ABD neden panikledi? İran niçin şaşırdı?
Çünkü ABD’nin yıllardır hazırlamak istediği bir plan vardı. Neydi peki bu plan? Tabi ki bu plan Ortadoğu’yu ele geçirmekti.
Bu planın ilk temelleri,1948 yılında Ortadoğu’da Filistin topraklarında İsrail Devletini kurarak atılmıştır. Hemen arkasından 1979 yılında Ayetullah Humeyni’yi İran’a getirterek rejimin yıkılmasına neden olmuş, 1980 yılında İran-Irak Savaşı çıkartmış, Irak’ta 2003 yılında Saddam Hüseyin dönemini sona erdirmiştir. Bu planlarla yetinmeyen ABD, Libya ve Mısır’ı karıştırıp, İran’a (Ahmedinecat Dönemi) göstermelik olarak Körfeze Savaş Gemilerinin gönderilmesi, Ahmedinecat’ın Obama’ya “Bir uçak kaldırırsan İsrail’i haritadan silerim” demesi buna karşılık Obama’nın hemen körfezden geri çekilmesine rağmen istediğini alamayan ABD, Rusya ile Türkiye’yi birbirine düşürmek istedi. Ancak Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bu oyunlara düşmedi. Daha sonra bizi Suriye ile savaşa sokmaya çalıştılar.
Hani biz Türkiye olarak NATO ülkesiyiz ya ABD, Almanya, Polonya, İtalya gibi ülkeler bizi savunmak için Savunma Füzeleri gönderdiler. Yalnız füzeler geldiği zaman daha savaş bile yoktu. NATO Müttefiklerimiz bize güneşli havada şemsiye olmak için geldiler. Ne zaman ki savaş çanları çalmaya başladı ilk olarak Amerika ve Polonya ülkemizi hemen terk ettiler. Hemen arkasından da savaşın hızlandığını gören diğer müttefiklerimiz onlarda hemen Füzelerini alıp giderek Türkiye’yi yalnız bıraktılar. Tatbiki bunların hepsi göstermelik bir oyundu.
Bu oyunları gören Türkiye, Rusya’dan Hava Savunma Sistemi olan S400 Füzeleri almaya başladı. Bunu gören ABD çılgına döndü. Çünkü “”Türkiye kendini savunmaya başlarsa parçalanmaz o zaman da bizim planlarımız tutmaz” düşüncesiyle S400 Füzelerinin alınmasına çok sert bir şekilde karşı çıktılar. Karşılık olarak ortak olduğumuz F 35 uçakları da vermemeye kalktılar. Sözde Türkiye’yi savunmasız bırakacaklardı.
Ama kötü komşu komşusunu mal sahibi yaparmış..
Türkiye F35'lerin daha iyisini Türkiye’de üretmeye başladı. Rahmetli Erbakan’ın bir sözü vardı. Erbakan, “ Siz meseleyi sadece Suriye mi sanıyorsunuz? Onların Suriye’yi istemelerinin bir nedeni vardır. O da Türkiye’yi işgal etmek için zemin hazırlamaktır.” demişti. “Bilin ki hedef Türkiye’dir. Bu sözleri bir gün anlayacaksınız” demişti.
İşte o gün bugündür..
ABD, İran ile İsrail’i düşman gösterip İsrail’i korumak için İŞİD ve DEAŞ’ı bitirmek bahanesiyle son 15 senede Ortadoğu’da PKK, PYD ve YPG terör örgütlerine 100 milyar dolardan fazla para harcadı. Ayrıca PKK, PYD ve YPG terör örgütlerine Suriye’nin kuzeyinde bir Teröristan Devleti kudurup ikinci bir İsrail yaratabilmek için ABD’nin resmi üniformalı askerleri gelip bu terör örgütlerini eğitmiştir. Asil hedef Suriye ve Irak’ın kuzeyinde bir Teröristan Devleti kurup, bu devletle Ortadoğu’yu ele geçirmekti. Bu hedefin gerçekleşmesine Türkiye ve Rusya ABD ve İran‘a rağmen asla müsaade etmedi, etmeyecek..
Ayrıca daha önceden ABD’nin gizli desteği ile kurulan DEAŞ, İŞİD saldırılarını Beşer Esed ve YPG’nin Suriye’de tek taraflı bağımsızlık isteğinin karşısına Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu çıkmıştı. Özgür Suriye Ordusu daha önce Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytindalı, Bahar Kalkanı harekâtlarında bulunması ABD’ye rağmen bu harekâtları başarı ile yürütmesi ABD’yi tedirgin etmişti.
Bunun hemen ardından ABD, hemen tetikçisi Netanyahu'ya Gazze’ye saldırı talimatını verdi. Katil Netanyahu, Gazze’ye saldırırken ABD’nin önlem alması için bir bahane gerekiyordu. Netanyahu gizli anlaşmalı doldukları İran’a saldırmaya başladı. ABD, İsrail’i İran’dan korumak için hemen bölgeye savaş uçakları ve gemileriyle birlikte 45.000 asker gönderdi. Bu arada “İran bahane sistem çok şahane” deyip arkasını sağlama alan Netanyahu hemen Lübnan, Beyrut ve Yemen’e saldırılar düzenlemeye başlayıp, İran’a da göstermelik gözdağı veriyordu.
Buraya kadar her şey çok güzel…
Kendini her türlü garantiye alan ABD, yine kendisi tarafından kurdurulan El Kaide’nin bir kolu olan HTŞ’nin Başkanı Muhammet Colani olarak bilinen esas adının Ahmet Hüseyin el Shara olduğu başına 10 milyon $ ödül koyduğu bu Teşkilatın, Suriye Milli Ordusu ile birlikte savaşmasını istedi. HTŞ, Suriye Milli Ordusu ile birlikte rejime ve terör örgütlerine karşı birlikte savaşıp başardılar. Rusya, Suriye’den hemen çekildi. Esed Suriye’nin tüm hazinesini boşaltarak Rusya’ya kaçtı. Esed’in kaçması Suriye’de PKK, YPG ve PYD’nin para kaynakları olan Esed’in bizzat yönetiminde olan uyuşturucu üretim fabrikası da kapandı. Artık PKK, PYD ve YPG’ye 15 yılda 100 milyar $ fazla harcayıp bizzat üniformalı askerlerin gelip eğittiği bu örgütler artık bitmişti. Terör Örgütü Devleti rüyası da sona ermişti.
Şimdi ABD’nin tek umudu HTŞ…
Yarın elinden tutup “HTŞ terör örgütüdür” deyip zamanında Usame Bin Ladin’e Afganistan’da oynadığı oyunun aynısını Suriye’de de HTŞ üzerinden Colani ’ye oynama planı hazırlığındadır. Ama şu andaki tabloya göre Colani, ABD’nin oyuncağı olmayacak gibi duruş sergiliyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Şam’a gidip Emevi Camii de namaz kılarken MİT Başkanı Kalın’ın yanında olup Makam arabasını bizzat Colani’nin kullanması ve Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği‘ni de beraber açmaları ABD’yi iyice tedirgin etmiş görünüyor. Bu tehlikeleri gören Suriye’nin kuzeyindeki tüm PKK terör örgütleri Irak’a kaçacaktır. Ancak Türkiye bu tehlikeyi görüp daha önceden Irak’la bir güvenlik anlaşması yapmıştır. Bu da demektir ki terör örgütleri nereye kaçarsa kaçsın artık kurtuluşun tek çaresi teslim olmaktır.
Artık Ortadoğu’da tek söz sahibi Türkiye’nin olduğu kesindir…