Betül ÜNLÜ


ARTEMISIA GENTILESCHI: KADIN GÜCÜNÜN VE SANATIN SAVAŞÇISI

Kadınlar sadece güzellik için değil, güçleri için de resmedilmeli.


Sanat tarihi, genellikle erkek sanatçılarla anılır. Michelangelo, Caravaggio, Rembrandt… 

Ancak bazı kadın sanatçılar, bu dünyada kendilerine yer açmak için sadece yetenekleriyle değil, kararlılıkları ve cesaretleriyle de savaşmak zorunda kalmışlardır. Artemisia Gentileschi, işte tam da böyle bir sanatçıydı.

O, yalnızca 17. yüzyılın en önemli Barok ressamlarından biri değil, aynı zamanda sanatta ve hayatında erkek egemen bir dünyaya karşı mücadele eden bir kadındı.

Eserleri, dramatik anlatımı, güçlü kadın figürleri ve çarpıcı ışık-gölge kullanımı ile dikkat çeker. Ancak onun hayatı, yalnızca sanatıyla değil, yaşadığı trajedilerle, adalet arayışıyla ve toplumsal normlara karşı verdiği savaşla da hatırlanır.

Bugün Artemisia Gentileschi’nin eserlerine bakarken yalnızca sanatı değil, kadın gücünün bir yansımasını da görüyoruz. Onun fırçası, yüzyıllar öncesinden bize şunu söylüyor:



Kadınlar sadece güzellik için değil, güçleri için de resmedilmeli.”

Artemisia Gentileschi, 8 Temmuz 1593’te Roma’da doğdu. Babası Orazio Gentileschi, dönemin ünlü bir ressamıydı. Küçük yaşlardan itibaren babasının atölyesinde çalışmaya başladı ve o dönemde bir kadının sanat eğitimi alması neredeyse imkânsızken, Artemisia bir ressam olarak yetiştirildi.

Babası, özellikle Caravaggio’nun ışık ve gölge (chiaroscuro) tekniğinden etkilenmişti ve Artemisia da bu tarzı benimsedi. Ancak kısa sürede kendi tarzını geliştirerek, kadın figürlerini daha güçlü ve dramatik bir şekilde resmetmeye başladı.

O dönemde, kadın ressamlar genellikle çiçekler ve dini sahneler çizerdi. Ancak Artemisia’nın resimleri farklıydı. Kadınlar, pasif ve kırılgan değil; güçlü, cesur ve savaşçı olarak tasvir ediliyordu.

Artemisia, sanat eğitimini ilerletmek için babasının atölyesinde resim yapan erkek ressamlarla birlikte çalışıyordu. Ancak 1611 yılında, babasının yakın arkadaşı ve ünlü ressam Agostino Tassi tarafından tecavüze uğradı.

Tassi, Artemisia’ya resim konusunda yardımcı olmak bahanesiyle onun güvenini kazanmıştı. Babası Orazio, Artemisia’nın Tassi ile sanat üzerine çalışmasının kariyerine fayda sağlayacağını düşünüyordu. Ancak Tassi’nin Artemisia’ya olan ilgisi, profesyonel olmaktan çok uzaktı.

Tassi, Artemisia’yı yalnız yakaladığı bir gün, onu zorla odasına kilitledi ve direnmesine rağmen ona tecavüz etti. 17 yaşındaki Artemisia, ona karşı direndi, ona saldırdı ve kaçmaya çalıştı, ancak Tassi fiziksel olarak daha güçlüydü. Bu sırada Artemisia’nın çığlıklarını duyan hiç kimse ona yardım etmedi.

O dönemin toplumsal normlarına göre, bir kadının evlenmeden önce bekâretini kaybetmesi büyük bir skandaldı. Tecavüze uğrayan bir kadın, çoğu zaman “onursuz” kabul edilirdi. Ancak Tassi, Artemisia’ya evleneceğini söyleyerek onu kandırmaya devam etti. Artemisia, yaşadığı travmayı bastırmak ve ailesinin onurunu koruyabilmek için bir süre ona inandı. Ancak Tassi’nin başka bir kadınla evli olduğu ortaya çıkınca, Artemisia ve ailesi gerçeği mahkemeye taşıdı.

1612 yılında Roma’da, Artemisia’nın Agostino Tassi’ye açtığı dava, sanat tarihinin en trajik ama aynı zamanda en güçlü kadın hikâyelerinden biri oldu.

Mahkeme süreci son derece acı vericiydi. Artemisia, ifadesini kanıtlamak için işkenceye maruz bırakıldı. O dönemde mahkemelerde kadınların doğru söylediğini ispat etmek için “sibille” adı verilen ipli parmak işkencesi uygulanıyordu. Parmaklarına sıkı ipler bağlanarak sıkıştırıldı, böylece doğruyu söylediğini kanıtlamak için fiziksel acıya dayanmak zorunda kaldı. Bu işkence, Artemisia’nın ressam olarak en önemli aracı olan ellerini bile kaybetme riski taşıyordu.

