Karadeniz’in incisi Amasra, Türkiye’nin Batı Karadeniz bölgesinde, Bartın iline bağlı şirin bir sahil kasabasıdır. Hem tarihî dokusu hem doğal güzellikleriyle büyüleyici bir atmosfere sahip olan bu küçük belde, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunar. Gelin, Amasra’nın tarihinden doğasına, coğrafyasından bitki örtüsüne ve lezzetlerine kadar her yönüyle bu güzide yeri daha yakından tanıyalım.
Tarihi Zenginlikleri
Amasra’nın tarihi M.Ö. 12. yüzyıla kadar uzanır. Şehir, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olup, İyonlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi büyük imparatorlukların izlerini taşır. Amasra’nın adını aldığı Prenses Amastris, kentin tarihine yön veren önemli figürlerden biridir. Şehir, Bizans döneminde bir savunma noktası olarak kullanılmış ve Osmanlılar döneminde de önemini korumuştur. Amasra Kalesi, surları ve kemerleriyle tarihe tanıklık eden en etkileyici yapılardan biridir. Kalenin içinden geçerken, taş sokaklar ve dar yollar sizleri bir zaman yolculuğuna çıkarır.
Ayrıca Fatih Sultan Mehmet’in Amasra’yı fethettiği sırada söylediği “Lala, Çeşm-i Cihan bu mu ola?” sözü, kentin güzelliğini ne kadar etkileyici bulduğunu gösterir. Bu söz, Amasra’nın bugün bile dünyanın gözbebeği olarak anılmasına sebep olmuştur.
Doğal Güzellikler ve Coğrafya
Amasra, denizle yeşilin buluştuğu, büyüleyici doğal manzaralara sahip bir yerdir. Karadeniz’in dalgalarının kıyıları dövdüğü bu sahil kasabasında, geniş ve temiz plajlar, misafirlerini karşılar. Hem deniz hem de doğa yürüyüşü tutkunları için harika fırsatlar sunan Amasra, aynı zamanda çevresindeki yeşil alanlarıyla da dikkat çeker.
İki ada arasında yer alan bu kasabanın coğrafi yapısı, küçük koyları ve limanlarıyla ziyaretçilerine adeta bir kartpostal sunar. Tavşan Adası, Boztepe Mahallesi ve Küçük Liman, Amasra’nın keşfedilmeyi bekleyen doğal hazinelerindendir.
Bitki Örtüsü
Karadeniz ikliminin hâkim olduğu Amasra, bu iklimin sunduğu zengin bitki örtüsüne de ev sahipliği yapar. Bölge, gür ormanlar, çam ağaçları, kestane ve ıhlamur ağaçlarıyla kaplıdır. Bahar aylarında bu ağaçlardan yayılan çiçek kokuları, şehrin temiz havasıyla birleşerek ziyaretçilere doğanın en saf halini sunar.
Çevredeki ormanlar, kuş gözlemciliği ve doğa yürüyüşleri için idealdir. Amasra’nın doğal zenginlikleri, sadece yeşilin farklı tonlarını değil, aynı zamanda bölgenin ekosistemini de gözler önüne serer.
Lezzetleri
Amasra’yı ziyaret edenlerin unutamayacağı bir başka unsur ise yöresel lezzetleridir. Deniz ürünleri, Amasra mutfağının baş tacıdır. Özellikle taze balıklar ve deniz mahsulleri, Karadeniz’in sunduğu en değerli hediyelerdendir. Amasra’ya gelen herkesin mutlaka denemesi gereken iki ikonik lezzet ise “Amasra salatası” ve “taze balık”tır.
Amasra Salatası, sadece bir salata değil, adeta bir sanat eseridir. İçinde kullanılan taze yeşillikler, domates, salatalık, havuç, turp ve kırmızı biber gibi sebzelerle renklendirilen bu salata, zeytinyağı ve nar ekşisi ile lezzetlendirilir. Rengârenk ve doyurucu olmasıyla hem gözlere hem de damaklara hitap eder.
Amasra’nın balıkları ise Karadeniz’den sofralara taptaze gelir. Özellikle mezgit, çinekop, hamsi ve levrek, Amasra’da mutlaka tadılması gereken lezzetler arasındadır. Balıkçı Mustafa Amca’da taze balık yiyerek güneşin batışını izlemek, Amasra ziyaretçileri için unutulmaz bir deneyim sunar.
Amasra’da Yapılacaklar
Amasra’ya gelenler için yapılacak çok sayıda aktivite vardır. Tarihi yerleri gezmek, doğa yürüyüşleri yapmak ve yerel lezzetleri tatmak dışında, Amasra’nın sunduğu bir diğer cazibe ise tekne turlarıdır. Amasra limanından kalkan teknelerle yapılan turlar, kasabanın farklı açılardan denizden izlenmesine olanak tanır. Ayrıca, Ceneviz’den kalma tarihi yapıları keşfetmek, kale surlarında yürüyüş yapmak ve şirin çarşısında hediyelik eşyalar almak da keyifli seçeneklerdendir.
Amasra’da bir hafta sonu geçirmek, hem doğanın hem de tarihin kollarında huzur bulmak demektir. Karadeniz’in bu şirin kasabası, her mevsim ayrı bir güzellik sunarak ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Eğer rotanız Karadeniz’e düşerse, Amasra’yı listenize mutlaka eklemelisiniz.
Nesrin Çobanoğlu Yüksel