Hayrettin ÇAKMAK


Darbe mikrobu-3-

Bundan sonra ne oldu? NATO’ya dönüp bir yıl içinde AB’ye giren Yunanistan, Türkiye’nin AB’ye girmesini engelledi.


Türkiye’de 1960 Darbesi’nden beri ithal ikamesine dayalı ekonomi politikalarıyla beslenen burjuvazi (bizdeki burjuvaziyi komprador burjuvazi olarak tanımlamak daha uygundur) 1973 ve 1974 yıllarında karşılaştığı iki kriz ile komaya girmişti.

1973 Arap İsrail savaşından sonra Arap ülkeleri petrolü, İsrail’i destekleyen batılı ülkelere karşı bir silah olarak kullanınca; petrol fiyatları bütün dünyayı sarsan bir kriz doğurmuştu. O kriz Türkiye’yi de olumsuz yönde ciddi etkilemişti. İhracat gelirinin büyük bir kısmı ancak petrol ithalatını karşılayacak düzeye geldi. Ayrıca, 1974 yılı Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında, ABD’nin ambargo başlatması dış ticareti olumsuz yönde etkiledi. 1970’li yılların sonunda ödemeler dengesindeki açık büyüdü, ekonomi ve siyasette istikrarsızlık arttı, döviz darboğazı üretimi durma noktasına getirmişti

Yakın tarihimize kazınmış bir olaydır (Japonya büyükelçilik personelinin maaşları gönderilirken 70 sent eksik yatırılmıştı. Elçilik çeki tam olarak düzenleyince bankaya yatan para 70 sent eksik olduğu için Japon bankası çeki ödememişti, bunun üzerine Demirel o meşhur 70 sente muhtacız sözünü söyler.) Yine o yıl nüfusu bizim Bursa Yıldırım ilçesinden daha az olan Lüksemburg’dan 1 milyon dolar borç almıştık.

 Bir yandan sağ-sol çatıştırılıyor güvenlik sorunu tırmandırılıyor, diğer yandan burjuvazinin ekonomik sorunlarının aşılması için 24 Ocak kararları (neoliberal politikalar) sahneye kurtarıcı reçete olarak sürülüyordu. Bu kararlar Türkiye’nin karma ekonomiden, piyasa ekonomisine geçiş hamleleriydi. Bunun için de itiraz edilemeyen güçte bir iktidar gerekiyordu. (Toplumsal muhalefetin yapılmadığı bir iktidar) Askeri darbenin en önemli gerekçelerinden biri de budur ve bu Türk baharıdır. Sovyet bloku / Warşova paktı üyeleri de Berlin duvarının yıkılışı ile elini bükemedikleri kapitalizme geçiş yaparak bu baharı yaşamıştır. Diyeceğim o ki; Arap baharından yıllar önce neoliberal (ekonomide devlet müdahalesini minimuma indiren) çizgiye geçerek o baharı yaşadık. 24 Ocak kararlarını (1980) uygulamak için kimsenin sesini çıkaramayacağı şartlar gerekliydi.

ABD o dönemlerde neoliberal politikalar uygulansın gerekçesiyle dünyada birçok ülkede merkez sağ hükümetleri iş başına getirebilmek için gerekirse askeri darbelere de tam destek veriyordu. Zaten 12 Eylül karartması bir TSK ve ABD ortak yapımıdır.

Kenan Evren ve arkadaşları darbenin gerekçesini sayarken; kaybolan devlet otoritesi ve anarşiyi öncelemiştir, ekonomi ile ilgili bilgi yoksunu olduklarından; darbeci paşaları ekonomik alanda ilgilendiren sadece toplumsal olaylardır. (Sendikal hareketler, grev lokavt gibi işçi işveren eylemleri)

Basın açıklamasında eline tutuşturulan metinden ekonomi ile ilgili bölümleri sadece okumuştur, (kıraat etmiştir) bilgisi ve ilgisi olmadığı için de (tilavet) edememiştir.                                                        

 Kıraat ve Tilavet dedim. Biraz açalım. Bu iki kelimeyi (07.07.1999-15.06.2002) dönemi Yargıtay başkanlığı yapan Prof. Dr. Sami Selçuk’tan duymuştum. Ahmet Necdet Sezer AYM başkanıyken yaptığı açılış konuşmasında, (Cumhurbaşkanlığına giden yolda) “hukuk ve demokrasi manifestosu” niteliğinde bir metin okumuştu. Hukukun yerle bir edildiği 28 Şubat sonrası bu konuşma çok beğenilmişti. Cumhurbaşkanı seçilince müthiş bir hayal kırıklığına sebep olun Ahmet Necdet Sezer’in o konuşması gündeme gelmiş ve konuşma ile hal ve hareketlerin uyumsuzluğu tartışılıyordu. Sami Selçuk o konuşma için; Sezer o metni kıraat etti tilavet etmedi demişti.

Bu iki kelimenin kabaca tarifini yaparsak Kıraat: Usulüne göre okumak demektir. Tilâvet ise; sadece kelime ve cümlelerin düzgün bir şekilde usulünce okunması değil, aynı zamanda içerdiği mesajın doğru bir şekilde anlaşılmasını da kapsar. Tilavet sayesinde okuduğunu uygularsın (okuduğunla amel edersin)

Konumuza dönersek; dışarıdan beslenerek çıkartılan (sağ sol, mezhebi / alevi sünni) ve etnik çatışmalar) kısaca güvenlik sorunu darbe için katalizördür amma; ABD açısından bakınca asıl amaç: neoliberal lige transfer bir Türkiye’dir.

Darbe konseyi siyaseti de bilmediği, bilenleri de dinlemediği için Türkiye’nin avantajlarını heba etmiştir.12 Eylül askerî darbe haberi bazı Yunan gazetelerinde “Türkiye’de darbe oldu; Yunanistan NATO’ya dönüyor” başlığıyla verilmişti.

Yine dönemin Yunan Dışişleri Bakanı Miçotakis’ in “Harekâttan birkaç saat önce Türkiye kaynaklı bir mesaj aldım; artık Yunanistan NATO’nun askerî kanadına dönebilecek” iddiası Yunan medyasına yansımıştır. (Çok ilginç değil mi?)                              

NATO başkomutanı ABD’li General Rogers’ in, bir ay içinde Ankara’yı dört kez ziyaret edip “Yunanistan’ın Türkiye’nin AB’yle ilişkilerini engellemeyeceği” ne dair “asker sözü” nü darbe lideri Evren’e şifahi (sözlü) vermesiyle, Türkiye “veto” sunu kaldırdı ve “kriz çözüldü” Evren, “Yunanistan’ın NATO’ya karşılıksız ve hiçbir yazılı anlaşmaya bağlı olmaksızın dönmesi” ni General Rogers’ın “asker sözü” ne güvenerek onayladı. ABD başkanı Carter “General Rogers Sayın Evren’le çok yakın dosttu, yıllarca uğraşıp, vaatler ve telkinlerle yapamadığımızı şahsi dostlukla başardı, 12 Eylül darbesi olmasaydı bu mümkün olmazdı” demiştir Evren, daha sonra bu avanakça kıyağı “asker sözüne güvendiğini” söylemekle açıkladı.

Bundan sonra ne oldu? NATO’ya dönüp bir yıl içinde AB’ye giren Yunanistan, Türkiye’nin AB’ye girmesini engelledi.

NATO’ya dönüş vizesinden iki yıl sonra Yunanistan “kara sularını 12 mile çıkardı” Bu emrivaki üzerine, “Asker sözü” veren General Rogers ne yaptı? “Görüştüklerim şimdi iktidarda değil, bir şey yapamam!” diyerek gibi çark etti. Darbeci zihniyet yüzünden Türkiye’nin düştüğü komik durumun fotoğrafı budur!

Dışişlerinde çok önemli görevler yapan (Büyükelçilik, müsteşarlık, bakanlık) İlter Türkmen askeri hükümette bakandı. Darbeci Kenan Evren yukarıdaki haltı yerken kendisini devre dışı bırakmış, vetoyu kaldırmıştı. Olayı sonradan öğrenmesi Türkmen’in yaşadığı en tatsız olaydır.

İsrail doğu Kudüs’ü işgal edip, Kudüs’ü başkent ilan etmişti. Bu kararı Knesset’ten (İsrail parlamentosu) geçirmesi üzerine Türkiye 30 Kasım 1980 tarihinde büyükelçiyi geri çekip temsilciliği ikinci Kâtip seviyesine indirgenmişti. İlter Türkmen TV’de anlatmıştı. Kenan Evren’i ikna edene kadar akla karayı seçmiştik diyordu.

Ancak bu karar o dönemde Arap dünyası ile ilişkilerde yaşanmakta olan sıkıntıların hafiflemesini sağlamış, Ciddi bir yakınlaşmanın önünü açmıştır.

Darbeci zararlısı niçin zor ikna edildi? İsrail’in koruyucusu ABD bizimkinin patronuydu. (Bilindiği gibi darbeyi CIA’nin Türkiye Şefi olan Paul Henze, ABD Başkanı Jimmy Carter’a “bizim çocuklar başardı” diyerek bildirmişti) Türkiye’de ki o çocuk; “Aman patronu kızdırmayalım” korkusu yaşıyordu. Şimdi Nüfusu İstanbul’dan az Yunanistan’ın batı destekli manevraları ile boğuşuyoruz.

 


 

İSRAİL SURİYE'Yİ VURMAKLA TEHDİT ETTİ

Vatikan duyurdu: Papa kriz geçirdi, durumu kritik

Mesud Barzani: Türkiye'deki barış sürecini destekliyoruz

BAĞDAT VE ERBİL ANLAŞTI

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DUYURDU : VATANDAŞLIK MAAŞI

Zelenskiy: Ukrayna’da barış ya da NATO üyeliği karşılığında görevi bırakmaya hazırım

Malcolm X'in ailesi Trump'tan, suikast dosyasının gizliliğinin kaldırılmasını istedi

İsviçre hükümetinden itiraf: 'PKK kamplarda eğitim veriyor, Türk ordusuna karşı gönderiyor'

ABD’den Zelenskiy’e darbe: Yeraltı kaynaklara ilişkin anlaşma imzalanmazsa Starlink kesilecek

GAZZE'DE ATEŞKESİN İLK AŞAMASI TAMAM GİBİ

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 25 20 0 5 36 65
2.Fenerbahçe 25 19 2 4 40 61
3.Samsunspor 24 14 6 4 13 46
4.Beşiktaş 24 12 4 8 15 44
5.Eyüpspor 24 11 6 7 12 40
6.Göztepe 23 10 8 5 12 35
7.İstanbul Başakşehir 23 9 8 6 8 33
8.Rizespor 25 10 12 3 -9 33
9.Trabzonspor 23 8 7 8 11 32
10.Kasımpaşa 25 7 7 11 -5 32
11.Alanyaspor 25 8 10 7 -7 31
12.Antalyaspor 25 8 11 6 -18 30
13.Gazişehir Gaziantep 23 8 10 5 -3 29
14.Konyaspor 24 6 11 7 -8 25
15.Sivasspor 24 6 12 6 -12 24
16.Bodrum FK 25 6 13 6 -12 24
17.Kayserispor 24 5 10 9 -20 24
18.Hatayspor 24 2 15 7 -19 13
19.Adana Demirspor 25 2 19 4 -34

YAZARLAR