Ancak Artemisia, mahkemede geri adım atmadı. Ağır işkence altında bile, “Gerçeği söylüyorum!” diye bağırarak kendini savundu. Mahkemeye şu sözleri söylediği kayıtlara geçti:

Eğer doğruyu söylemiyorsam, bu ipler parmaklarımı koparsın.”

Mahkemenin sonunda Tassi suçlu bulundu, ancak aldığı ceza oldukça hafif oldu. Fakat Artemisia, adaletin yalnızca mahkemelerde değil, sanatında da sağlanacağını biliyordu.

Artemisia için bu dava yalnızca bir travma değil, aynı zamanda kendi sanatını inşa etmesi için bir dönüm noktasıydı.

1614’te Floransa’ya taşındığında, Accademia delle Arti del Disegno’ya kabul edilen ilk kadın ressam oldu. Bu, onun için büyük bir başarıydı. Sanatı sayesinde, erkeklerin egemen olduğu bir dünyada kadınların da söz sahibi olabileceğini kanıtladı.

İtalya’nın çeşitli şehirlerinde ve İngiltere’de Kral I. Charles’ın sarayında çalışarak kralların ve soyluların ressamı oldu. Birçok prestijli sipariş aldı ve Avrupa’nın en büyük sanatçılarından biri olarak tanındı.

Sanatıyla kazandığı bu başarılar, onun hayatındaki en büyük sevinç kaynaklarından biri oldu. Sanatıyla adını ölümsüzleştirmek, onun en büyük zaferiydi.

Artemisia Gentileschi’nin 1656 civarında Napoli’de öldüğü tahmin ediliyor. Ölüm nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, o dönemde Napoli’yi kasıp kavuran veba salgınında hayatını kaybettiği düşünülüyor.

Ölümünden sonra uzun yıllar unutuldu. Ancak 20. yüzyılda feminist sanat tarihçileri, onun adını yeniden gün yüzüne çıkardı.

Bugün, Artemisia Gentileschi yalnızca büyük bir ressam olarak değil, kadınların sanatta ve toplumda eşit haklar için verdiği mücadelenin bir sembolü olarak kabul ediliyor.
Ve belki de onun fırçası, yüzyıllar öncesinden bize şöyle fısıldıyordur:
Kadınlar yalnızca izlenmek için değil, kendi hikâyelerini anlatmak için de vardır.
Eğer “Judith ve Holofernes” tablosuna bakarsanız, yalnızca bir İncil sahnesini değil, bir kadının dünyaya meydan okuyuşunu da görebilirsiniz.
Sanat ölümsüzdür ..
Sanatçılarda …



NOT: Bu yazı; kaynak gösterilmeksizin, izinsiz olarak kopyalanamaz, çoğaltılamaz, alıntılanamaz ya da başka bir mecrada yayımlanamaz. Telif 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır.

NETENYAHU İSRAİL CUMHURBAŞKANI HERZOG'DAN YOLSUZLUK DAVALARINDA AF İSTEDİ

RUSYA ÖZEL ASKERİ OPERASYONA DEVAM EDİYOR

DA VİNCİ'NİN ÜNLÜ nlü ‘VİTRUVİUS ADAMI ÇİZİMİNDE GİZLİ BİR KOD KEŞFEDİLDİ

PAPA 14. LEO'YA İSTANBUL'DA PROTESTO

AB VE NATO MADDELERİ ABD’NİN UKRAYNA BARIŞ PLANINDAN ÇIKARILDI

ABD'DEN TÜM SIĞINMA KARARLARI ASKIDA

BİLİM İNSANI UYARDI: VOLKANLAR İZLENMİYOR DÜNYA BİR SONRAKİ FELSKETE HAZIR DEĞİL

BATI MEDYASI: NATO YAKIN GELECEKTE ÖLEBİLİR

MARS'TA BİR İLK

İSRAİL ORDUSU GAZZE REFAH VE HAN YUNUSU VURDU

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 13 10 1 2 20 32
2.FENERBAHÇE A.Ş. 13 9 0 4 18 31
3.TRABZONSPOR A.Ş. 14 9 1 4 13 31
4.GÖZTEPE A.Ş. 14 7 2 5 10 26
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 14 7 4 3 7 24
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 13 6 1 6 7 24
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 14 6 4 4 -1 22
8.KOCAELİSPOR 14 5 6 3 -3 18
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 14 4 6 4 3 16
10.CORENDON ALANYASPOR 13 3 4 6 -1 15
11.TÜMOSAN KONYASPOR 14 4 7 3 -4 15
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 14 3 6 5 -6 14
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 14 4 8 2 -11 14
14.KASIMPAŞA A.Ş. 14 3 7 4 -7 13
15.İKAS EYÜPSPOR 14 3 8 3 -8 12
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 14 2 6 6 -17 12
17.GENÇLERBİRLİĞİ 14 3 9 2 -7 11
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 14 2 10 2 -13 8

YAZARLAR