…
müsaade var mı?(*)
bütün kavramlar kargaşa içinde bu gece
ölçü hesabı yapılmadan
kafiye tedirginliği yaşamadan yazılan bir şiir gibi
betimlemelerin bile kifayetsiz kaldığı bir film gibi
biliyorum
dualar yeniden geçirilmeli kalpten
irtifa seviyeleri yeniden belirlenmeli
bütün ölçü birimleri yeniden hesaplanmalı
kaybolmanın tarifi yeniden yapılmalı gözlerinden sonra
müsaade var mı
her sözünün bir şarkıya dönüştüğü mırıldanmalarıma
ne desen kabulümdür
ön yargılıyım hep sana
şükürler olsun sana çıkan yolları buldurana
Mehmet Fatih KOŞAN
(Bir Yemin Gibisin, Sinada Yayınevi, 2022. Değerli dostum Fatih beye paylaşım izni için teşekkür ediyorum.)
...
Bugün içimde büyük bir kargaşa…
Hayatta planlayıp da yapamadığımız ne kadar da çok şey var…
Önceki gün gencecik (gençlik göreceli olsa da) yaşamının kırk dördüncü yılında aramızdan ayrılan eski bir öğrencim sonrasında meslektaşım, akademisyen arkadaşımız aramızdan sessizce ayrıldı. Vefatından önce rahatsızlığı onu zaten aramızdan fiziksel olarak da ayırmıştı….
…
Aman ha, yaşarken kendinize iyi davranın. Kendinizi sevin. Kendinize şefkat gösterin. Siz ayakta ve hayatta kal(a)mazsanız, hayatta kimseye yardımcı olamazsınız. Tabii ki, erenlerin, Allah dostlarının ve Allah’ın sevgili kullarının yaşamlarımıza dokunuşlarının sonu yok. Anlayana, görene, hissedene…
...
Ölüm, başka bir boyuta geçmek, yeni bir başlangıç. Değerli meslektaşıma (Prof. Dr. Ercüment Erbay), üzerimde emeği olan tüm öğretmen ve Hocalarımdan vefat edenlere Allah rahmet eylesin, yaşayanlara sağlıklı ömür versin. Ölümün kendisi “ibret” anlayana…
...
İnsanın anlam arayışı çağlar boyu devam ediyor. İşte bu arayış “Felsefe Biliminin” temel problemi olsa da, pek çok insan, yaşarken çok da sorgulamıyor ya da hiç de sorguluyormuş gibi davranmıyor. “Gemisini kurtaran kaptandır” sözünü işine geldiği gibi yorumlayıp, “lafı neresinden tutarsa” orasının elinde kaldığı bir bakış açısıyla yaşayınca insan, hızla giden bir aracın karşısına çıkan duvara çarpması gibi, hayat seni silkeliyor. Uyan güzel kardeşim ölüm var ölüm…
…
İnsan ölümü hayatından çıkarmamış olsa, hesap günü bu dünyada yaptıklarının (iyi ve kötü) bir bir sayılıp döküleceğini, hesabın zerreye kadar adil ve hakkaniyetli olacağını aklından çıkarmasa, böyle pervasızca yaşar mıydı? Adeta bir mirasyedi gibi hayat sermayesini tüketir miydi? Hani ilk yazılardan birinde yazmıştık: İmamın son sorusuna (Nasıl bilirdiniz?) nasıl cevaplar almak istersiniz?...
…
Toplumsal gelişim için kişisel gelişim de şart. Her ikisi bir diğerinin alternatifi değil tamamlayıcısı. Kişinin “kendini gerçekleştirme ihtiyacı” merdiven basamağının en tepesinde diye, bizler için “lüküs” ihtiyaçlar listesinden yer almamalı. Her aile çocuklarının nasıl ki, karnını doyurmak, üstünü başını giydirmek gibi en temel ihtiyacını karşılamayı birinci öncelik alarak görüp yerine getirmeye çabalıyorsa, her aile çocuklarının her birinin “kendini gerçekleştirmesi” için de eşit düzeyde çaba göstermelidir. Nasıl mı? Önce düşünelim belki ilerleyen yazılarımızda konu buraya da gelir inşallah…
…
Ne kadar özgünsün? Senden başka yok. Biriciksin, tıpkı parmak izin gibi…
Sıkı dur: Madem her insan bu kadar özgünse, etrafınızda, her gün görüştüğünüz kişilere bir bakar mısınız? Birbirinin aynı kişilerle mi bir aradasınız (genel olarak)? Yaşamınızda farklılıklara ne kadar tahammülünüz var? Çok sesli müzik sever misiniz? Bir senfoni orkestrasının konserindeki birbirinden güzel sesleri ayrı ayrı ve birliktelikte duyuyor musunuz? Hele de ahengi hissediyor musunuz?
…
Özgün olmak, yaşamı anlamak için ölümü de anlamak gerekir.
Nasıl anılmak istersiniz?
Yaşarken kendinize iyi davranın. Kendinizi sevin. Kendinize şefkat gösterin.
Siz ayakta ve hayatta kal(a)mazsanız, hayatta kimseye yardımcı olamazsınız.
Hayatınızda denge ve ahenk eksik olmasın…
…
Kuran- Kerim’den Nisa Suresi 78. Ayette;
“Her nerede olursanız olun, isterse tahkim edilmiş sağlam ve yüksek kaleler içinde bulunun ölüm mutlaka gelip sizi yakalar. Onlar bir iyiliğe kavuşsalar: “Bu, Allah’tandır” derler. Başlarına bir kötülük gelince de “Bu, senin yüzündendir” derler. De ki: “Nimet de, belâ da hepsi Allah’tandır!” Fakat bu adamlara ne oluyor ki, bir türlü sözü anlamaya yanaşmıyorlar?”
…
Peygamberimizin (S.A.V.) Hadislerinde;
“Sağlıklı günlerinde, hastalanacağın vakit için; hayatın boyunca da öleceğin zaman için tedbir al!” (Buhârî, Rikak 3. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 25; İbni Mâce, Zühd 3)
…
Canın Özünden, Can-ı Gönülden …
Sağlıklı ve topluma faydalı afiyet içinde günler geçirmeniz dileğiyle, saygı ve selamlarımla...
Dr. Özcan Kars / drozcankars.yenibaskent@gmail.com / @drozcankars