Dr. Özcan Kars


Can’ın Özünden-6 / Eğitim-2

Ne diyordu Rıfat ILGAZ “Hababam Sınıfı” adlı eserinde, bizlerin aşina olduğu Ertem Eğilmez’in aynı adlı Filmlerinden birinde Mahmut Hoca (Münir Özkul): “Okul sadece dört duvardan” ibaret değildir…


Eğitim-2 (Sosyo-Analiz / Sosyal - Toplumsal Bakış / Birey – Toplum / Yaşama Dair…)
Eğitim-1 yazımızda;
İnsanın “kendini gerçekleştirme ihtiyacının karşılanmasında” okullarımız ne durumda? 
Okullarda öğrenci odaklı yaklaşımlar konuşulurken, tüketim endeksli bir eğitim mi? Üretimi özendiren bir eğitim mi? 
Öğrencilerimiz eğitimin öznesi mi? 
Öğretmelerimiz öğretmekten eğitime zaman ayırabiliyorlar mı? 
Genelci eğitim mi? Eğitimde bireysel ihtiyaçlar ne kadar dikkate alınıyor? 
Mevcut durumda çocuklar okullarda ne kadar mutlu? 
Anne / babalar okullarda (resmi / özel) verilen eğitimden ne kadar hoşnut?
Eğitimde okul, öğrenci ve aile işbirliği sağlanabiliyor mu?
Okullarımız özel gereksinimli çocukların ihtiyaçlarını da karşılayabilecek fiziki ve teknik yapıya sahip mi?

Hababam Sınıfı filmlerinin Hafize Anası (Adile Naşit) okul zilini çaldı…

Yukarıdaki soruları okurken aklınıza neler geldi? Kendi öğrenciliğiniz mi? Çocuklarınızın durumu mu?
Yıllar önce ben de, ilkokul ziliyle çok heyecanlanmıştım. Bu yazıyı yazmadan önce evime çok yakın bir ilkokulun önünden geçtim. Veliler okul kapısında heyecanla bekliyorlardı. Ben yolun karşısındaydım ama heyecanlı halleri çok belli oluyordu. O heyecana biraz daha yakından şahit olmak için karşı kaldırıma geçtim. Çok yüksek duvarlı olmayan bahçedeki çocukların çığlıkları, bağırtıları, cıvıltıları yeri göğü inletiyordu. Top oynayan çocuklar, yaz boyunca top koşturduklarını belli edercesine arkadaşlarına çalım atarak kaleye doğru koşuyor. Bazıları üzerindeki “okul formaları”na yabancı, tek amaçları sanki kıyafetlerini korumakmış gibi dolaşıyorlar. Anlık fotoğrafalar çok şey söyler insana…

Bugün 9 Eylül, Kurtuluş Mücadelesinin nihayete erdiği, müjdeli haberin İzmir’den geldiği tarih. Dün de Diyarbakır’dan, acı haber geldi. Yaşasaydı bugün Narin de okulda olacaktı…. 
Çocuklarımız yaşadıkları her ortamda tehlikeyle karşılaşabilir. Aile ortamında, okullarda, mahallede başına gelecek tehlikeler karşısında kendisini nasıl savunacaklarını, kimlerden nasıl yardım isteyeceklerini de öğretebilmeliyiz. Narin’in yaşadıkları toplum olarak yüreğimizi yaktı. Yaşanan travmanın olumsuz etkisinin aşılması da zaman alacak. Özellikle de o köyde Narin’in arkadaşları, yeni eğitim-öğretim yılına bu travmanın etkisiyle başladılar. Gerek okuldaki öğretmenler, rehber öğretmenler gerekse de ilgili kurumlardaki psiko-sosyal destek verecek kişiler görevlerinin başındadır. Ben tüm bu ekibe kolaylıklar dilerken, olayın sadece başında değil sürece yayılmış bir şekilde psiko-sosyal desteğin verilmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
Bugün eğitim-öğretim yılının açılışına Narinin gölgesi düştü. O zaman bizler de bu eğitim sistemi içinde çocukların, okulun ve ailenin önemiyle birlikte toplumsal olarak da eğitime özel önem göstermemiz gerektiğini vurgulayalım.

Pekçok sektörde / alanda olduğu gibi konunun bir eko-sistemi olduğu gerçeğini hatırlamamız gerekiyor. Olayı sadece okul binaları içinde değerlendirsek bile “okul dışı faktörler” dikkate alınmak zorundadır.
Eko-Sistem içerisinde kimler / hangi sektörler, yeni eğitim öğretim dönemine hazırlandılar? Bu konuda hepimizin bir gözlemi olmuştur muhakkak. Ben “en iyi hazırlanan sektörün” okul kıyafetleri ile araç/gereçleri satan “ticari alanda” olduğunu gözlemledim. Bir ay öncesinde marketler reyonlarını düzenlediler, reklamlara başladılar, ticari rekabet ortamı daha okullar açılmadan başladı. Peki biz veliler bu sürece nasıl hazırlandık? Çocuklarımızı bu sürece nasıl hazırladık? Onların öğrenme merakını tetikleyebildik mi? Yoksa okula hazırlığı tüketim toplumunun dayatmasıyla sadece okul araç/gereçlerinin ve kıyafetlerin alınmasıyla mı sınırladık?
Tüm ihtisas / uzmanlık gerektiren işler sadece uzmanların konuya olan ilgisi ile çözümlenemiyor. O alandaki eko-sistemin varlığı, senkronizasyonu, birimler arası iletişim ve etkileşim çok ama çok önemli. Okul / eğitim sadece öğrenci ve öğretmen arasında cereyan etmiyor. Eğitim / öğretim için sadece okullar yetmez / yetmiyor. Okul güvenliği (okul içi ve dışı), trafik durumu, servisler, yemek / kantin, eğitim kaynakları ve materyalleri, okulu ve eğitimi konu alan (özendiren ya da eleştiren) sanat eserleri (film, tiyatro, sergi vb.)…

Anne-babalar da çocuğun eğitim-öğretim sorumluluğunu “okula ihale ederek” (ister resmi okul ister özel okul) “anahtar teslimi çocuk yetiştirileceğini” düşünmesinler.
Ebeveynlik / anne ve babalık devredilemeyen hak ve sorumluluklar verir kişilere. Peki her birimiz bu konuda sorumluluklarımızı ne kadar yerine getiriyoruz? Okullar açılınca “veli toplantısına” gitmekle de sınırlı değildir ebeveynin eğitim ve öğretimdeki sorumluluğu…
Peki ya “okul dışı zamanlarda” (dikkat ediniz boş zamanlarda demedim. Çünkü boş zamanlarda boş işlerle uğraşılır gibi bir genel algı var) çocuklarımızın “kendini gerçekleştirme ihtiyacını” karşılamaları için, içinde bulunduğunuz toplumda hangi seçenekler var? Bilim, sanat ve spor alanlarında… Bu alanlar sadece “yaz aktiviteleri” değildir. Çocuklarımızın bilim, sanat ve spordaki meraklarını giderebilecekleri, becerilerini geliştirebilecekleri ortamlar var mı? Nereler var? Okullarda, okul dışında, Belediyelerin ya da sivil toplumun (Dernek ve Vakıfların) eğitim ve öğretimi tamamlayıcı ne gibi aktiviteleri var? Her ücretsiz kurs çocuğunuzun ihtiyacını karşılamayabilir. Bu alanda önemi bir ihtiyacı karşılayan özel girişimler de var. Dernek ve vakıflarımızdan “kar amacı gütmeden” bile bu hizmetleri sunarken ciddi anlamda zorlananlar var. İşlevlerini, kuruluş amaçlarını proje bazlı çalışmalarla “dış destekli fonlarla (sadece yabancı ülke anlamında değil)” yürütenler de “bütçe kısıtlarını” dikkate alarak çalışmalarını sürdürebiliyorlar.
Okullar açıldı, bu süreç içinde “toplumsal bir konu (dikkat ediniz eğitimi bir soruna indirgemedim)” olarak bu konuyu ilerleyen günlerde ele almaya devam edeceğim. Eğitimde yaşanan / yaşanabilecek sorunlara da dikkat çekmeye çalışacağım.
İnsanın olduğu her yerde sorun olabilir. Kişileri sorun olarak görmeden, öncelikle çocuklarımızın / öğrencilerimizin eğitim sürecinde yaşadıkları / yaşayabilecekleri sorunları önceden görüp, eko-sistem içerisinde tüm paydaşları devreye sokarak önce sorunun ortaya çıkmasını önlemek, çıkan sorunları krize dönüşmeden çözmek için işbirliğine açık bir yaklaşımla, üstenci değil, paydaşlar arası eşit düzeyde iletişime açık bir modelde ilerlemeliyiz. Tabii ki her sektörde olduğu gibi o sektörün uzmanları ve kurumları öncü olacaklar, liderlik yapacaklar. Ama bu öncülük ve liderlik “bu iş sadece konunun uzmanlarınca konuşulabilir” tavrına dönüşmemelidir.
Ne diyordu Rıfat ILGAZ “Hababam Sınıfı” adlı eserinde, bizlerin aşina olduğu Ertem Eğilmez’in aynı adlı Filmlerinden birinde Mahmut Hoca (Münir Özkul): “Okul sadece dört duvardan” ibaret değildir… Ben de bu vesileyle hatırlatıyorum: “Okul dışı ortamlar, çocuklarımızın eğitim ve öğretimine ne kadar uygun?” İzole ortamlarda öğrendiğimiz bilgi ve becerilerin gerçek hayattaki karşılığını görmeliyiz. Okul ayrı, hayat ayrı bir “OKUL” OLMAMALI. Hayat boyu öğrenme modeline açık, tüm düzeydeki okullarımıza devam eden çocuk ve gençlerimiz, “hayata atıldıklarında (sanki okurken hayatta değillermiş gibi)” ZORLANMAMALILAR. Günlük yaşam becerileriyle donanmış, mutlu ve sağlıklı çocuk ve gençlerle toplumsal yapımız daha da güçlenmiş olacak.
 
Canın Özünden, Can-ı Gönülden … Sağlıklı ve topluma faydalı günler geçirmeniz dileğiyle, saygı ve selamlarımla...

Dr. Özcan Kars  
drozcankars.yenibaskent@gmail.com 
@drozcankars
 

ENERJİDE MERKEZ ÜLKE :TÜRKİYE...

RUSYA SALDIRI BAŞLATTI!...

Donald Trump, Kasım Seçimlerinde Aday

Trump'a suikast girişimi

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI VE SİYASET BİLİMCİ İSMAİL CİNGÖZ YAZDI: "5 TEMMUZ 2009 URUMÇİ KATLİAMI"

Gazetecilerin Diaspora Faaliyetlerine Destek Kamu Birliği Başkanı Fuad HÜSEYİNZADE Yazdı: "Azerbaycan Gerçekleri"

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI VE SİYASET BİLİMCİ İSMAİL CİNGÖZ, "ŞUŞA BEYANNAMESİ TÜRKİYE-AZERBAYCAN İLİŞKİLERİNİ ÜST SEVİYEYE ÇIKARTMIŞTIR"

Resul DAĞSARAY SDE İçin Yazdı: "İran'da Cumhurbaşkanlığı Seçimi; Güç Oyunlarında Yeni Bir Cephenin Defakto Olarak Tanımlanma Sahnesi"

Gazeteci Yazar Mesut Haray Yazdı: "Güney Azerbaycan Milli Hareketi: Özgürlük, Adalet ve Ulusal Devlet Hedefiyle Mücadeleye Devam"

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI VE SİYASET BİLİMCİ İSMAİL CİNGÖZ İSRAİL'İN OLASI LÜBNAN SALDIRISI HAKKINDA ÖNEMLİ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Fenerbahçe 5 4 0 1 11 13
2.Galatasaray 4 4 0 0 11 12
3.İstanbul Başakşehir 4 3 0 1 6 10
4.Beşiktaş 4 3 0 1 6 10
5.Eyüpspor 5 2 0 3 4 9
6.Konyaspor 5 2 2 1 -1 7
7.Sivasspor 5 2 2 1 -1 7
8.Antalyaspor 5 2 2 1 -3 7
9.Göztepe 4 1 0 3 2 6
10.Samsunspor 4 2 2 0 1 6
11.Kasımpaşa 5 1 2 2 -2 5
12.Rizespor 5 1 3 1 -10 4
13.Trabzonspor 3 0 0 3 0 3
14.Gazişehir Gaziantep 3 1 2 0 -1 3
15.Alanyaspor 5 0 2 3 -5 3
16.Bodrum FK 5 1 4 0 -5 3
17.Kayserispor 3 0 1 2 -1 2
18.Hatayspor 5 0 3 2 -5 2
19.Adana Demirspor 5 0 4 1 -7 1

YAZARLAR