Aman Dikkat! (1)
Okuma Güçlüğü: DİSLEKSİ
Çocukların okuma, yazma ve konuşma sorunları bilimsel olarak Özgül Öğrenme Bozukluğu olarak tanımlanıyor.
Bu sorunu yaşayan çocukları anlamaya çalışıp empati kurarak omuzlarındaki yükü hissedip asla utanılacak bir durum olmadığının altını çizerek konuyu siz okuyucularımız için araştırmak istedim.
-Özgül öğrenme sorunları neden kaynaklanır?
Cevabını www.bilkent.edu.tr. Sayfasından birlikte öğrenelim ve beynimizin, sağ ve sol yarımkürede okuma, yazma, konuşma ve analiz edip beynimizde bu organizasyonların yapıldığı alanları birlikte tanıyalım ve beynimizin işleyiş şekline bakarak Özgül Öğrenme Güçlüğü çeken çocukları anlamaya çalışalım istiyorum.
Normal bir beynin ses birimi üretimi sözcükleri sesli ve ya sessiz seslendirme, sesleri analiz etme ve ilk okumaya başlayanlarda daha aktif olan( sol inferior frontal gyrus).
Kelime Çözümleyiciler; Beyinin bu bölümü daha çok yazılı kelimelerin analizini yapar( sol parieto temporal bölge).
Hece, ses ve harfler uygun bir şekilde seslendirilmesi işlevi bu bölümde gerçekleşir.
Otomatik Dedektör Bulucu; otomatik bir şekilde yazılan ve seslendirilenleri hızlı algılamamızı, tanımamızı sağlayan beynimizin bu bölümü (sol occipito temporol bölge).
www.bilkent.edu.tr; “Bu durum disleksilerde daha farklıdır. Sağ beyin yarımküresinin, sol beyin yarımküresine eşit büyüklükte ya da sol beyin yarım küresinin daha küçük olduğunu ortaya koyar. Disleksilerin sol beyin yarımküresindeki farklılıkların bu bozukluğun nedeni olduğu düşünülüyor” deniliyor.
Prof. Dr. Koray Karabekiroğlu kaynağımız “Aman Dikkat” kitabında; “Dislektik çocuklarda beyin görüntüleme çalışmalarında sağ yarımkürede daha geniş planum temporale simetrisi ( simetrisi ya da ters asimetri) olduğu gösterilmiştir.” diyor.
Şimdi anlıyoruz. Çünkü normal bir beyin yapısına sahip insanlarda sağ beyin yarim küresi sol yarımküreye göre daha küçüktür. Disleksilerde ise “eşit veya daha küçüktür” deniliyor.
Disleksili çocukların neden okuma sorunu yaşadıklarını artık öğrendiğimize göre okuma sırasında özellikle harflerin ters algılanması, benzer harflerin karıştırılması ( b-d, p-g, m-n) harflerini karıştırmak ya da 3 rakamını E harfi gibi görme vs. hecelerin yer değiştirilmesi, harflerin dans etmesi gibi çocuğun okumasını zorlaştıran unsurları çözebilecek bir eğitimle bunun üstesinden gelinebileceğini de öğrenmiş bulunmaktayız.
Disleksili çocuklar veya Özgül Öğrenme Güçlüğü unsurları bulunan çocuklar; okuma, konuşma, yazma güçlüğü çekebilir fakat asla zeka düzeyi düşük değildir ve normal insanlara göre çok daha üstün bir zekaya sahip olabilecekleri gibi bir çok yeteneklere de sahip olabilirler.
Okuma güçlüğü çeken dislesktik bir çocukla tanıştım, birlikte kısa bir yürüyüş yaptık ve hayata onun gözünden bakabilmeyi çok isterdim. Herkes gökyüzüne bakıp bulutları bir şekle benzetir… bu çocuk resmin tamamını görüp neredeyse evrenin 7. Katmanına kadar bir resim çizdi zihnime.
Sevgi, ilgi, emek vererek mucizeler yaratabiliriz.
Devam edecek…
Sibel Bingöl