Bayramlar, paylaşmanın, yardımlaşmanın, birlik olmanın en güzel zamanlarıdır…
İhtiyaç sahiplerine el uzatmak, onların yüzünü güldürmek bizim kültürümüzün ve inancımızın bir parçasıdır.
Ancak son yıllarda bu güzel gelenekler, bambaşka bir boyuta evrildi.
Yardım ederken fotoğraf çektirmek, sosyal medyada paylaşmak adeta bir zorunluluk haline geldi.
Peki, gerçekten yardım mı ediyoruz, yoksa kendimizi mi gösteriyoruz?
Bizim atalarımız “Sağ elin verdiğini sol el görmesin” demiş. Yardımın özünde gizlilik, samimiyet ve gönülden verme vardır.
Ama artık öyle mi?
Bir çocuk yardım alırken onun fotoğrafını çekmek, yüzünü dünyaya göstermek, onun gururunu kırmak pahasına yapılan bu paylaşımlar, ne kadar insanca?
Hiç düşündünüz mü, o çocuk ne hissediyor?
Ya da kendinizi onun yerine koydunuz mu?
Bir an durup düşünelim…
Eğer sizin çocuğunuz, kardeşiniz, anneniz babanız böyle bir yardımı alırken fotoğraflansa ve herkesin karşısına çıkarılsa nasıl hissederdiniz?
İnsan onuru bu kadar değersiz mi?
Yardım etmek bir iyilik mi yoksa gösteriş için bir araç mı oldu?
Bizler Türk milletiyiz, sadece bu kelimeyi taşımak yetmez. Asıl mesele, o kelimenin hakkını verebilmektir.
Edep, adalet, merhamet ve vicdan sahibi olmak gerekir.
Yardım etmek istiyorsak, gerçekten ihtiyacı olanlara sessizce el uzatalım. Kameralar önünde değil, kalpten kalbe bir iyilik yapalım.
Unutmayalım, asıl iyilik gösterişle değil, gizli yapılan iyiliktir.