Prof. Dr. Nesrin ÇOBANOĞLU YÜKSEL

Tarih: 19.10.2024 12:57

BU HIRSIZ KATİLLER CEZALANDIRILMALIDIR!

Facebook Twitter Linked-in

 

Prof Dr Nesrin Çobanoğlu Yüksel 
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi 
Tıp Etiği Anabilim Dalı Başkanı


Hırsız ve katillerden oluşan bir çete, sağlık profesyonelleri olarak tıbbi bazı kavramlarla anılıyorlar. Bunlar canilerdir. Yaptıkları pasif ötanazi değil, para için kendini savunamayacak bebekleri öldürdükleri işlemler tamamen cinayettir.

Yeni Doğan Çetesi: Tıp Etiği, Vicdan ve Güven Üzerine Bir Değerlendirme

Türkiye’de ortaya çıkan ve “Yeni Doğan Çetesi” olarak bilinen, savunmasız bebeklerin yaşamına son veren, pasif ötanazi uyguladıkları iddia edilen grubun varlığı, hem tıbbın etik değerlerine hem de insanlık onuruna ağır bir saldırı niteliğindedir. Bu eylemleri “pasif ötanazi” ya da bu kişileri “hekim” olarak adlandırmak büyük bir yanlışlıktır. Ötanazi, bireyin kendi iradesine dayalı bir kararla yaşamına son verilmesini içerir; oysa yeni doğan bebekler, herhangi bir rıza beyan edemeyecek kadar savunmasızdırlar. Bu bağlamda, bebeklerin ölümüne yol açan bu tür fiillerin etik ve tıbbi anlamda hiçbir karşılığı yoktur. Bunlar, açıkça birer cinayettir.

Hekim-Hasta İlişkisinin Temeli: Güven

Tıp etiğinin en temel direği, hasta-hekim ilişkisinde inşa edilen “güven”dir. Bir hastanın, kendini bir hekime emanet etmesi, hekimin o hastanın hayatını koruma ve iyileştirme sorumluluğunu üstlendiği anlamına gelir. Ne yazık ki, bu tür insanlık dışı eylemlerde bulunan kişilerin yaptıkları, tıp mesleğinin en kutsal ilkelerine ihanet niteliğindedir. Bu vicdansızlara “hekim” denmesi, tıbbın kutsiyetine bir hakarettir ve yoğun bakım servislerinde can siperane çalışan on binlerce hekim ve hemşireye büyük bir haksızlıktır.

Gerçek hekimler, her gün yoğun bakım ünitelerinde insan yaşamını kurtarmak için büyük bir özveriyle çalışmaktadırlar. Bu çalışanlar, yaşamı desteklemek ve hastalarını en iyi şekilde tedavi etmek adına fedakârlıklar yaparken, para hırsıyla gözünü kan bürümüş bu canilerin eylemlerinin aynı çatı altında değerlendirilmesi kabul edilemez. Tıp mesleğini icra eden her birey, etik sorumluluklarının bilincinde hareket etmeli ve hastalarının güvenine layık olmalıdır. Bu güvenin ihlal edilmesi, tüm sağlık sistemine zarar vermekte ve halkın hekimlere olan inancını sarsmaktadır.

Mesleğin Onurunu Koruma Sorumluluğu

Bu tür canice eylemlerde bulunanların hekimlik ve hemşirelik gibi kutsal mesleklerde yer almaları mümkün olmamalıdır. Tıbbın amacı yaşamı korumak ve insan onurunu savunmaktır. Ancak bu bireyler, bu değerlere tamamen sırtlarını dönmüş, mesleği para hırsı ve vicdansızlıkla kirletmişlerdir. Bu gibi kimselerin bir an önce meslekten çıkarılması, hem toplumun hem de meslek onurunun korunması açısından elzemdir. Hekimlik mesleği, vicdan, bilgi ve etik değerler üzerine inşa edilmiştir ve bu değerleri hiçe sayanların tıbbın çatısı altında yeri yoktur.

Yoğun Bakımın Sessiz Kahramanları: Hekimler ve Hemşireler

Her gün yoğun bakım servislerinde, bebeklerin ve hastaların yaşamlarını kurtarmak için canla başla çalışan on binlerce sağlık çalışanı, bu olaylar karşısında en büyük mağduriyeti yaşamaktadır. Bu sessiz kahramanlar, tıbbın en zor alanlarında, hastaların güvenini kazanarak ve onları hayata döndürmek için ellerinden geleni yaparak tıbbın onurunu taşımaktadırlar. Onların bu özverili çalışmaları, toplumun sağlık sistemine olan inancını pekiştiren en önemli unsurdur. Bu tür cinayetlere bulaşmış olanların, gerçek sağlık çalışanlarının emeklerine ve etik değerlerine gölge düşürmesi kabul edilemez.

Sonuç olarak, bu tür eylemlerle sağlık sistemine ve mesleğin etik temellerine saldıranların, derhal meslekten men edilmesi ve adalet önünde hesap vermesi sağlanmalıdır. Tıbbın amacı yaşamı korumak, hastaların güvenine layık olmak ve toplumun sağlık hizmetlerine olan inancını pekiştirmektir. Bu sorumluluğu taşıyan tüm hekimler ve hemşireler, mesleklerinin onurunu savunmak zorundadır.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —