da dijitalleşmeye başladı. Özellikle sosyal medyada ilmi sima, yüz okuma, el falı gibi uygulamalar çok yaygınlaştı. İnsanlar sadece eğlence ya da merak için bu uygulamalara fotoğrafını, doğum tarihini, hatta ad-soyadını yüklüyor. Ama bu masum gibi görünen işlemler, aslında ciddi güvenlik riskleri taşıyor.”
‘Parmak izi, yüz hatları gibi eşsiz verilerimizi verirken dijital ortamda iz bırakıyoruz’
Kırık, yapay zeka uygulamalarına yüz ve avuç içi gibi biyometrik verilerin büyük risk teşkil ettiğini söyledi:
“Bu uygulamalar, özellikle yüz ve avuç içi gibi biyometrik verileri topluyor. Biyometrik veriler, yani yüz hatları, parmak izi, göz yapısı gibi bilgiler, bir insanın kimliğini dijital olarak tanımlayan eşsiz veriler. Bu veriler kötü niyetli kişilerin eline geçtiğinde, kişinin kimliği kopyalanabilir. Örneğin, bir dolandırıcı sizin yüzünüzü kullanarak sahte hesaplar açabilir ya da kimlik doğrulama sistemlerini kandırabilir. Biyometrik veri çalındığında geri almak mümkün değildir, çünkü bu veriler değiştirilemez.”
“Ayrıca bu tür uygulamalarda kişisel bilgilerimizi verirken dijital ortamda iz bırakıyoruz. Bu izler, daha sonra karşımıza kişiselleştirilmiş reklamlar, yanıltıcı içerikler veya sahte mesajlar olarak çıkabilir. Özellikle dolandırıcılar, bu verileri kullanarak sizi kandırmaya çalışabilir. Örneğin “şu kadar para karşılığında kader analizi yapıyoruz” diyerek para isteyenler ya da sizin verilerinizle güven kazanıp sizi başka dolandırıcılara yönlendirenler olabilir.”