Hasan Yakup CANGÜVEN


BOLU’DA ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERDE BİZİ DE YAKTI… NE KADAR SÖYLENSE DE…

Hayat bir imtihan ve dünya bu imtihanın sınav merkezi. Hiç kimse bile isteye, kasten, taammüden yaptığı fiil ve icraatının cezasını verdiği “karşılıksız çek” gibi düşünmesin.


Ne kadar söylense de, doğrular ne kadar anlatılsa da, etmeyin-tutmayın-yapmayın diye ne kadar dil dökülse de, nefesler tükeninceye kadar, sesin en yüksek perdesinden boğazlar yırtılıncaya kadar bağırılsa da, ve ne kadar yazılsa da “BOŞ...”

Allıyorlar, pulluyorlar, bir yolunu-yordamını buluyorlar...

Bir kılıf uydurup Kanunu, Hukuku, Mevzuatı deliyorlar...

Sonra bir kanun maddesi, bir yayın yasağı derken, bir tantana çıkartıyor, yapacaklarını yine yapıyorlar…

Durmuyorlar. Durdurulamıyorlar. Çalıyorlar... Yine çalıyorlar...

Lütfen dedikçe daha çok çalıyorlar... Allah aşkına yeter dedikçe daha da çok çalıyorlar.

Allah’tan korkmayınca, Peygamberden utanmayınca, vicdan ve iman olmayınca yaptıkları çürük binalarda yalnızca demirden çimentodan, betondan, malzemeden, işçilikten çalmıyorlar, ülkemizin geleceğini, milli servetimizi, insan kaynağımızı, umutlarımızı, yarınlarımız, refahımızı da çalıyorlar...

Büyük bir felaket yaşanınca, yaptıkları binaları başlarına yıkılınca, çıkan bir yangında kül olunca utanmadan rakiplerini suçluyorlar.

Hatırlayın, daha iki yıl önce Kahramanmaraş merkezli onbir ilimizi içine alan ulusal bir deprem felaketi yaşadık. Bugün ise Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 12 katlı ahşap yapılı bir otel'de gece saatlerinde çıkan 76 kişinin hayatını kaybettiği, onlarca kişinin de yaralandığı yangın felaketini konuşuyoruz.

Bir afet daha kabuk bağlamadan bir başka afeti konuşuyoruz.

Yarın nerede, nasıl ve hangi sebeple bir başka felakete tanıklık mı edeceğiz, yoksa mağduru mu olacağız bilemiyoruz.

Deprem Profesörü Ahmet Mete Işıkara (ARE) Kandilli Rasathanesinde yaptığım röportajda şunu söylüyordu: «Deprem değil, çürük binalar ve tedbirsizlik öldürür.»

Bolu’da bir otelde yaşanan ve 76 vatandaşımızın hayatına mal olan felaket “deprem” olmadığına göre, bu yangında demek ki çok daha büyük bir ihmal ve imalat hataları ile işletmeye alınmasında eksik ve kusurlar var.

Bu yangın neden ve nasıl çıktı? Otelde çıkan yangının sebebi nedir, yangın neden bu kadar büyüdü? İhmal mi, kaza mı, sabotaj mı? Bu soruların cevabı, kamu kurumlarının açtıkları soruşturmalar, ruhsatlandırma sürecinden, iskân sürecine kadar olan bürokratik işlemler, görevlendirilen yangın uzmanı ve bilirkişilerin yerinde yapacakları incelemeler, hazırlayacakları raporlar ve mahkemelerin yapacakları yargılamalar sonucu hepsi ortaya çıkacak.

Dünyanın onlarca ülkesi gibi Türkiye’de tabi ve doğal afetler ülkesi. Doğal afet yalnızca depremden ibaret değil. Doğal afet aynı zamanda aşırı sıcaklar ve şiddetli soğuklar, aşırı kuraklık, besin maddelerine erişimde yaşanılan kıtlık, aşırı sağanak yağışlar, kar ve buz erimelerinin oluşturduğu sel ve su taşkınları, toprak kaymaları, göçükler, büyük kütleler halinde kaya düşmeleri, çığ, fırtınalar, hortumlar, volkan patlamaları ve yangınlar hepsi

doğal afetin birer şubeleridir. Deprem de, yangın da, sel de yukarıda saydığım diğer doğal afetlerde dünyanın ve ülkemizin bir gerçeği.

Şimdi sormak isterim.

Bir binanın imalatını doğal afet yönetmeliklerine uygun yapmış olsanız da, oturup ikamet edilmeye başlandığında binanızı meydana gelecek muhtemel iç ve dış tehlikelere karşı korumak için cari olan tedbirleri cidden mi alıyorsunuz yoksa lütfen mi?

Binalarınızda yeterli yangın söndürme cihaz ve ekipmanları mevcut mu? Bu yeter sayı ve miktarı cidden mi bulunduruyorsunuz yoksa lütfen mi?

Binalarda “Otomatik Yağmurlama Sistemi’ni” cidden mi kuruyorsunuz yoksa lütfen mi?

