Emre AYGEN

Tarih: 21.01.2025 13:50

CUMHURBAŞKANINA HAKARET!

Facebook Twitter Linked-in

Türk siyasetinde Cumhurbaşkanımıza hakaret suçlamaları maalesef  gündemin daimi konusu olmuş durumda…

Siyasi Parti Liderleri, Sivil Toplum Kuruluşları, Yazarlar veya vatandaşlar bu meselede gündemin birer parçası durumunda. 

Konuyla alakalı gündemin ilk sırasında Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ yer almakta. Adliyede soruşturma çerçevesinde bir karar alınacak. Sonucu hep birlikte göreceğiz.

Hakaret ettiği iddiasıyla edilen kişiler, söyledikleri ya da yazdıkları düşünceler ;ne olursa olsun; vatana ihanet suçundan yargılanmakta. Türk siyasetinde damgasını vurmuş bir çok lider eleştirileri hep hoş görü olarak görmemişti. "Mini mini Valimiz" şarkısını hatırlayanlar bilir.". Ülkemizde bu suçlamaların an be an artması Türkiye’nin defterinde her daim olan bir konu olmuş durumda. Acaba diğer memleketlerde de hakaret suçlamaları yaşanmakta mı? Sanmıyorum. Ama siyaset sahnemiz bu çerçevede hep gündemde…

Tıpkı başarı ödülü alan genç Teğmenlerimiz üzerine açılan dava gibi…

Bir Türk askerinin, tören bittikten sonra her sene olduğu gibi Subaylarımızın kılıç çekip Atatürk’e yemin etmeleri suç olarak mahkemeye sunulmuş durumda.

Gazi Mustafa Kemal Paşa da, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sultan Vahdettin fermanı ile arkadaşlarıyla birlikte idam edilmesini emretti. Bu idam kararı, ne için yerine getirilmediğini anlarsak, genç Teğmenlerin de Atatürk’e ant içmelerinin ne olduğunu anlamış oluruz.

                      PRENS SABAHADDİN!

Saygı değer okurlarım. Prens Sabahaddin’i hiç internetten baktınız mı? 

1879 İstanbul doğumlu Prens’in Babası Damat Gürcü Halil Rifat Paşanın oğlu, Osmanlı Adliye nazırlarından Mahmut Celaleddin Paşa, Annesi Sultan Abdülmecid’in kızı, Sultan Abdülhamid’in kız kardeşi Seniha Sultan.

Prens Mehmed Sabahaddin 1948 yılında İsviçre’nin Neuchatel Kantonunda hayatını kaybetti. Bir sosyolog olarak çalışmalarda bulunan Prens Teşebbüs-i Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti ve Osmanlı Ahrar Fırkasının fiili Başkanı. Jön Türkler grubundan bir kişi olarak Paris’e kaçmış düşünce adamı.

Biliyorsunuz, bize anlatıldığı gibi Marmara denizine İngiliz gemilerin arkadan kaçtığı iki Alman askeri gemileri Boğazlara gelinde gemilerine Osmanlı Bayrakları çekerek hayatlarını kurtaran Alman Denizciler Osmanlı’nın da birinci Dünya Savaşına girdiğini okuduk, dinledik.

İşte o sırada Prens Sabahattin “O Alman gemilerini Boğazda yakmış olsaydık, Birinci Dünya Savaşına girmez, Mekke-Medine, Mısır, Filistin, Mescid-i Aksa, Beyrut, Şam ve Bağdat’ı, Balkanları kaybetmezdik” demişti. Tabi ki, Çanakkale Savaşını da yaşamamış olurduk.  İşte Teğmenlerimiz bu ruhun evlatlarıdır. Yani Osmanlı topraklarına sahip bir İmparatorluk olarak kalırdı olarak değerlendirdi.

Yaşananlar, bizlere Kurtuluş Savaşını yenmemiz, İzmir’i ardından da İstanbul’u kurtaran Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı yeniden düşünerek Anıt-Kabir ’de bir kere daha düşünmemiz gerekmez mi?

Prens Sabahattin ne kadar önemli bir değerlendirmede bulunmuş. Alman, Avusturya – Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı İmparatorluklarıyla Birinci Dünya Savaşına girmemizin sonuçları Mehmetçiklerimizin kanıyla kurtarabildik. Hiç unutmayalım.

Hem yanlışlıkları unutmayarak, siyasi çıkarların gündemimizdeki olaylarla ne tür düşünmemiz tabi ki sizlerin takdiridir.

Hepinize sevgi ve saygılarımla,

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —