Aman dikkat!!!*
“Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelerinize dönüşür,
Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür,
Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür,
Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür,
Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür,
Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür,
Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür.’’
*Mahatma Ghandi
…
Yaşam deneyiminden geçmiş sözlere kulak vermek, akılda tutmak ve hayata geçirmek lazım. Konuştuklarımıza gereken özeni ve dikkati göstermek gerekir.
…
Yeni bir düzene (iş, eğitim, spor, diyet ve daha fazlası) geçerken, 21 gün ya da kırk gün düzenli olarak o iş ve eyleme devam etmek, tavsiye edilir. Bugün çok şükür kırkıncı yazımıza atfen bu satırları kaleme alıyorum. Okuduğum her kitap sonrası, söylenecek her şey ne de güzel söylenmiş, bana söyleyecek bir şey kalmamış duygusu yaşarım. Yazmaya başlayınca aslında yazılmış şeyleri belki de milyonuncu kez tekraren yazdığımı fark ettim. Burada söyleneni, yazılanı farklı kılan onu söyleyen ve yazan kişi. Her işte özgün bir çizgiye ulaşmak emek istiyor, çaba istiyor, birikim istiyor. En nihayetinde herkes kendi heybesindekini dağıtıyor.
…
Bir öğrencisi Mevlana Hazretlerine varıp sıkıntısını paylaşır. Bunun üzerine şu tavsiyede bulunur: “Bu arkadaşın hakkında kırk gün boyunca ağzından kötü bir şey çıkmasın” der, “sonunda göreceksin ki, iş olacağına varır inşallah”.
O kadar hızlandırılmış ve sıkıştırılmış bir yaşam sürüyoruz ki, bırakın kırk günü 40 dakikalık bir dersi dinlemeye mecalimiz kalmadı. Nasıl olacak bu iş?
…
Acelecilik, tahammülsüzlük, özensizlik, dikkatsizlik, hoşgörüsüzlük…
Bağımlılık (alkol, tütün, kumar, aşırı yeme, ekran ve daha fazlası)…
Dedikodu, gıybet, yalan, hırsızlık, kötü söz…
Şiddet davranışları, öfke…
Sahtecilik, kandırma, kayırmacılık, aldatma…
...
Listeyi artırmak mümkün. Toplumsal düzeyde olumsuz sonuçlarıyla başbaşa kaldığımız bu kötü alışkanlıklardan kurtulmak için “topyekun yani birlikte” mücadele edilmesi gerekiyor. Bağımlılık konusunu ele alsak bile, bu başlığın pek çok alt başlığı var. İnsan içindeki bir eksikliği gidermek ya da kendi varlığını ispat edercesine bu tip bağımlılıklara da yönelebiliyor (bilinçli ya da bilinçsiz). Konu sadece psikolojik ve psikiyatrik müdahele süreçleriyle kotarılamayacak kadar karmaşık olabiliyor. Hemen hemen tüm kötü alışkanlıkta çok disiplinli, çok taraflı takım çalışması sorunludur: Eğitim, spor, kültür, sosyal hizmet ve sosyal yardımlar ve daha fazlası; iş, konut, adalet hizmetleri…
…
Daha yaşanabilir bir dünya için, insan onuruna yaraşır, yaşam kalitesinin artırıldığı bir çevre ortamının sağlandığı “GELİŞTİRİCİ ve DEĞİŞTİRİCİ” çalışmalar yapılmalıdır. Sonrasında tüm risk durumları önceden belirlenmeli, “KORUYUCU ve ÖNLEYİCİ” çalışmalara daha fazla kaynak ve ortam hazırlanmalıdır. En nihayetinde kötü alışkanlıkların iyileştirilmesi ve tedavisine yönelik “TEDAVİ ve REHABİLİTASYON” hizmetleri erişilebilir ve yaygın bir şekilde sunulmalıdır. Merkezi ve yerel yönetimlerin çalışmalarına sivil toplumun da etkili bir şekilde destek vermesi gerekmektedir. Bu tip çalışmalar kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Medya bu konuda iyi uygulama örneklerini de gündeme getirmelidir.
…
Alışkanlıkları iyi ve kötü diye ayırmak işin doğasında var. Sonuçları iyi ve iyilik oluşturan davranışları alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. İyiliğin toplumda yayılma hızı kötülüğü geçmek zorundadır. Toplumsal değerlerimizi sözde değil uygulamada davranışa yansıtarak daha yaşanılabilir bir dünya için işbirliği yapmak zorundayız.
…
Kuran- Kerim’de; Maide Sûresi 90. Ayette;
"Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir.
Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”
Peygamberimiz (S.A.V.) hadislerinde;
“İyi arkadaşla kِötü arkadaş misk taşıyan kimse ile köِrük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Kِörük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kِötü bir koku duyarsın!”(Müslim, Birr, 146. https://webdosyasp.diyanet.gov.tr/)
Canın Özünden, Can-ı Gönülden …
…
Dr. Özcan Kars / drozcankars.yenibaskent@gmail.com / @drozcankars