Yangın sırasında insanların ve besledikleri hayvanların güvenliğini önceden sağlamak, yangın ortamında tahliyeleri ve canlıların kurtarılması için oluşturulan, acil durumlarda güvenli bir çıkış yolu olan ve aynı zamanda yönetmeliklere uyumlu bir projede bulunması gereken ve zorunlu unsurlar arasında yer alın “yangın merdiveni” imalatını cidden mi yapıyorsunuz yoksa lütfen mi?

Yangın algılama uyarı cihazları var mı, varsa bunları düzenli olarak mı kontrol ediyorsunuz yoksa lütfen mi?

İnsan ya da yük taşıma asansör var ve bunların bakımlarını düzenli olarak cidden mi yaptırıyorsunuz yoksa lütfen mi?

Evet, doğal ve tabii afetin adı, türü ve şubesi ne olursa olsun yapılacak imalatlarda kullanılan malzemelerinin ve işçiliklerinin düşük ve kalitesiz, korunma önlemlerinin yetersiz olması, ve bilgisizlik, ihmal, dikkatsizlik ve aymazlık gibi sebepler yaşanan felaketin can ve mal kaybının artmasına neden olmaktadır.

Dünyanın neresine giderseniz gidin taş aynı taş, toprak aynı toprak, erozyon aynı erozyon, afet aynı afet, deprem aynı deprem ve bunlarla mücadele etmenin yolu da, yönetimi de, tarzı da, usulü de, sitili de aynı.

Dünyanın neresine giderseniz gidin ve fakat insan aynı insan değil. İnsan kalitesi de aynı kalite değil, kumaşı aynı kumaş değil. Olaylara, meselelere, sorunlara, problemlere bakış aynı bakış değildir. Düşünce, zihniyet aynı değil. Fikir ve anlayış aynı değil. Sosyal ve toplumsal meselelere yaklaşım aynı değil.

Evet, doğal afetler önüne kattığı, altına aldığı, ulaştığı her yeri ve her şeyi yıkar, yakar, tahrip eder ve dağıtır. Mal ve can kayıplarına, yaralanmalara, sakat kalmalara sebep olur. İnsanın cüz'i iradesi ile kontrol altına alabileceği olaylar vardır, alamayacağı olaylar vardır.

Depremi önceden bilinmese bile tahmin edilebilir. Çıkacak yangın önceden görülmese bile öngörülebilir. Heyelan yaşanacağı, sel felaketi olacağı hissedilmese bile heyelan bölgesine, dere yataklarına binalar dikilmeyebilir. Evet, doğaya, tabii afetlere kafa tutmak meydan okumak mümkün değil. Ancak uzak bir görüşlülük ve tahminle kısmen de olsa kontrol altına almak mümkün. Alınacak tedbirlerle can ve mal kayıplarının, yaralanmaların, sakat kalmaların azami ölçüde önüne geçilebilir.

Demir var, çelik var, çimento var, kum var, toprak var, arsa var, su var. Çok güçlü müteahhitlerimiz var. Dinimiz var, kitabımız var, peygamberimiz var. Peki, eksik olan ne? İman ve Vatan Sevgisi…

Eğer bir felaket göz göre göre geliyorsa ve buna göz yumuluyorsa bütün bunların tek bir sebebi var ve o da iman ve vatan sevgisi eksikliğidir.

Neden yapamıyoruz?

Neden başaramıyoruz?

Neden bir Japonya olamıyoruz?

Neden bir Almanya olamıyoruz?

Neden hep bizler enkaz altında kalıyoruz?

Neden yangınlarda hep bizler kül olup yanıyoruz.

Neden ölümlü trafik kazalarının önüne geçemiyoruz?

Neden kurallara uymuyor, yönetmelikleri uygulamıyor, denetimleri yapmıyoruz.

Neden işini yapan insanlara “bana güvenmiyor musun” diye bir de afra tafra yapıyoruz.

Neden bir adamını bulup, işi kılıfına uyduruyor, sonra başımız sıkışınca, dara düşünce yine adam arıyoruz?

İşimizi baştan savıp, çürük yapıp sonra da devlet attığımız çığlığı, imdat çağrımızı, yükselen sesimize hemen duysun, bize kulak versinler istiyoruz?

Cevabı, birkaç yıl önce merkez üssü Kahramanmaraş olan ve onbir vilayetimizi tahrip eden Büyük Anadolu Depreminde yıkılan çürük binalar, ölen ve kaybolan insanlar, bulunamayan canlar ve Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 12 katlı ahşap yapılı bir otelde gece saatlerinde çıkan yangın ve orada can veren insanlar veriyor.

Sakın kimse “kader” deyip, sonra da amentünün iman kalkanının ardına sığınmasın, kalbini çok fena kırarım.

Nereye giderseniz giden, isterseniz deve kuşu gibi kafanızı kuma gömün, isterseniz hiçbir eylemde bulunmadan sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar kımıldamadan bir köşede kıvrılıp yatın “kaderinizi” yaşarsınız. Eğer tam tersini yapar hayata tutunur, toplumsal ve sosyal kurallara uyar, vatandaşlık vazifenizi yerine getirirseniz de kaderinizi yaşarsınız. Velhasıl ne yaparsanız yapın Allah’ın bir kaderinden başka bir kaderini yaşarsınız. Kaçtığınızı sandığınız şey de, koştuğunuzu sandığınız yer de kaderinizdir.

Amentüye iman ettiğini söyleyen Müslüman bir kişi işini kanunlara, mevzuatlara, yönetmeliklere göre sağlam, tam ve eksiksiz yapar, mümkün olan bütün tedbirleri alır ve takibini yapar ve sonra tevekkül eder.

Depremde ölenler de eceliyle öldü. Yangında ölenler de eceliyle öldü. Her insanın bir kaderi var. Onların kaderleri böyleymiş. Bu insanların orada bulunmaları, o oteli seçmeleri, ölümleri, yaralanmaları, sakat kalmaları, eşyalarını, mallarını, yakınlarını kaybetmeleri de kaderlerinin bir parçası.

Hayat bir imtihan ve dünya bu imtihanın sınav merkezi. Hiç kimse bile isteye, kasten, taammüden yaptığı fiil ve icraatının cezasını verdiği “karşılıksız çek” gibi düşünmesin. Bu kaos içinde “kalabalıkta kaybolurum, kimse beni fark etmez” diye de düşünmesin. Herkes yaptığının hesabını verecek, kestiği “karşılıksız çekin” bedelini öbür dünyada büyük hesaplaşmada ödeyecek.

Gereken tedbirleri almayan, ihmal ve kusuru olan, onlarca vatandaşımızın ölümüne sebebiyet veren(!) ve onların ölümlerinden sorumlu olanlar yapılacak soruşturmalarda adamını bulup bu cinayetlerin sorumluluğundan sıyrılsalar da, ceza almaktan yırtsalar da, içlerindeki yangından, içine düştükleri vicdan azabında kurtulamayacaklar.

Bilgisizliklerinin, yetersizliklerinin, ihmallerinin, dikkatsizliklerinin, cahilliklerinin, siyasetlerinin, hırs ve ihtiraslarının, yaptıkları iltimasların sebep olduğu yangının sorumluluğunu “Kader” diye kimse “Allah’ı sorumlu tutmaya kalkmasın. Kalplerini, zihinlerini, vicdanlarını teslim ettikleri şeytanlarının varlığını işledikleri bu cinayetlerin bahanesi ve gerekçesi göstermesin.

Unutmayın…

Kanunu bilmemek, suçu ve cezasını ortadan kaldırmaz.

Her şeyin bir sonu var. Herkesin bir kaderi var.

Amenna ve saddakna…

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde ahşap yapılı bir otelde gece geç saatlerde meydana gelen yangında hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine, yakınlarına, eş ve dostlarına başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.

Allah Rahmet eylesin. Mekânları Cennet makamları ali (yüksek) olsun. Allah (cc) merhametiyle muamele etsin.

Amin… Ecmain…

TANZANYA'DA ÖLÜMCÜL VİRÜS ALARMI

TRUMP PUTİN İLE GÖRÜŞMEYE HAZIR

GÖKYÜZÜNDE NADİR OLAY

TRUMP'DAN DOĞUMDAN GELEN VATANDAŞLIK HAKKINA SON

TRUMP'IN GÖREV SONRASI İMZALADIĞI İLK KARARNAME

ABD'DE İKİNCİ TRUMP DÖNEMİ RESMEN BAŞLADI

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN : SURİYE ÜZERİNDEKİ KISITLAMALAR KALDIRILMALI

ABD AVRUPADAKİ ÜSLERİNE YENİ NÜKLER BOMBALAR YERLEŞTİRDİĞİNİ AÇIKLADI

HAMAS VE İSRAİL ARASINDA İLK RESMİ TAKAS GERÇEKLEŞTİ

ELEKTRONİK SİGARAYA DEVLET MÜDAHALESİ

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 19 16 0 3 30 51
2.Fenerbahçe 19 14 2 3 31 45
3.Samsunspor 19 11 4 4 14 37
4.Göztepe 19 10 5 4 15 34
5.Eyüpspor 19 9 4 6 13 33
6.Beşiktaş 19 8 4 7 8 31
7.İstanbul Başakşehir 19 8 6 5 6 29
8.Gazişehir Gaziantep 19 7 7 5 -1 26
9.Trabzonspor 19 6 6 7 10 25
10.Rizespor 19 7 9 3 -10 24
11.Alanyaspor 19 5 7 7 -5 22
12.Kasımpaşa 19 4 5 10 -6 22
13.Konyaspor 19 5 8 6 -7 21
14.Antalyaspor 19 6 10 3 -17 21
15.Sivasspor 19 5 9 5 -11 20
16.Bodrum FK 19 4 11 4 -11 16
17.Kayserispor 18 3 8 7 -17 16
18.Hatayspor 19 1 11 7 -15 10
19.Adana Demirspor 19 2 15 2 -27 5

YAZARLAR