Dr. Özcan Kars

Tarih: 10.10.2024 22:10

Can’ın Özünden-15 / Kişisel – Toplumsal Gelişim-7 / İçsel Bakış-5/ Kişisel Gelişim

Facebook Twitter Linked-in


“Sen kimsin?”, "Hayattaki amacın ne?" diye sormuştuk daha önceki yazılarımda...
Şimdi de; Kendin için ne istiyorsun? İstediğin şey için ne yapıyorsun? diye devam edeyim. Kişisel mi gelişeceksin? Çevrene ışık olup etrafını aydınlatacak mısın? Yani kişisel gelişiminden içinde yaşadığın toplumu yararlandıracak mısın?
Yaşadığın toplumda isteyenlerden misin? Topluma katkı sağlayanlardan mı?
Sahi, sen kimsin?

Bir ressam hikayesi;
Yaptığı tablolara yapılan eleştirileri sabırla dinleyen ressam, şövalesini eşsiz bir manzaranın karşısına koymuş ve başlamış çizmeye. Tablo bitince boş bir kağıda da şunları yazmış: “resimde hoşunuza gitmeyen yeri / yerleri kırmızı kalemle işaretleyin” demiş. Kısa bir sürede tabloda kırmızıyla çizilmemiş yer kalmamış. Sonra şövaleye boş bir kağıt koymuş ve “karşınızdaki manzarada hoşunuza giden kısmı çizin” yazmış ama kimse bir şey çizmemiş…
Kıssadan hisse, eleştirmek kolay, yapmak zordur…
...
Birey mi toplum mu? 
Kişisel gelişim mi? Toplumsal gelişim mi?
Bunlar birbirinin alternatifi değil tamamlayıcısıdır.
Kişisel yetenekler toplum tarafından (her zaman yaşadıkları dönem içinde mümkün olmasa da) takdir edilmek ister.
Gelişim bir kültürün parçası olmalı, statik / durağan yapı zamanla yıpranır. Gölün bir akarı - gideri yoksa su kokar.
Nasıl bir "insan gücümüz" olmasını istersiniz?
Toplumda insan kaynaklarıyla ilgili sağlıklı ve gelişmeyi önceleyen bir "eko-sistem" olmalıdır. O eko-sistem yoksa, daha yapacak çok işiniz var demektir.

“Her koyun kendi bacağından asılır”, “Gemisini kurtaran kaptandır” gibi, bireyci söylemler tek başına yetersiz kalır.
Sağlıklı ve gelişime açık bireyler ancak kendilerine gelişim imkanı sunan, "zenginleştirilmiş (sadece ekonomik açıdan anlaşılmasın) çevre ortamında "Hayat bulabilirler”.
Kişisel gelişim bir süreçtir. Doğumdan ölüm ötesine (alimlerin, bilim insanlarının eserleri zamansızdır).

İcat çıkaran bir toplum olmalıyız. Çoğu mucit yaşadığı dönemde "çılgınca" fikirleri nedeniyle anlaşılamamıştır. Mesela "Bizim Hazerfen Çelebi". Seksenler dizisinin aile babasının sık tekrarladığı replik neydi? "İcat çıkarma"… Oysa bizim “icat çıkaran gençlere ihtiyacımız var.” 
Eski köye yeni adet gerekiyor. Amma yeni binaya da eski usta gerek (birilerinin söylemine inat)...
Gelişmeyi istiyor muyuz? 
Fabrika ayarlarımıza geri dönmek, ilerlemek için zorunlu ilk hamlelerden biridir.
Her gün yeni bir gün iken,
Güneş her gün yeniden doğarken,
Bize ne oluyor da,
Ayak diretiyoruz "gelişmemek için(Can’ın Özünden / Ö.K)"

Değişim ve gelişim birlikte ele alınan ama farklı kelimeler. Her değişim bizi ileriye götürmez. Bizi + A noktasından + B noktasına taşıyan / taşıyacak olan durum, olay, hareket gelişmenin bir parçasıdır. Peki parçalar arası senkronizasyon / uyum var mı?
Toplum öne çıkan, tek tek kişisel gelişmiş insanlara nasıl bakıyor? Onları destekliyor mu? Köstek mi oluyor? 
Beyin göçü her ülke için istenmeyen bir durumdur. Siz insan kaynakları eko-sistemini kurmadıysanız, var olan sistemi işletmek ve iyileştirmek yönünde ağır aksak adımlar atarsanız, elinizdeki ehliyet sahibi / ehil ve liyakat sahibi insanları sistemin dışı kalmışsa, bilgi geçer akçe değilse, tecrübe sadece fren mekanizması olarak değerlendiriliyorsa (oysa her arabanın en hassas fren sistemine sahip olması gerekir) gençler kimi örnek alacak?
Toplumsal ülkülerimize, Kızıl Elma metaforu içindeki hedeflerimize kimlerle ulaşacağız?
...
Kişisel gelişimle ilgili o kadar çok okunacak kitap var ki;
Martin Lings, “Hz. Muhammet’in Hayatı”
Rahmetli Doğan Cüceloğlu Hocamızın “Savaşçı” ve “Var mısın?” kitapları,
Üstün Dökmen’in romanları,
Dale Carnegie’nin;
- Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak,
- Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı,
- Kendini Unutulmaz Kıl,
- Söz Söyleme ve İş Başarma Sanatı,
- İçimizdeki Lider,
- İşten ve Yaşamdan Zevk Almanın Yolları,
Robin Sharma’nın kitapları (Ferrarisi Satan Bilge ve diğer kitapları)
Okuduklarımızı hayata geçirebilmek ümidiyle...

“hatasız kul
kendi fazlalıklarını / eksikliklerini / hatalarını
bilmeyen / görmeyen / kabul etmeyen bir insan
elbette değişime ihtiyaç duymaz
kusurlu ve sorunlu yaşam biçimleriyle bir girdap
oluşturanlardan
çalı çırpı ile kamufle ettikleri çukurlara düşürmek için
tuzak karanlardan
küçük dağları kendi eseri gibi görenlerden
uzak durmalı ey insan”
Mehmet Fatih Koşan*
(Değerli dostum Fatih beye paylaşım izni için teşekkür ediyorum. Bir Yemin Gibisin – Şiir Kitabı, Sinada Yayınevi)

Kuran- Kerim’de 
En’am Sûresi 126. Ayette; 
“Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. Şüphesiz ki ayetleri, düşünüp öğüt alan bir topluluk için detaylıca açıkladık”
İsra Suresi 37. Ayette;
“Kibirli olma, alçak gönüllü davran.”

Peygamberimizin (S.A.V.) Hadislerinde;
“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66)

Canın Özünden, Can-ı Gönülden … 
Sağlıklı ve topluma faydalı günler geçirmeniz dileğiyle, saygı ve selamlarımla...
   
Dr. Özcan Kars / drozcankars.yenibaskent@gmail.com / @drozcankars
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —