Vakkas ORHAN

Tarih: 11.10.2024 11:41

DEDESİNİ ANLAMAYAN TORUNLAR

Facebook Twitter Linked-in

 Ben dedelerimi hiç görmedim! Dedelerimi adını taşıdığım Çerkez Vakkas dedemi babamın bana anlattığı şekliyle dinledim. Dedemin Maraş harbine katılıp oradan da yaralı geldiğini yıllarca Maraş harbinde ve dedemin diğer hayatında yaşadıklarını anlatırdı.

Babamın dedemden duyduklarını bende babamdan dinledim. Dürüstlüğü ve mertliğiyle bilinen bir insanmış yardım sever birisi olduğunu.  Ve eskiden köylerde kıtlık olduğunu anlatırdı. Babam, köy evleri hafif eğimli arazilere yapılır, dedemin evinin hemen üstünde başka bir komşunun evi var.

Milli mücadele sonrası insanlar aç, yoksul, çıplak ve sefaletin her türlüsü mevcut bütün yoklukları iliklerine kadar hissediyorlar. Dedemin evinin üst tarafındaki ev sahibinin hanımı geliyor ki;  dedem ayran çorbası içiyor ah gardaşııım!  Adil’im hiç bir şey yemedi aç aç dedemin kaşık elinden düşüyor. Aç aç demesi ile önündeki çorbayı komşu hanıma vererek bacı bunu Adil’e götür. Ben doydum diyor.  Oysaki doyduğu falan yok. O çorbadan sadece birkaç kaşık almış, komşu hanım çorbayı alarak oğlu Adil’e götürüyor. Bahsi geçen komşunun oğlu Adil, günler sonra hakkın rahmetine kavuşuyor.

Allah Adil’e gani gani rahmet etsin. İşte dedemin hakkında duyduğum birkaç örnek.  Dedem hakkında duyduğum başka sözlerde sözüne sadık, insani ilişkilere değer veren dinine, devletine, milletine ve geçmişine bağlı geleceğine ümitle bakan birisi olduğunu anlatırdı.

Daha nice benzeri güzel anıları köy ve yöre halkı hakkında babamdan çok güzel anılar dinledim. Keza annemden de babası ile ilgili anıları dinledim.  Annemin babası kırk yıl köy muhtarlığı yapmış, biraz katı ancak sözüne sadık birisiymiş.

Köy muhtarlığı döneminde beş oğlunu askere göndermek için hazırlıyor. Diğer köylülerle beraber, köy halkı Kiya sen bu oğullarını gönderirsen ocağın söner diyorlar. Dedem “vatansız evlat benim hiçbir işime yaramaz” diyor!

Ve en küçük oğlu Hacı’yı gösteriyor. Bu küçük oğlu henüz 12-13 yaşlarında eğer bunun yaşı büyük olsa bunu da gönderirim diyor. İşte vatanseverliğin en bariz örneğini merhum dedelerim canlarıyla mallarıyla kanlarıyla ödüyorlar.

Günümüzde böyle bir vatansever gösterebilir misiniz! keza sadece dedelerim değil, zamanın bütün insanları böyleymiş.  Bugün yoklar onları arıyoruz ve rahmetle anıyoruz. Şimdi ben kendi torunlarıma bakıyorum, evime gelen akraba, eş,  dost ve arkadaşlarımla gayri ihtiyarı bir merhaba. Saygıdan hürmetten, örf ve adetten uzak göstermelik, bir kelimelik hiçbir mana ifade etmeyen bir yaklaşım. 

Hemen odalarına çekilip, insanlardan uzak geçmişinden geleceğinden bir haber bir tür varlıklar gibi yaşıyorlar. Bu davranışların suçlusu bu çocuklar değil. 

Bu çocuklara dinini, devletini, milletini örf ve adetini saygıyı hürmeti büyüğünü küçüğünü velhasıl dünyevi ve uhrevi bilgileri vermeyen anne ve babaların. 

Şimdi benim çocuklarım kendi çocuklarına yukarıda bahsini ettiğim eğitimi verememişler, daha da kötüsü benimle ilgili bir şeyde bilmiyorlar.  Bu eksiklikler anne ve babaların eksikliği çocukların bir günahı yok.

Sevgili anne ve babalar aslından asaletinden kopuk bir nesil yetiştirmek istemiyorsanız sizden doğanlara geçmişinizi iyi anlatın. 

Anlatın ki evvela sizi tanısınlar sonra dinini, devletini, milletini, geçmişini ve hayatı tanısınlar. Yoksa sizlere bugünkü hitap şekilleri değişir yıllar sonra size Almanların, İngilizlerin Hans Frans diye hitap ettiği gibi ederler, bütün anne ve babalara saygılar, sunar, sağlıklı nesiller yetiştirmelerini dilerim.

 Allah’a emanet olun.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —