Bundan iki yıl önce idi. Azerbaycan’da 44 günlük savaş sırasında görev yapmış bir Türk Silahlı Kuvvetleri Albayı ile yaptığım röportajda Albay 2. Karabağ savaşı sırasında Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerine destek verdiğini ve savaştan sonra da bir süre daha tecrübe ve taktik desteği için Karabağ’da bulunduklarını anlatması üzerine çok saygı duyduğum bir general benim bu yazım için beni eleştirdi ve dedi ki, biz açık destek verdiğimizi belli etmiyoruz. Çünkü, senin de bu yazın başına bela olur, küresel hegemoni bunu aleyhimize kullanır. Ben de cevap verdim ki, Sayın Paşam, bu bahsettiğiniz Küresel güç temsilcilerine bir bakın, eşcinsel, sapık, anormal hayat tarzı geçiren zavallı bunlar esasında. Biz Türklere bunlardan korkmak yakışır mı?
Ki, güvenlik politikaları uzmanı, emekli binbaşı Mete Yarar belgelerle ortaya koydu ki, ABD hiç gizleme gereği duymadan açık- aşikar PKK, YPG-ye teknik, ekipman, termal görüş gibi en modern teknik teçhizat desteği veriyor.
Ve bunu gözümüze sokar gibi açıkça yapıyor.
Ve o zaman- iki yıl önce benim Epstein dosyasından hiç haberim yoktu. Sadece ABD-yi yönetenlerin hiç birinin normal yaşantısı olmadığını yayınlardan görmüş ve zaten ABD devletinin kurulma sürecine bakarsanız, kaba ifade edeceğim, onun bunun çocukları bunlar.
Bu gün geldiğimiz noktada bu dosya gün yüzüne çıkmış, ABD, İsrail ve İngiltere bir birilerinin kirli utançlarını saçıp savururken biz hala Irak’ta, Suriye’nin kuzeyindeki ABD üslerini darma duman etmeyerek onların desteği ile üslerimize sızma yaparak kahraman askerlerimizin şehit olmasına, ailelerine ateş , göz yaşı düşmesine neden olan bu pis şirket bozuntularına hadlerini temelli bildirmiyoruz. Hazır bu dosya gün yüzüne çıkmış ve pis kokusu her geçen gün arttıkça devlet seviyesinde bunlara kalıcı bir göz dağı vererek terörü kökünden çöze biliriz diye düşünüyorum. Nihayetinde bunlar sapık düzen kurdukları gibi bizden daha güçlü, daha cüretkar olamazlar. Olsalar dahi her gün öleceğimize kararlı adım atıp bir kez ölmeyi göze alalım.
Çocukların acısı, eziyeti, ırzı üzerine hayatta güç, hırs elde etmeye vicdansızlığı tavan yapmış bu sapıklardan korkan namerttir.
Epstein dosyası her geçen gün daha iğrenç gerçekliklerle ortaya saçılmaya devam ediyor.
İşkence gören çocukların heyecanı yükseldiği sırada enselerinden alınan kanla dünyayı yönetme hırsına yenilen ve acı çeken çocukların zulmü ile pozitif kalmayı normal bulan bu sapıklık dünyanın belki hiçbir döneminde bu kadar vahim olmamıştı.
Öleceksek te şerefle ölmeyi göze alarak bunların o pis düzenini yıkmak hepimizin Türk- Müslüman görevimiz değil mi?
O kadar sapıklıklarının derdine kalmak yerine hala arsızca askeri üslerimize saldırı planlama yüzsüzlüğünü kendinde bulunduran yam-yamalarla neyin hesaplaşmasını yapıyoruz?
Bu insanlığa utanç zavallılarla aynı masaya oturup çözüm yolları aramak bile faydasız ve kaç bin yıllık geçmişimize uymayan adımdır.
Listedeki isimlere bakınca oyunculuğuna, duruşuna saygı duyduğum kaç ünlü gördüm ve tüm film endüstrisi gözümden düştü. Bu saten sonra bu ünlülerin okudukları şarkıyı, oynadıkları filmleri hala izleyecek miyiz?
Ben izlemeyeceğim!
Bunlara bütün bu olanlardan sonra hala para kazandırıp o sapık ayinlerine ortak olmayı kimse istemez diye düşünüyorum.
Sahnede melek gibi, iyi insan gibi görünüp o vahşi işlere bulaşan ünlüleri gördükçe onların camiasından kimseyi bu saten sonra fark ettiğimiz her yerde kapatmak, asla onların konserine, filmine ilgi göstermemek gerekir.
Şu an o adada mahsur kalan çocuklar, kadınlar hala oradalar mı?
Bu ayinler kaç yıldır yapılıyor?
1992 yılında Hocalı’da esir düşen yüzlerce çocuk ve kızlarımızdan bu güne kadar haber yok. Bir kadının anlattığına göre 153 güzel, genç kızımızı bir helikoptere doldurup belirsiz yere götürdüler.
O yer o ada mı?
Azerbaycan yönetimine de bu dosyada 1. Karabağ savaşı sırasında esir düşen Azerbaycanlıların o adaya kaçırılıp kaçırılmaması şüphesinin araştırılması düşüyor.
Bunların utanç verici, iğrenç işlerinin üstü açılmışken devletler seviyesinde ABD, İsrail, İngiltere’ye bu dosya dolayısı ile baskı yapılmalı, gerekirse tehdit edilmelidir.
Diyeceksiniz ki, senin sıradan vatandaş olmanla tabi kolay görünüyor. Kolay olmayacağını biliyorum. Ama imkansız da değil. Bu güne kadar üstesinden gelmediğimiz hiçbir zorluk olmamış ki, bunu da başarmayalım.
Hatta bu gelişme, biz Türkler için paha biçilmez fırsattır derim.
2019 yılında bu dosya patlak vermiş ve üstü kapatılmış. Bizim istihbarat birimlerimizin bu dosyadan daha öncesinden de haberi vardır diye tahmin ediyorum. O zaman belki şartlar ülkemizin bu dosyayı elde koz gibi kullanarak terörü bitirme işine yeterli değildi. Fakat, şimdi her türlü gücümüz, azmimiz ve cesaretimiz varken ikinci kez elimize düşen bu fırsatı kullanmalıyız. Türk milletinin her dönemde mutlaka asil Kürşat’ları vardır!
Vüsale ALİ
KAYSERİ