Merhaba
Değerli Kardeşim,
Değerli Dost ,
Değerli Dava Arkadaşımız,
Bu gecenin stratejik değerini biliyor muyuz ?
İnsanlık, kavimlerine gelmiş her Peygamber sonrası savruldu.
Hazreti İsa’dan sonra tekrar savrulan insanlık TEK TANRI İNANCINI kaybetti ve çok tanrılı PAGAN hale geldi.
Hanif kalabilenler, yani hanif olanlar, şirk koşmadan tek Allah’a inanmaya devam etti.
Ancak toplumların çok büyük bir kısmı bozuldu.
Fesat, bozgunculuk, faiz, zina ve türlü kötülükler yayıldı.
İnsanlar, gökteki meleklerin yeryüzündeki temsilleri olduğunu düşündükleri taşlardan yapılmış putlara, yani elleriyle yaptıkları sahte tanrılara tapmaya başladılar.
Oysa insanlık, aslında vicdani olarak çok derin bir arayışa girmişti.
Unutma: Hiçbir insan, yaşadığı bozgunculuktan, fesattan, hasetten, zinadan, tefecilikten ya da kafasında uydurduğu hayali tanrılara tapınmaktan mutlu olmaz.
İşte bu nedenle mitoloji ortaya çıkmıştır.
Allah, Hazreti İsa’dan sonraki tüm bu sapkın yapılaşmalara; mitolojiye, Kur’ân ve onu vahiy yoluyla kavimleri aşan bütün insanlığı kuşatan anlayan ve anlatan bir muhatap alış ile tebliğ eden Hazreti Peygamber (SAV) aracılığıyla gerçeklik düzleminde bir cevap vermiştir.
Allah Kur’an’da der ki: “Size, cennetten indirildiğiniz bu yeryüzünde, tekrar cennette buluşabileceğiniz ve yeryüzündeki cennet sosyolojisini müjdeliyorum.”
Eğer sen hâlâ bu müjdelenmiş cennet sosyolojisinin peşinde değil de mitolojik sapkınlıklara kendini teslim ediyorsan, Allah sana bu gerçeklik düzleminde cehennemi ve azabı da haber verir.
İşte bu gece, insanlığın gerçeklikle yüzleşme gecesidir.
Bu gece, Allah’ın rahmetiyle, şefkatiyle, muhabbetiyle, sevgisiyle ve yeryüzünde “Cennet mümkün mü?” sorusunun cevabını verdiği Kur’an sosyolojisiyle buluşma gecesidir.
Kutlu olsun.