Azerbaycan’ın 17 Kasım Milli Diriliş Günü
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği'nin demografik değişim politikası sonucunda Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde yaşayan Ermenileri kışkırtmasıyla, Azerbaycan karşıtı ayaklanmalar başladı. SSCB’nin bu politikası sonucu, 1988 yılının Kasım-Aralık ayında Bakü'de 20. yüzyılın ilk büyük "Sovyet karşıtı halk hareketi" Azerbaycan'da gerçekleşmiştir. 17 Kasım 1988 günü Bakü’nün (eski adıyla Lenin Meydanı olarak bilinen) Azatlık Meydanı'nda, Azerbaycan halkının uzun soluklu mitingleri başlamıştır. Azatlık söyleyişleriyle başlayan mitingler 1989 yılına kadar sürdü. Bu harekat, Azerbaycan’ın bağımsızlığına giden yolun büyük başlangıcı niteliğindeydi.
Azatlık Meydanı’ndaki bu mitingler, dünya devletleri tarafından bir ulusal kurtuluş hareketi olarak görülmekteydi. Cumhuriyet ve bağımsızlığın ana unsuru olarak kabul edilen bu mitingler nedeniyle 1989 yılında Azerbaycan halkı "Yılın Halkı" olarak ilan edilmiştir.
25 Aralık 1989 tarihinde Newsweek dergisinin ön kapağında "Özgürlüğü savunan, Yılın İnsanları" yazıyordu.
Derginin ön görselinde ise Bakü'nün Azatlık Meydanı’ndaki insanların fotoğraflarına yer verildiği ve üzerine de "Yılın İnsanları" yazıldığı görüldü. Fakat dergide genel olarak Azerbaycan hakkında hiçbir şey yazılmadığını da söyleyebiliriz. Dergi 1989 yılında dünya çapında protestolara katılan her milleti genel olarak "Yılın İnsanları" ilan etti ve belirtilen o sayıda Polonya, Çin, Macaristan, Baltık ülkeleri ve Almanya ile ilgili yazılar yer almaktaydı.
Ancak, Azerbaycan’a dair herhangi bir kelime dahi edilmemişti, sadece derginin kapağındaki fotoğraf, Bakü'deki protestonun varlığını ifade ediyordu. Bu fotoğrafın seçilme sebeplerine baktığımız zaman ise, Bakü fotoğrafında gerek insan kitlesini gerekse de komünizmin ana figürlerinden biri olarak bilinen Lenin'in heykelini içermesiydi.
Bakü mitingleri, insan sayısı bakımından dünyanın en büyükleri arasında yer almıştı. 17 Kasım 1990 tarihinde Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Şurası’nın ilk oturumu yapılarak özerk cumhuriyetin adından "Sovyet" ve "Sosyalist" kelimeleri çıkarılmış olması ve İmparatorluğun henüz tarihten silinmediği bir dönemde böyle bir gelişme, bağımsızlığımıza kavuşma yolunda çok büyük bir tarihi adım olmuştu.
Azerbaycan’ın milli lideri Haydar Aliyev, milli devletimizin ihyasına yönelik ilk büyük adımı atmış oldu. Ulu Önder Haydar Aliyev'in başkanlığındaki tarihi oturumda, Özerk Cumhuriyetin devlet sembolleri konusu da tartışılmış ve Halk Temsilcilerinin düşünce ve görüşleri alınmasının ardından, üç renkli bayrağın devlet sembolü olarak kabul edilmesine ilişkin teklif sunulmuştur.
Böylelikle Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin ay-yıldızlı ve üç renkli bayrağına resmi "Devlet Bayrağı" olarak karar veren Kurul, onun devlet bayrağı olarak kabulü için Azerbaycan Yüksek Sovyet’ine dilekçe verdi. Bu gelişme de millî dirilişten bağımsızlığa giden o tarihi yolun başlangıcı oldu.
18 Ekim 1991 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin devlet bağımsızlığının yeniden tesis edildiği açıklandı.
Kısa sürede Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı için gerçek bir tehdit oluşturan SSCB askeri birlikleri Azerbaycan'dan çıkartıldı. Ve Ulusal Uyanış veya Diriliş (Milli Dirçəliş) Günü, 17 Kasım 1992'de ilan edilmiştir.
Diplomasi ve İstihbarat Uzmanı Dr Elvin Abdurahmanlı