Başkan İrfan Turan ACAR

Tarih: 23.09.2023 22:15

Bazı Türk Milliyetçileri Neden Üst Kimlik Değilde Boyculuk Çalışmaları Yapıyor Eleştirisine Cevap

Facebook Twitter Linked-in

BAZI TÜRK MİLLİYETÇİLERİ NEDEN ÜST KİMLİK DEĞİLDE BOYCULUK ÇALIŞMALARI YAPIYOR ELEŞTİRİSİNE CEVAP

 

Türk adı siyasi birlik olarak değil de kültürel bir birliğin adı olarak (TÜRK KÜLTÜRÜ) sonradan yükleneceği büyük birleştirici özelliği ortaya çıkarmıştır.

Türk kültürü,Türk adı, boylarınn adı, kalabalık kitlelerin kült ve kültürleri birleşerek büyük devletler kurmuştur. Bu kültürel birliğin adı ise TÜRK KÜLTÜRÜNÜ oluşturmuştur. Ve şu da iyi bilinmeli ki bir temeli,yapıyı oluşturan temel taşlar ne kadar sağlam ve birbirine uygunluk gösterirse ortaya şaheser bir yapı çıkacaktır. Dolayısıyla bizim Türk soyunun boyları da O kadar önemlidir. Çünkü bu boylar büyük kağanlıklar ve devletler inşa etmiştir. Eğer bu boylar özünden uzaklaşırsa, bu boylar ve boylara tabii olan kişiler bir devlet kuramazlar. Kursalar da kısa bir zamanda yıkılır. 

 

Dolasıyla Devletlerimizin yapı taşları bu boylardır. Bu boyların özlerine dönmesi de elzemdir ve bu boyları aslına döndürmeyk için çaba, emek sarf edenler de büyük işler yapmak için yola çıkanlardır. Bunları eleştirmek yerine yardımcı olmak, hatta Devletlerimizin, tarihimizin, kültürümüzün nasıl ortaya çıktığı anlatılarak kardeşlerimizin işlerine bir nebze yardımcı olunması gerekir.

 

Bu devirde Türk adı hayli geniş bir şekilde anılmakta ve Doğu Avrupa’daki Türk boyları da Türk’ün yakın akrabaları olarak kabul edilmektedirler. Türk adı etrafındaki birliktelikte, özellikle dil çok etkili olmuş, hem aynı dili konuşan hem de ortak özellikler içerenlerin ortak adı olmuştur.

Türk adının kesin bir anlam kazandığını ifade eden kaynakların ortaya çıktığı 10. yy’da Karahanlı Devleti’nin adı doğrudan Türk ismini taşımasa da bu devletin bir Türk devleti olduğu herkes tarafından kabul edilmiştir. 

Yine Türk adını Batı’ya taşıyan Selçuklu sülalesinin kurduğu devletin adı Selçuklu Devleti olmasına rağmen komşuları onları hep Türk olarak anmışlardır.

 

 

Türk adı 11. Yüzyıl sonlarında Batı Asya’ya taşınmış, Türklerin oturduğu yer anlamına gelen “Turkia” adı kısa bir süre sonra şimdiki Türkiye toprakları için Avrupalılar tarafından kullanılmaya başlanmıştır.

 

BÜYÜK DEVLETLER YIKILINCA, BOYLAR DA BAZI ZAMANLAR TEMEL KÜLTÜRÜNÜ, DİLİNİ, LEHÇESİNİ KORUMAK ADINA BOY OLARAK YOLLARINA DEVAM EDERLER. 

 

Büyük devletlerin yıkılması veya coğrafi şartlardan bazı zamanlar Türklerin bir kısmının Türkistan topraklarından göç etmiş olması sonucunda büyük bir kısımı bu topraklarda kalmışlar ve siyasi gelişmelerin getirdiği ayrışma neticesinde kendilerine farklı adlar vermiş veya almışlardır. Oğuz, Kazak, Özbek, Kırgız, Türkmen, Tatar, Karluk, Uygur, Başkurt, Saka, vb. Her ne kadar farklı isimler alsalar da hepsinin konuştuğu dilin aynı olduğu kesin olarak tespit edilmiştir. Bunların bazıları “Türk dili konuşan halklar” olarak anılmışlardır. Bunun sebebi insanların tam olarak ne zaman Türk olduklarını belirlemenin bir hayli zor olmasıdır. Bu zaman dilimi çağdaş bilimin ulaşamadığı çok eski zamanlardır. 

 

Tanrı Dağları‘ndan Tuna Nehri‘ne kadar geniş bir alanda yaşayan insanlar uzun yıllar boyunca bir arada yaşamışlar ve kaynaşmışlardır. 

Türkler kurdukları her devlette bu bütünlüğü korumuşlardır. Günümüzde bile pek çokları için Türk adı, aynı dili konuşan, ortak bir tarihi olan ve böylece belirli özellikler kazanan insanların ortak adıdır. Türk ayrıca hemen her devirde, daha altta ortak isimler almış olan küçük kitlelerin üzerinde, birleştirici büyük bir kimlik kazanmıştır.

 

Günümüzde sadece Türkiye’de değil dünyanın daha birçok bölgesinde bu dilin ayrı lehçelerini konuşan ve aynı kültüre sahip olan insanlar vardır. Türk adı böylece; Özbek, Türkmen, Tatar, Kırgız, Kazak, Uygur ve benzeri isimlerin üzerinde birleştirici üst kimlik olarak karşımıza çıkmaktadır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —