Rabia Barış'ın Köşesi


AFYONKARAHİSAR GÖNÜLLER ŞEHRİ

“Bana şiir nedir derseniz, aşk derim, sevda derim, gözyaşı, hüzün derim zaman zaman da mutluluk derim. Şiirden aldığım hazzı hiçbir şeyden alamam. Şiir benim için su gibi, hayat gibi bir şeydir, olmazsa olmazımdır.


GÜNÜN MANİSİ: (Ramazan'ın 16.Günü)

Onda Kadir gecesi,
Sevapların nicesi,
Davulcu sende katıl,
Gecelerin gecesi.

**************************************

AFYONKARAHİSAR GÖNÜLLER ŞEHRİ

İrfan Ünver Nasrattınoğlu’nun Kaleminden Şair Rabia BARIŞ’ın Afyonkarahisar Gönüller Şehri Kitabının Analizi Kapı komşumuz Eskişehir’de çok sayıda Afyonkarahisarlı yaşamaktadır. Bu hemşehrilerimiz arasındaki çoğunluk Emirdağlı hemşehrilerimizdedir. Bu hemşehrilerimizin az sayıdaki bir kısmı, hemşehrimiz olduklarını beyan etmeseler de çoğunluk gururla Emirdağlı, dolayısiyle Afyonkarahisarlı kimliklerini ifade ederler.

1980’li, doksanlı yıllarda sık sık Eskişehir’e gidip, orada düzenlenen kültür ve sanat etkinliklerinde bulundum ve hatta bunların bir kısmını bizzat düzenledim. İşte o yıllarda tanıdım, büyük ozan Muharrem Kubat’ı…ve Afyonkarahisar Şairler ve Yazarlar kuruluşunda hazır bulunan Rabia Barış hanımefendiyi…
Geçen haftanın son günlerinde önce Belçika’dan Kamil Sayın, sonra Eskişehir’den Rabia Barış aradılar. İkisi de Ankara’ya geleceklerdi. Emirdağlı olan bu iki ozan hemşehrimizin Ankara’daki Kültür ve Turizm Derneğimizi tanımalarını, hem de üyelerimizle tanışmalarının yararlı olacağını düşündüm.

Derneğimizin değerli Başkanı M.Ali Özerkan’ın da olumlu bulması nedeniyle, bazı Emirdağlı hemşehrilerimizin de katılımlarıyla, geçtiğimiz cumartesi günü bir sohbet toplantısı yaptık. Derneğin eski yöneticilerinden Emirdağlı hemşehrilerimiz Aptil Göktepe ve Av.Kaya Yelek, Osman Laçiner, İrfan Kurt, Bekir Engin Süzer’in de katılımlarıyla renk ve anlam kazanan toplantıda Emirdağlı hemşehrilerimiz Rabia Barış ve Kamil Sayın’ın şiirlerini kendi seslerinden dinleyebilme zevkini yaşadık.
Rabia Barış, yeni yayımlanan Afyonkarahisar-Gönüller Şehri adını verdiği yeni kitabını getirmişti. Bana ve Derneğimize hediye ettiği bu kitabında ozanımızın, Afyonkarahisar Merkez, Emirdağ, Hocalar, İhsaniye, Bayat, Sandıklı, Çay, Şuhut, Bolvadin, Sultandağı, Evciler, Kızılören, Gömü, Sinanpaşa, Döğer, Başmakçı, İscehisar, Karacaahmet ve bazı köylerin özelliklerini belirten şiirleri yer almaktadır.

Kurucuları arasında yer aldığım Afyonkarahisar Yazarlar ve Şairler Derneği yayını olarak, Afyonkarahisar literatürüne kazandırılan kitabın müellifi olan Rabia hanım kimdir?
Rabia Hanım kendisiyle yapılan bir söyleşide hayat hikayesini şöyle anlatmaktadır:

“Ben, 10 Şubat 1949 tarihinde, Afyonkarahisar’ın Emirdağ İlçesinde dünyaya merhaba dedim. Ailenin en büyük çocuğuyum. O yıllarda bulunduğumuz bölgede yalnızca bir ortaokul vardı ve babam beni karma olduğu için o okula göndermedi. Ben sonradan açıktan okuyarak tahsilimi tamamladım. Merhum babam emekli Kuran Kursu öğretmeni Hafız İbrahim Köken, annem Neslihan Köken… Beş kız, üç oğlan olmak üzere sekiz kardeşiz. Ben şiir yazmaya küçük yaşta başladım. Bizde ağıtlar, türküler ve de ilahiler pek meşhurdu. Hele ki Yunus’un şiirleri beni benden alır götürürdü. Bunlar beni yürekten etkiledi. “Şair olunmaz şair doğulur.” derler ya işte öyle. İçimdeki duygular kültürümüzün de etkisiyle böyle ortaya çıkmış oldu. Şair bir kardeşim var; Ahmet Köken. Oldukça güçlü şiirleri var. Edebiyata yatkın bir aileyiz…”
Rabia Barış, şiiri 7/24 yaşayanlardan biridir. Bunun nedeni de şöyle açıklamaktadır:

“Bana şiir nedir derseniz, aşk derim, sevda derim, gözyaşı, hüzün derim zaman zaman da mutluluk derim. Şiirden aldığım hazzı hiçbir şeyden alamam. Şiir benim için su gibi, hayat gibi bir şeydir, olmazsa olmazımdır. Yazıp bırakmam. Şiirlerimin üzerinde çok çalışırım. Son dönemlerde konulu şiir kitapları yazıyorum. Yani bir konu hakkında yazdığım şiirlerimi kitaplaştırıyorum. Böyle hazırladığım ve basılmayı bekleyen çok sayıda çalışmam var…”

Şiirleri yerel gazetelerde ve Türkiye çapındaki Çağrı, Aziziye, Sevgi Yolu, Gülpınar, Şiirsevenler, Yeni Defne, Ana, Simav Anadolu, Eskişehir Bülteni ve Emirdağ dergilerinde yayımlanan Rabia Hanımın kitap bütünlüğünde yayımlanan eserleri şunlardır:

1.Çile Çiçeği (1997)
2.Gurbet Akşamlarında (2005)
3.Gönülden Damlalar (2003)
4.Rabia Barış’ın Dilinden Yunus Emre’ye Şiirler (2013)
5.Eskişehir Sevda Şehir (2013)
6.Türk Dünyası Ülkem Kızlarına Güzellemeler (2013)
7.Çocukların Şiir Dünyası (2016)
8.Aşkın Adı Yunus Emre (2018)
9.Sevelim Dedi Yunus (2021)
10.Afyonkarahisar Gönüller Şehri (2022)

Öte yandan, 2003, 2007, 2012 ve 2014 yıllarında, Prof. Dr. Halil Buttanrı’nın danışmanlığında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden dört lisans öğrencisi Rabia Hanımın hayatı, sanatı ve eserleri konulu dört adet lisans bitirme tezi hazırlamışlardır.

1966 yılında evlenen Rabia Hanımın üç çocuğu, yedi torunu bulunmaktadır.
Söz konusu kitaptaki şiirlerin teker teker ele alınıp yorumlanması ve değerlendirilmesi hayli zaman alacağı gibi, bir kitap tanıtma yazısının hacmini de çok aşacaktır. Kitabın içeriğini çok güzel belirtmiş olan değerli hemşehrimiz E.Kd.Albay Mesut Acet’in kaleme aldığı önsözü aynen yayımlamak isterim…
.“Şiirleri okullarımızdaki ders kitaplarında okutulan ve bölgemizde yetişen bütün şairlerin, yazarların elinden tutan, onlara yol gösteren Duayenimiz Şair Muharrem Kubat’ın çok güzel bir ifadesi var. “Allah insanları yaratırken bazılarını özel yeteneklerle donatarak yaratmış” Rabia Barış’ta Allah vergisi özel yetenekleri ile donatılarak yaratılmış şair ablamız.
Tabii ki bu yeteneklerin genlerle ilgili olduğunu da ifade etmek isterim. Babası İbrahim Köken hocamız, kardeşi Ahmet Köken arkadaşımız ve Rabia abla’nın çocukları da genlerinden gelen özel yeteneklere sahipler. Onların da ruhumuzu okşayan çok güzel şiirleri ve yazıları mevcut. Afyon, Emirdağ, Gömü köyü üçgeninde doğup, İstanbul’da hayat bulan, Eskişehir Porsuk Çayı kenarlarında gelişip büyüyen memleket şiirlerini, içten gelen duyguları coşkulu bir dille anlatan Rabia Barış, kendi ifadesiyle;

“Şiir şairin yaşam biçimi olmalı ki, rüyalarını süsleyebilirsin… Ancak rüyaları süsleyen şiirler şairin özüne inmiş demektir.”
Şair Bekir Sıtkı Erdoğan‘ın kendisine taktığı mahlas ile Rabia Sultan, son derece üretken bir şairimiz. Basılan ve bugüne kadar okuyucuyla buluşan eserlerinin yanında basıma hazır yüzlerce kitabı mevcuttur. Şairin eserleri bugüne kadar yüzün üzerinde kitap, güldeste ve şiir antolojilerinde yer almış, çeşitli edebiyat dergilerinde ve çok sayıda gazetede yayınlanmıştır. Pek çok şiiri de bestelenmiştir. Kitabında yer alan şiirlerden bazıları bestelenmiştir. Bestelenmiş şiirlerinin içinde en çok beğeni alanlardan biri Azerin’in seslendirdiği Çanakkale Geçilmez adlı eseridir.
Kendisini;

“Anam Yörük, babam Türkmen,
Soyum has Türk boyum Türkmen,
Okum, takım, yayım Türkmen,
Ben şerefli Türk kızıyım,
Al bayrağın yıldızıyım.” dizeleriyle ifade eden şairimiz şiirlerinde milli hassasiyetlerini, vatan, millet, bayrak aşkını daima ön planda tutmuş, insan ve doğa sevgisiyle harmanlamıştır.

Gönüller Şehri Afyon kitabında da, Afyon’umuzu her özelliği ve bütün güzelliği ile genç kızlığında dokuduğu kilimler gibi nakış nakış işlemiş her rengi, her motifi ilmek ilmek işler gibi sevgi dokumuş gönül okumuş.
“Istar ağacında kilim dokudum,
Kilimi başında türkü okudum,
İç içe giydirdim rengi deseni,
Her rengin içine sevgi dokudum.
Gönül okudum.” 

Afyon’umuzun tarihini, kültürünü, doğasını bütün güzelliklerini bu kitapta bulacaksınız;
“Tarihi eskidir kökü derinde,
Şehriyarım ağır durur yerinde,
Kuzular, meleşir vadilerinde,
Gelin duvağıdır tülü Afyon’un.”
“Adıyla müsemma balı kaymağı,
Kültürüne bağlı her bir oymağı,
Sarılmış bendine sevgi yumağı,
Burcu burcu kokar gülü Afyon’un.”
Batı Anadolu’da tüm yolların birleştiği kavşak noktası olması açısından önemlidir Afyon’umuz;
“Bir kanadın Ege İzmir yolusun,
Bir yanın Ankara Anadolusun,
Yakın komşu Eskişehir kolusun,
İç içe yaşarsın ne büyük onur,
Dünyalar durdukça sen yerinde dur.”

Termalin Başkenti olarak adlandırılan; kaplıcalarıyla, mermeriyle ve sucuk gibi gıdalarıyla ünü sınırları aşıp, dünyaya yayılmış olan Afyon, tarihi açıdan da önemli bir şehrimizdir;
“Bağları üzümlü bostanı ünlü,
Hastır Kaplıcalar gerdanı benli,
Endamlı kalesi şanlı bu denli,
Zirvede bayraktır alı Afyon’un.”

Afyon’un simgesel yapılarından birisi olan, MÖ. 1350 yılında Hitit İmparatoru II. Murşil zamanında yaptırılan Afyonkarahisar Kalesi şiirlerde haklı olarak yerini almaktadır;
“Karahisar kalesinden aşağı,
Ilgıt ılgıt eser yeli Afyon’un.
Tarlasında sarı buğday başağı,
Haşhaş diyarıdır ili Afyon’un.”
Bir başka şiirinde;
“Afyonkarahisar İlimiz bizim,
Burcu burcu kokar gülümüz bizim,
Bir güzel şehirdir bölgede Afyon,
Şehri temsil eder Kalemiz bizim.”

Büyük Taarruzun en büyük savaşları Afyon’umuz ve çevre illerinin sınırlarında yapılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat yönettiği, Büyük Taarruz Savaşında 1. ve 2. ordu arasında sıkıştırılan düşman birlikleri Afyonkarahisar ili sınırları içinde yok edilmişlerdir. Her karış toprağı şehitlerimizin kanıyla sulanan ve Kurtuluş Savaşımızın simgesi olmuş kentlerimizden biri olan Afyonkarahisar, Büyük zaferlere ev sahipliği yapmıştır. Şair olup ta bu konuda duyarsız kalınır mı hiç;
“Afyon Kocatepe düşmanı yendi,
Düşman Sakarya’da saklanıp sindi.
Dumlupınar, Zafertepe nişanı,
Türk ordusu aziz bildi vatanı.”

Afyon’umuz için büyük bir şans olan, ilimize, sanatımıza ve kültürümüze sahip çıkan, genç, enerjik ve dinamik Valimiz Sayın Gökmen Çiçek’ i de unutmamış şairimiz, bütün şair ve yazarlarımızın duygularına tercüman olmuş;
“Bugün Gökmen Çiçek İlin Valisi,
Ona gıpta eder yurt ahalisi,
Dünyalara bedel Afyon Kalesi,
Kültürüne sahip Valimiz bizim.”

Çok yaygın bir ifadeyle; “Şiir duygudur. Şiir anlatmaktır. Şiir anlamaktır. Şiir hissetmektir. Şiir paylaşmaktır. Şiir sonsuzluğa giden bir yoldur. Şiir bilmektir. Şiir hayattır, hayatsa bir şiir.”
Şairimiz Afyon’umuzu mısra mısra anlatmış, hissederek nakış nakış işlemiş kitapta.
“Şiir kimi zaman özlemdir sılaya,sevgiliye,
Şiir sevgidir,saygıdır eli öpülesi anaya,babaya,
Şiir duygudur Vatana,Millete,Bayrağa,
Şiir itiraftır gizli kalmış duygulara,
Kısaca şiir hasrettir,özlemdir,hayattır,
İhtiyaçtır,tesellidir,sitemdir,imrenmektir,
Yaşamaktır,duygudur,
İlaçtır yazan kaleme okuyan yüreklere…”
Teşekkürler İrfan Ünver Nasrattınoğlu hocam. Saygılarımla…

 

Bugün dünya yetimler günü esenlikler diliyorum Rabbim yardımcıları olsun

YETİM HALİL

Bir küçük Halil vardı Emirdağ’ında
Henüz yedisindeydi yaşı Halil’in
Kıymetlisiydi annesinin küçük Halil
Altı kardeşin en küçüğüydü.
Hep onu koruyup kollardı annesi gözünde kalacakmış gibi
Yağmur yağsa şemsiye olurdu üstüne, güneş doğsa bulut.
Ayırmazdı yanından yöresinden Halil’ini
Çarşı pazar her yerde beraberdiler.
Mutluydular sıcak yuvalarında 
Taki annesi amansız bir hastalığa tutulana kadar.
Bir Ramazan günüydü, Kezi gelin pek hasta dediler
Toplandı konu komşu Kezi gelin yeşil yeşil safra çıkarıyordu
İyileşmesi için çaba gösterseler de fayda vermedi.
Bulunamadı Kezi gelinin derdine derman
Birkaç ay dediler dünyada kalan zamanı
Öylede oldu kurtulamadı bu dermansız hastalıktan
Hakk'a yürüdü kısa zamanda arkasında altı çocuk bırakarak.
Bir tufan koptu ocakta o gün. 
Ağıtlar söyledi bacıları arkasından Kezi gelinin.
Küçük Halil yetim kaldı annesinin arkasından
Bir ablası dört abisi vardır Halil’in bir de aksi babası.
Nuh der peygamber demezdi baba bir bacağı yoktu
Kimileri çolak, kimileri topal derdi ona 
Böyle anılır memlekette.
Halil babasından çok korkardı
Sığınırdı ablasının kanatlarının altına
Akşam olunca ağabeylerini beklerdi kapı önünde
Onları görünce mutlu olurdu, anacığının özlemini giderirdi.
Halil Yetim kalmıştı, küçüktü garipti.
Bir sabah uyandığında ablası da yoktu yatağında
Bir gürültü kopmuştu o gün ortalıkta ne oluyordu.
Ablası da bir ilkbahar sabahı sevdiğiyle kaçmıştı.
Baba oğullarını sıra dayağına çekti
Neden ablanıza sahip olmadınız
Neden bana haber vermediniz diye.
Anne ebede gitti, abla kocaya
Evde beş erkek çocuk en küçüğü Halil
Gelen iter geçen teperdi Halil’i
Küçük Halil bir kez daha yıkılır
Anne yok abla yok ağabeyler çalışmakta
Baba zalim mi zalim gelir bağırır geçer bağırır
Komşular yardımcı olmaya çalışır küçük Halil’e
Kimi yiyecek verir kimi giyecek
Halil alışır bu hayata başka da çaresi yoktu garibin.

Ancak bu çok sürmedi tez evlendi babası
Daha acı bir hayat bekliyordu yetim Halil’i
Topal baba köyünden güzel, endamlı bir hatun getirdi
İki oğlu vardı yeni hanımın.
Yeni hayata, anneye alışmaya başladılar
Yeni annenin çocukları kıymetliydi, güzel yiyecekler güzel giyecekler onlar içindi
Onlar akıllıdırlar okula giderler, güzel olan her şeye layıktır,
Halil ise üvey anneye göre saf salaktır okumaya aklı ermez
Bu arada dokuz on yaşına gelmiştir Halil
Üvey anne hertürlü işi Halil’e yaptırır
Ağabeyleri çıraklıkta çalışmaktadır
Babası da inşaatlarda tek ayağıyla  duvar örer
Evde aileden bir Halil vardır, yetim Halil tam bir üvey evlattır
Külkedisinden farksız eli ekmek yüzü tükrüktür.
Üvey anne yaptırdığı işler dışında Halil’i gündüzleri eve almaz
Halil aç susuz bahçede kendisine verilen işleri yapar
Hayvanlara bakar, ahırı temizler, suları doldurur
Akşam olunca ağabeyleriyle birlikte girer içeriye
Baba eve geldiğinde başlar şikâyet onu yapmadı bunu yapmadı başlar şikayet
Yetim Halil yemek yerine dayak yer babasından
Dayak yiyen Halil gözyaşıyla bir kenara kıvrılır öylece sabah olur
Bir gün sonrası yine aynı, devran hep  böyle döner. 
Halil açtır, açıktır
Açlıktan büyüyemez kara kuru, kavruk, çelimsiz bir çocuk olur.
Komşular çok acırlar Halil’in haline, yardım etmek isterler.
Üvey anne kabul etmez böyle bir yardımı
Birisi eline yiyecek verse yedirtmez. 
Yeni doyurdum burnuna kadar tok der
Hasbel kader yediğini görse bir güzel döver
Üvey anne evden uzaklaştığı zamanlar yetim Halil’in bayramı olur
Zira komşular onu gizlice doyururlar
Oda kaç günde bir düşer yetimin nasibine
Zavallı Halil günlerce aç susuz zaman geçirir
Sıcak yemek yemediği günler çoktur, ancak dayak yemediği günler yok gibidir
Bu yüzden büyüyemedi yetim Halil küçücük kaldı
Ona Cüllük koca dediler 
Yaşı büyük cüssesi küçük manasına gelirdi Cüllük koca
Ağabeyleri böyle bir hayata dayanamadılar, kısa sürede dağıldılar ocaktan
Her biri ayrı bir yere kaybolup gittiler.
Yetim Halil küçük olduğu için gidemedi bir yerlere
Tek başına kaldı o cehennem gibi evde
Yıl bin dokuz yüz altmışlardı
Kördü o zamanlar insanlar yol iz bilmezlerdi
Dünyayı bulunduğu yer kadar sanıyorlardı
Dağlar ovalar göründüğü kadar
Ankara, İstanbul masal gibi geliyordu hayallere
Yetim Halil o günlerin çocuğuydu babası tam bir zalimdi
Kaçan kızıyla ölünceye kadar barışmadı, konuşmadı
Bu âlemden çocuklarına küs olarak göçüp gitti
Arkasında kırık dökük altı evlat bırakarak
Birisi Cüllük Koca kendisine sahip çıkamayacak kadar garipti
Ah Cüllük kocanın annesi ahhhhhhhhhhhhhhhhh ahhh
Sahavetli kadın, basiretli kadın
Umarım küçük Halil’ine  ebed aleminde kavuşursun…

 

 

NOT : Bu köşede yer alan tüm şiir ve yazılar aynı zamanda gazetemiz yazarlarından olan  T.C. Kültür Bakanlığı Halk Şairi Rabia BARIŞ'a  aittir.                  

Trump yönetimi, 43 ülkeye seyahat yasağı getirmeyi planlıyor

Belgrad'da protestocular havai fişek kullanmaya başladı

ABD'de mahkeme, Trump'ın göçmenleri sınır dışı etmek için kullandığı 'savaş dönemi' yetkisini aynı gün bloke etti

Trump: ABD bugün Rusya ve Ukrayna ile çok iyi görüşmeler yaptı

DIŞ İŞLERİ BAKANı FİDAN'DAN SURİYE AÇIKLAMASI

İsveç Hükümeti okullarda akıllı cep telefonlarını yasaklıyor

Türkiye, yaşlı nüfusuyla 96 ülkenin nüfusunu geçti

Alman uzman Jager: Putin ateşkesle ilgili sözleriyle ABD’yi köşeye sıkıştırdı

TÜRK HEYETİ ŞAM'DA

Trump, Dr. Mehmet Öz'ün kardeşi Seval Öz'ü ABD Ulaştırma Bakan Yardımcılığı'na aday gösterdi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 27 22 0 5 41 71
2.Fenerbahçe 26 19 2 5 40 62
3.Samsunspor 27 15 6 6 14 51
4.Beşiktaş 26 12 6 8 13 44
5.Eyüpspor 27 12 7 8 11 44
6.Gazişehir Gaziantep 26 11 10 5 1 38
7.Göztepe 26 10 9 7 10 37
8.İstanbul Başakşehir 26 10 10 6 4 36
9.Trabzonspor 26 9 9 8 12 35
10.Kasımpaşa 27 8 8 11 -5 35
11.Rizespor 27 10 14 3 -12 33
12.Antalyaspor 27 9 12 6 -21 33
13.Konyaspor 27 8 12 7 -7 31
14.Alanyaspor 27 8 12 7 -9 31
15.Bodrum FK 27 8 13 6 -9 30
16.Sivasspor 27 7 14 6 -12 27
17.Kayserispor 26 6 11 9 -19 27
18.Hatayspor 26 4 15 7 -17 19
19.Adana Demirspor 26 2 20 4 -35

YAZARLAR