1 Mayıs, dünya genelinde emek ve dayanışma bayramı olarak kutlanır. Bu özel gün, işçi sınıfının haklarını ve çalışma koşullarını iyileştirme mücadelesinin sembolüdür. Emek ve dayanışma, toplumun temel taşlarıdır ve bu kavramlar üzerine kurulan değerler, insanlığın ilerlemesi için yaşamsal öneme sahiptir.
Emeğin değeri, insanlığın varoluşundan beri tartışılmış ve mücadele edilmiştir. İnsanlar, alın teri dökerek ürettikleri değerin karşılığını adil bir şekilde almak ve çalışma koşullarının insan onuruna yakışır olmasını talep etmiş ve bunun için dünyanın dört bir yanında mücadele etmişlerdir. Ancak bu hak mücadelesi, kolay kazanılmamıştır. İşçiler, sendikalar aracılığıyla bir araya gelerek, haklarını savunmuş ve iyileştirmiştir.
Dayanışma ise, birlikte hareket etmenin ve birbirine destek olmanın önemini vurgular. Toplumun her kesimi, birbirine destek olmadığı sürece adil bir düzen kurulamaz. 1 Mayıs, bu dayanışmanın en güçlü ifadelerinden biridir. İşçiler, emekçiler ve toplumun diğer kesimleri, ortak mücadele ve dayanışma ruhuyla bir araya gelir ve hakları için seslerini yükseltirler.
Bugün, 1 Mayıs’ı sadece bir tatil günü olarak değil, aynı zamanda emek ve dayanışmanın kutlandığı bir gün olarak görmeliyiz. İşçilerin, emekçilerin ve toplumun her kesiminin haklarını savunmak ve iyileştirmek için bir araya gelme zamanıdır. Birlikte hareket ederek, daha adil bir dünya için mücadele etmeli ve emeğin değerini her zaman ön planda tutmalıyız.
Prof.Dr. Nesrin Çobanoğlu Yüksel