adım adım*
zamanla alıyorsun ki
bazı adımlar seni ileri değil
geri götürmüş
Mehmet Fatih KOŞAN
(*Bir Yemin Gibisin, Sinada Yayınevi, 2022. Değerli dostum Fatih beye paylaşım izni için teşekkür ediyorum.)
Gerisini sen tamamla kısmına ben de şunları yazmışım:)
Geri adım atmak
Pek sevilmese de
İnsanı olgunlaştırır
Yolu yeniden yürümek için
Yolculuğa sıfırdan / geriden başlamak gerekir bazen
Velhasılı, her geri adım insanı biraz da başlangıç noktasına götürür.
…
Bugüne kadar hangi konular dikkatimi çekmiş?
İlk yazımızda “Aşk ile söylemenin zamanı gelmedi mi? diyerek başlamışız söze, “Saatli Maarif Takvimi tadında yazılar” yazma isteğimizi dile getirirken, tam bir “ortaya karışık olmuş” şimdi geriye doğru bakınca. Toplumsal içerikli pazartesi yazılarımızda;
2- “Oldu” ve “Öldü” arasındaki benzerlikler ve farklılıklar… Olmak çoğumuz için “sonuç”tur. Oysa aynı zamanda bir “süreç” de değil midir? İnsan özünde sosyal bir varlık iken, ne ara bu kadar anti-sosyal bir varlığa döndü? Diye sormuşuz…
3- Eğitim; “Bu çocuklar bu eğitimden ne istiyorlar acaba?”. “Çocuklar okullarda ne kadar mutlu?” “Eğitimde okul, öğrenci ve aile işbirliği sağlanabiliyor mu?”
4- Eğitim; “Okul sadece dört duvardan” ibaret değildir…”, “Okul dışı faktörleri” dikkate almak ve eğitim Eko-Sistemi”, Okul ayrı, hayat ayrı bir “OKUL” OLMAMALI…
5- Giden bir canın ardından, “Aile Bağları / Toplumun temeli aile ise;… “Narin Vak’ası ve aile” konusunu ele almışız,
6- Toplumsal sorunlarımızı aşmak için, “sosyo-terapi”ye kime gideceğiz? Demişiz. Toplumsal bozulma ve çürümenin önüne geçmek için ortak değerlerimizi yeniden hatırlayıp hayata geçirmek…
7- Bizlere erken uyarı sistemleri lazım. Sosyal hayatımızda da risk faktörleri belli iken, ortada istatistikler mevcutken, dünyada uygulanan çözümler varken, bizim iyi uygulama örneklerimiz neler?
8- İnsanın en temel hakkı “yaşama hakkı” vazgeçilemez bir haktır. Nasılsınız? Birey olarak, aile olarak, toplum olarak bu soruya nasıl cevap verirsiniz? Eskiler “afiyette misin?” derlerdi, ne zarif bir ifadeydi…
9- Bir yanda asgari yaşam koşulları, bir yanda yüksek yaşam kalitesi...
10- “Tuzu korumak lazım”, “Sosyal çürüme; toplumun temel ahlaki ve etik değerlerinin zayıflaması, bireyler arası güvenin azalması ve sosyal bağların kopması süreci”
11- Cumhuriyet çocukları, 101 yıl geride kaldı. 1923 – 2023 – 2123 – 2923…
12- Sağlığın makro boyutu, pandemi bize ne öğretmişti? Alternatif sağlık mı? Tamamlayıcı sağlık mı? SAĞLIĞI KORUMAK için ne yapıyorsunuz?
13- Yüz yılda bir gelir senin gibisi / ATATÜRK’ü anlayarak anmak / Onu tanımak / İlham kaynağı bir Lider
14- İçinde olduğunuz ortam ve yapılarda, kendinizi nasıl hissediyorsunuz? “Ait olma /aidiyet ve sevgi ihtiyacı”
15- Ailelerimiz ne kadar sosyal? Aile, üyelerinin ihtiyaçlarını ne kadar karşılayabiliyor? Ailemiz, evimiz, yuvamız nefes aldığımız, huzur bulduğumuz yer mi?
16- Doğal yaşam mı? Yapay yaşam mı? Sahi biz ülke olarak bilgi teknolojilerini üretme konusunda 3.0’da mıyız? 5.0’da mı? Bilginin ve teknolojinin yeniliğini ya da sırasını sürüm numarasından bile takip edemez olduk….
17- Suriye için “tersine göç süreci” iyi planlanmalı, göçün öznesi olan “insan” göz ardı edilmemeli. Evler inşaa edilir, yollar yapılır, yeni bir yaşam da kurulur lakin insanın yaşadıklarını unutması kolay olmuyor.
18- Toplumun iyilik ve esenlik halini yükseltmek için, birey olarak elimizden gelenin “asgarisini mi”, “azamisini mi” yaparsak daha iyi sonuç alırız?
19- Trafik de medeniyet ölçütlerinden birisidir. Trafik doğası gereği riskli bir yolculuk sürecidir. Tıpkı hayat gibi, çok yönlü iletişim, etkileşim, temas içerir.
20- Yılın sonu, yolun mu sonu? Sizi ne heyecanlandırır? 2025 yılında kendi kişisel gelişiminiz ve içinde bulunduğunuz toplumun gelişimi için ne / neler yapmaya hazırsınız? Gelin birlikte detaylı bir “içsel değerlendirme / iç hesaplaşma” yapalım.” Aynaya bakmaya hazır mısın? Aynalar yalan söylemez.
21- Alışkanlıkları iyi ve kötü diye ayırmak işin doğasında var. Sonuçları iyi ve iyilik oluşturan davranışları alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. İyiliğin toplumda yayılma hızı kötülüğü geçmek zorundadır.
…
Toplumsal içerikli yazılarımızda farklı konulara değinmeye çalıştığımı gördüm. Yaşamın kendisi de farklılıklardan oluşuyor. İlk defa bu yazımı okuyan siz değerli okuyucularım önceki yazılara bu yazının altındaki linklerden ulaşabilirsiniz. Ara değerlendirme yapmak iyidir. Daha yazılacak çok şey var. Öyle olmasaydı, dünyada bilinen ve bilinmeyen “kitaplıklarda / kütüphanelerde” neredeyse “sayısız” eser olur muydu? Artık bilgiye ulaşma konusunda kütüphanelerin tek rakibi “THY” değil:)” Arama motorları…
…
Siz değerli okuyucularımdan bir ricam var, pazartesi yazılarımda hangi konulara yer vermemi istersiniz? Bana, aşağıdaki mail adresinden ulaşabilirsiniz. Bu yazı sayesinde önceki yazılarımı hızlıca gözden geçirme fırsatı buldum bir kez daha. Düzenli olarak yazı yazmanın kendi içinde zorlukları var. Toplumu, toplumsalı olmayan bir konu zor bulunur işin doğrusu. Özellikle toplumsal sorunlara odaklanmadım. Zira “problem odaklı” olmanın da bazı açmazları oluyor. Soruna odaklanınca diğer konulara yeteri kadar yer vermemiş oluyoruz.
…
Kuşaklar arası iletişim sorununu dile getirmek için kullanılan bir söz var:
“Mesele oldu sorun,
Dedenin dilinden anlamaz torun”
Hangi kuşakta yer alıyorsanız, bakışınızın çerçevesini de belirlemiş oluyorsunuz. Bu konuda üniversitelerde, okullarda görev yapan kadrolar biraz daha şanslı çünkü, o kuşağı tanıma şansları daha fazla. Kullanılan “dil”, “jargon”, tavır, eda, uslup, tarz her şey farklı. Kötülemek değil maksadım. Yıllar öncesinden ele alınan bir konu, yaşlıların gençlerden şikayetlenmesi; Aristoteles’e atfedilen bir ifade: “Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar".
Sadece yetişkinler gençleri anlamaya çalışmamalı, gençler de yetişkinleri anlamaya çalışmalı. Kuşaklar arası diyaloğa açık bir iletişime daha fazla ihtiyacımız var. Yaşamın her alanında diyalog…
…
Kuran- Kerim’de; Fâtır Sûresi 29. Ayette;
“Allah’ın kitabını gerektiği gibi okuyan, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda gizli açık harcayanlar, asla zarara uğramayacak bir ticâreti ümit edebilirler.” (https://www.kuranvemeali.com/)
Peygamberimiz (S.A.V.) hadislerinde;
“Kim, bir kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir.”(Müslim, Birr, 58, https://www.islamveihsan.com/)
Canın Özünden, Can-ı Gönülden …
…
Dr. Özcan Kars / drozcankars.yenibaskent@gmail.com / @drozcankars
