Dr. Özcan Kars


Can’ın Özünden-7 / Kişisel – Toplumsal Gelişim-3 / İçe Bakış-2 / İçsel Yolculuk

İçsel Yolculuk / Meditasyon / Tefekkür / Ölümü düşünüp yaşama yön verme


Sosyo-Analiz / Sosyal - Toplumsal Bakış / Birey – Toplum / Yaşama Dair…
Kişisel – Toplumsal Gelişim-3 / İçe Bakış-2 / İçsel Yolculuk
Kuran- Kerim’de Kaf Suresi 16. Ayette; “Gerçek şu ki, insanı biz yarattık ve nefsinin ona neler fısıldadığını da çok iyi biliyoruz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.”
Bize “şahdamarımızdan daha yakın olan” Allah kullarını yalnız bırakmaz, insanoğlu kendinden vazgeçse bile Yaratan kulundan vazgeçmez.
Mezarlıkları şehirlerin dışına da çıkarınca, bizler de sürekli “kutsal tüketim tapınakları” AVM’lerde zaman geçirince, hiç ölmeyeceğimizi düşünerek, tüketerek yaşamaya devam ediyoruz. Tükenen ömür yine bizden gidiyor…
Seni senden çıkarınca geriye ne kalacak? Haydi azıcık frene basalım. Duralım ve derin derin nefes alalım. Birlikte bir “içsel yolculuğa çıkalım / meditasyon” denemesi yapalım. Kendisini hazır hissetmeyenler sadece okumakla yetinebilir.
Şimdi becerebilirsen önce içinden 100 kadar say, sayarken gözlerini kapat. Yüze gelince, bir o kadar süre daha sessizce bekle. İç sesini duymaya çalış. Sen bu yazıyı okurken ya da uygulamayı yaparken dışardaki seslere değil “içine yolculuk yap / yapmaya çalış. Harika şimdi içine yolculuk yapanlarla biraz daha yol yürüyelim. Bir köy yolundayız. Etrafta yemyeşil adeta göğe kadar ulaşan ağaçlar var. Kuşlar cıvıldıyor. Hafif bir yokuş çıkıyorsun. Yol önce sağa sonra sola kıvrılıyor. Güneş az önce sol yanağını ısıtırken şimdi sağ yanağını ısıtıyor. Rüzgar saçlarının arasından geçiyor. Tepeye yaklaşıyorsun. Durup derin bir nefes alıyorsun. Gördüğün manzara müthiş (lütfen gördüğün manzarayı bana yaz). Ben azıcık tahmin hakkımı kullanayım. Tepeden aşağıya yol yine kıvrılarak iniyor. Bir gölün kenarında şirin bir köy, tek katlı evler ve bir camii. Siz camiyi gördüğünüz anda, size göre ansızın bir sela (salah / dua / niyaz / yakarış / yardım çağrısı) duyuyorsun. Ayakların seni gayri ihtiyari camiiye yöneltiyor. Camii kalabalıklaşıyor. Camiinin bahçesinde sevdiklerini görüyorsun. Sen onları görüyor ve duyuyorsun ama onlar seni görüp duymuyorlar. Tıpkı rüyalarındaki gibi. Kokmaya başladın, biraz tedirgin oldun. Lütfen derin derin nefes al. Devam et. Etrafının farkına var. Kimler gelmiş, kimler gelmemiş? Kimin / kimlerin orada olmasını isterdin? Ve işte Hoca / İmam “bir namaz kılımlık saltanatı olan kişinin musalla taşına” yanaştı. Gördüklerine inanamıyorsun, senin adını söyledi Hoca. O kapalı kutunun içindeki de sensin, şu anda izleyende. Hangisi sensin? İçerdeki mi? Dışardaki mi? Hoca belki bu camiinin avlusunda kaçıncı kez aynı soruyu soruyor: Nasıl bilirdiniz? Şuradaki merhuma haklarınızı helal eder misiniz? Senin için ne dediler? Kulak kabarttın mı? Haklarını helal ettiler mi? Şimdi seni omuzlarına aldılar ve malum yere götürüyorlar. “Kapalı kutudan” seni çıkarttılar ve yine kutuya benzer bir yere koydular.”… buraya kadar biliyoruz. Şimdi korkma varsay ki, uyudun ve sabah kalkacaksın. Varsay ki, bir rüya gördün. (halen gözünü açmadıysan devam et) Gölün kenarından yürü, yokuş yukarı çık, Tepedesin, uzakta bir köy var, o köy senin köyün… Şimdi gözünü açabilirsin.
Ne hissettin? “Ölmeden önce ölünüz” derken, kaçımız bugüne kadar bu deneyimi yaşadı. 
Aman Hocam, korku filmi gibi yazmışsınız bu yazıyı mı diyorsunuz? Ya da ne için yazdınız bu yazıyı mı?  Diyenlerdensiniz.
Yıllar önce bir kitap okumuştum (Mitch Albom, “Öğretmenim Mori’yle Salı Buluşmaları” Boyner Yayıncılık). Bazı şeyleri yabancılar yazınca “vay be!, ne yazmış ama” diyoruz da, bizden biri yazınca bazıları maalesef “burun kıvırıyor. Bu kitapta bir öğretmen öğrencisiyle bir araya gelerek sohbet ediyor. “Anlamlı Bir Yaşam Felsefesi” üzerine hasta yatağındaki yaşlı bir profesörle eski bir öğrencisi arasındaki içtenlik ve bilgelik dolu konuşmalar… Bu kitaptaki bir “sahne / bölüm” ilk okuduğumda beni çok etkilemişti. Halen de etkiliyor. Öğretmenimiz Mori, alışılmışın ötesinde kendisi için “canlı bir cenaze töreni” düzenliyor. Sevdiklerinin “normal şartlarda, ölenin ardından” söylediklerini duymuş ve onlara cevap vermiş. Kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
Kendi toplumsal yapımızda cenazelere katılmanın kendi içinde bir “dinamiği” var. Kimi cenaze namazına geliyor, kimisi mezara da geliyor, eve gelenler oluyor. “Ölü çıkan evden” bir hafta sonra el ayak çekiliyor. Yeri gelmişken “taziye evi / çadırlarda” çok sevdiği yakınlarını kaybetmenin kederini “yaşamaya çalışan” aile yakınları, gelen gidenlerin karnını doyurma telaşına düşüyor. Hani bu toplumda “taziye evinde yemek pişmezdi”. Kişilerin acılarını yaşamasına alan açılırdı. Acıların zamanında yaşanması, yas sürecinin “sağlıklı” geçirilmesi beklenir. Oysa… 
Yaşarken günlük koşturmacalar içerisinde kendi sesimize kulak vermeye zamanımız yok. Aslında bundan fazla değil iki yıl önce pandemide (Covid19 / Corona) ne kadar da çok zamanımız olduğunun farkına vardık. Aynı evin içinde bireyler uzun bir aradan sonra birbirimizin yüzünü gördük. Hepimiz birbirimizle olumlu anlamda “yüzleşemedik”. Kavgalarımız da oldu, “sahalarda görmek istemediğimiz hareketler” de yaşandı, “tam da sahalarda görmek istediğimiz hareketler / fairplay” de…
Hiç içsel yolculuğa çıktınız mı? Kendine “bugün nasılsın” diye sordun mu? Kendini yaşadığın her türlü zorluğa rağmen, “yüreklendirdin mi? Yaparsın, bunu da çözersin” dedin mi? Kendine karşı hoşgörülü müsün? Kendinle barışık mısın? Kendinle sürekli kavgalı mısın? Kendinle iletişim içinde misin? Kendini tanıyor musun? Olumlu yanların neler? Geliştirilmesi gereken yanların neler? Önündeki fırsatlar ne? Seni sınırlayan, senin ileriye gitmeni engelleyen tehditler neler? Çok teknik olacak ama kendi SWOT /GZFT Analizini yaptın mı?
Sen kimsin? Senin hikayen ne? Kaç yıl yaşadın bilmem, kaç daha yaşarsın bunu da bilmem. Ama bugünden daha iyi ve farklı bir noktada olman gerektiğini biliyor ve hatırlatıyorum. Hz. Muhammed (S.A.V.) ne diyor? “İki günü birbirine müsavi /eşit olan, bizden değildir.” Bu kadar net bir uyarı varken, neredeyse “tıpkı basım” günler yaşayarak daha iyi günler beklemek aşırı iyimserlikten öteye geçmiyor mu? Tıpkı basım günler yaşayan toplumların şikayetleri de aynı minvalde devam ediyor…
Canın Özünden, Can-ı Gönülden … 
Sağlıklı ve topluma faydalı günler geçirmeniz dileğiyle, saygı ve selamlarımla...     
Dr. Özcan Kars / drozcankars.yenibaskent@gmail.com / @drozcankars
 

ENERJİDE MERKEZ ÜLKE :TÜRKİYE...

RUSYA SALDIRI BAŞLATTI!...

Donald Trump, Kasım Seçimlerinde Aday

Trump'a suikast girişimi

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI VE SİYASET BİLİMCİ İSMAİL CİNGÖZ YAZDI: "5 TEMMUZ 2009 URUMÇİ KATLİAMI"

Gazetecilerin Diaspora Faaliyetlerine Destek Kamu Birliği Başkanı Fuad HÜSEYİNZADE Yazdı: "Azerbaycan Gerçekleri"

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI VE SİYASET BİLİMCİ İSMAİL CİNGÖZ, "ŞUŞA BEYANNAMESİ TÜRKİYE-AZERBAYCAN İLİŞKİLERİNİ ÜST SEVİYEYE ÇIKARTMIŞTIR"

Resul DAĞSARAY SDE İçin Yazdı: "İran'da Cumhurbaşkanlığı Seçimi; Güç Oyunlarında Yeni Bir Cephenin Defakto Olarak Tanımlanma Sahnesi"

Gazeteci Yazar Mesut Haray Yazdı: "Güney Azerbaycan Milli Hareketi: Özgürlük, Adalet ve Ulusal Devlet Hedefiyle Mücadeleye Devam"

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI VE SİYASET BİLİMCİ İSMAİL CİNGÖZ İSRAİL'İN OLASI LÜBNAN SALDIRISI HAKKINDA ÖNEMLİ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 5 5 0 0 13 15
2.Fenerbahçe 5 4 0 1 11 13
3.Beşiktaş 4 3 0 1 6 10
4.İstanbul Başakşehir 5 3 1 1 4 10
5.Eyüpspor 5 2 0 3 4 9
6.Samsunspor 5 3 2 0 3 9
7.Konyaspor 5 2 2 1 -1 7
8.Sivasspor 5 2 2 1 -1 7
9.Antalyaspor 5 2 2 1 -3 7
10.Göztepe 4 1 0 3 2 6
11.Kasımpaşa 5 1 2 2 -2 5
12.Rizespor 5 1 3 1 -10 4
13.Trabzonspor 3 0 0 3 0 3
14.Gazişehir Gaziantep 4 1 3 0 -3 3
15.Alanyaspor 5 0 2 3 -5 3
16.Bodrum FK 5 1 4 0 -5 3
17.Kayserispor 3 0 1 2 -1 2
18.Hatayspor 5 0 3 2 -5 2
19.Adana Demirspor 5 0 4 1 -7 1

YAZARLAR