Dr. Özcan Kars

Tarih: 16.01.2025 15:52

Can’ın Özünden-43 / İçsel Bakış-18/ Sürdürülebilir Kişisel Gelişim

Facebook Twitter Linked-in

 

 

göç

herkesin bir güneyi olmalı göç edecek

aklımızı ve gönlümüzü göndersek yetecek

Mehmet Fatih KOŞAN

(*Bir Yemin Gibisin, Sinada Yayınevi, 2022. Değerli dostum Fatih beye paylaşım izni için teşekkür ediyorum.)

Gerisini sen tamamla kısmına, ben de şunları yazdım:)(bu yazıyı kaleme alırken…)

Yaş ilerledikçe göçenlerle daha sık karşılaşıyor insan,

Kiminin heybesi dolu kiminin boş

Ya senin?

Zamanın varken 

Yükte hafif pahada ağır olanları al yanına

Dost kazan, dostlarına zaman ayır ve de gönüllere dokun,

Almadığın gönlü kırma,

Dost Meclisine, züccaciye dükkanına giren fil gibi girme

Unutma senin de “bir namazlık saltanatın olacak…”

 

Bugüne kadar kişisel gelişim odağında hangi konular dikkatimi çekmiş?

İlk yazımızda “Aşk ile söylemenin zamanı gelmedi mi? diyerek başlamışız söze, 

2- Hikayenin gücünü vurgularken, “Sen kendi hikayenin “başkahramanı mısın? diye sormuşuz.

3- “Okuyan / dinleyen bir söylenen söze bakar, bir de söyleyene” diyerek, yazı yolculuğu içinde, “Bilmenin, okumanın, “akıl yürütmenin” zorlukları arasında çoğunlukla kayboluyorum, kayboldukça yönümü bulmaya çabalıyorum” demişiz.

4- “Seni senden çıkarınca geriye ne kalacak?” Hiç içsel yolculuğa çıktınız mı? Kendine “bugün nasılsın” diye sordun mu? Kendini tanıyor musun?

5- İçindeki çocuk / Çocuk neden sevgi ortamında büyümeli? Sorularını “Narin’in ardından sormuşuz.

6- Kişisel farkındalık konusunu ele alırken, “İnsanın kim olduğunu bilmesi büyük bir erdem” olduğunu vurgulamışız. Ve eklemişiz; “Söylediklerimiz gözünüzde canlanmıyorsa, kulağınızda kalmıyorsa, gönlünüze dokunmuyorsa, eyvah ki ne eyvah...”

7- Kariyer konusuna; “Hayatta varoluş amacın ne?” sorusuyla giriş yapmışız. Kariyer konusundaki “İNANÇ, İDDİA ve TUTKU” konusunu hatırlatmışız.

8- Gelişmeyi istiyor muyuz? Eski köye yeni adet gerekiyor. Eleştirmek kolay, yapmak zordur.

9- Kendini tanımak için fırsatları değerlendirmek lazım. İnsan okudukça cehaletinin farkına varıp, yer yarılsa da yerin dibine geçsem demiyorsa, ayağa kalkıp, daha iyi bir insan olmak için çaba göstermiyorsa, iki cihanda da hüsranda olacak, bu çok açık.

10- Kişisel gelişimle sağlık arasında bağ kurarken, sağlık okur-yazarlığının altını çizmişiz.

11- Sağlık okur – yazarlık durumunuz nasıl? Tıbbi bilgi kaynaklarınız neler? Alternatif mi? Tamamlayıcı mı? SAĞLIĞI KORUMAK için ne yapıyorsunuz? Wellnes (iyilik / esenlik hali) sektörüne giriş mahiyetinde değinmişiz.

12- “Hiç Ya da Çok Olmak” konusunu ele alırken, “21. Yüzyılda “haz ve hız” arasında sıkıştırılmış yaşarken, durmak, nefes almak niye aklımıza gelmez ki? Diye sormuşuz.

13- Kendine ilişkin farkındalık / öz-farkındalık durumun nasıl?/ Hayatında kendini tanıtan bir yazı yazdın mı? “OLDU ve ÖLDÜ” arasındaki fark iki noktadan ibaret.

14- “Kentlileşmek ya da kentlileşememek” işte bütün mesele bu… Değerli dostlar, ne zaman evrildik?

15- Özgün olmak, yaşamı anlamak için ölümü de anlamak gerekir. Nasıl anılmak istersiniz? Yaşarken kendinize de iyi davranın. Ne kadar özgünsün? Senden başka yok. Biriciksin, tıpkı parmak izin gibi…

16- Kendin Ol(mak), özgün ol(mak)…. İnsan yaşarken kendisine “sadece ismiyle hitap edebilen” dostlara sahip olabilmeli. Yaşamınızı renklendirmenin en önemli yolu “oyunda olmak” ve “oyunda kalmak”tır. “Game Over” yazana kadar…

17- Aynaya bakmak cesaret ister, aynalar yalan söylemez. Gözler ise asla, kalbin aynasıdır onlar zira… En son ne zaman ağladın?

18- Kişisel gelişimin anahtarlarından birini de çocukluk döneminde aramak gerek. Çocukların dünyasında yer edinmek için bugün iyi şeyler yapmak lazım.

19- Sen kimsin? Sadece sığınacak bir yer arayan mı? Sığınacaklara sığınak mı?  Sürekli birilerini şikayet etmekten, birilerine faturayı kesmekten vazgeçip, “kendimizle barışıp” “kendimizi yeniden inşaa etmek” lazım.

20- Son durak ve sonsuzluğa açılacak kapıyı orada beklemek. "Bu dünyaya koruk gelip pekmez olarak gitmeye bakın, koruk gelip koruk gitmeyin". Bir sinema çıkışında izlediğimiz filmin kalitesi, bizde bıraktığı ruh halinin etkisiyle ölçülüyorsa, peki sen nasıl bir etki bırakacaksın geriye? Yaşam anlayana “gerçekten, üç günlük dünya” imiş.

21- Yılın başı, yolun başı mı? Yol, yolculuk kendi doğası gereği hazırlık gerektirir. “Kendinizin en iyi versiyonuna” ulaşma yolculuğunuz ne kadar sürer? Yol, yolculuk kendi doğası gereği hazırlık gerektirir.

22- Finansal okuryazarlık / İnci Pazarda satılmaz / Altın baskülde / kantarda tartılmaz. “Okul sadece dört duvarla etrafı çevrili olan yer değildir”. Biz “tek tip öğrenci / insan yetiştirme derdine düştükçe hayatı ıskalıyoruz. Yapay zeka ve robotik teknoloji bile “tek tip / tıpkı basımdan” vazgeçmişken bu ısrar nedendir?

Perşembe yazılarımızda bugüne kadar bu konuları ele almışız. İlk yazımda “Saatli Maarif Takvimi tadında yazılar” yazma isteğimizi dile getirirken, tam bir “ortaya karışık olmuş” şimdi geriye doğru bakınca. İçsel bakış ya da kişisel gelişim odağındaki yazılarımızın içeriğini geliştirmek için drozcankars.yenibaskent@gmail.com adresine e-posta gönderebilirsiniz. 

Kişisel gelişimin sürdürülebilirliği ya da sürdürülebilir kişisel gelişim. İnsanoğlu yaşadığı her an, yaşama tutunmalı ve bulunduğu ortama “artı değer katmalı”. Yaşadığı topluma yük değil, hayatı kolaylaştıran, elinden ne geliyorsa ama parmağının ucuyla değil yürekten. Var gücüyle üretimden yana ve önce üretici olarak var etmeli kendini. Bir işin sürdürülebilir olmasının da şartları var. İşin devamlılığı bir yandan şartları değiştirmeyi diğer yanda da şartlara uyum sağlamayı gerektirir. Kişisel gelişim sadece “anlık heyecandan ibaret” değildir. Adı üstünde gelişim bir sonuç değil süreç içindeki oluş halidir. Kişisel gelişimin toplumsal maliyetini ve faydasını da herkes yapmalıdır. Tek tek gelişmek yeterli olamaz. Toplumsal gelişmeyi tetiklemeyen ve hızlandırmayan kişisel gelişimi de kendi içinde tartışmak gerekir.

Kuran- Kerim’de; Mü’min Sûresi 51. Ayette;

“Şüphesiz biz peygamberlerimize ve onlara uyan mü’minlere dünya hayatında da, şâhitlerin hazır bulunacağı mahşer gününde de elbette yardım edeceğiz.” (https://www.kuranvemeali.com/)

Peygamberimiz (S.A.V.) hadislerinde;

“Mümin cana yakındır. (İnsanlarla) yakınlık kurmayan ve kendisiyle yakınlık kurulamayan kimsede hayır yoktur.” (İbn Hanbel, II, 400 https://www.islamveihsan.com/)

 

Canın Özünden, Can-ı Gönülden …

Dr. Özcan Kars / drozcankars.yenibaskent@gmail.com / @drozcankars


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —