Sevgili okurlarım,
Gazetelerde ve İnternette haberleri aldınız.
Üç adet Türki Ülkeler Avrupa Birliğinden aldığı milyarlarca Euro karşılığı, Kıbrıs Rum kesimini ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ olarak tanıdı. Başkent Lefkoşe’de üç ülkemim Büyükelçilikler açacaklar.
Kıbrıs Cumhuriyetinin ilanında kaleme alınan Cumhuriyetin üç garantörü vardı. Türkiye-İngiltere ve Yunanistan. Kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, 1974 BARIŞ HAREKATI’ndan sonra Rumlar, Kıbrıs Cumhuriyetini temsil ettiğini beyan ederek bu günlere getirdiler.İ
Rauf DENKTAŞ’ın bu geri dönülmez Rum politikası karşısında” KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ”ni kurdu. Her ne kadar Birleşmiş Milletlerde ve Avrupa Birliğinde Temsilciliklerini kuran KKTC, başta ABD ve AB Türkmen ülkelerine para akıtarak Rum kesiminin Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından kabul edilen diplomatik ilişkiler kuruldu.
Hatta ve hatta Rum kesiminin NATO’ya da daimi üye yapılacağı bilgiler kafada dolaşmaya başladı. Türkiye ABD ilişkileri çerçevesinde de Trump’ın bu sabahki haberlerde belirtildiği gibi ‘Erdoğan ile en yakın zamanda temas kuracağını. Rum Kesiminin NATO’ya tam üyeliği konusunda fikir birliği içinde olabileceğini’ söyledi.
Ah dostlar, bir zamanlar Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadından atılması sonucu Yunan Albaylar Darbesinin sona ermesi üzerine Türkiye, NATO üyesi olarak Yunanistan’ın NATO Askeri kanadına geri dönmesine hep “HAYIR” demişti. Ta ki, 12 Eylül Askeri Darbesinin gerçekleştirmesine kadar.
Anlayacağınız Kenan Evren’in bir gün İzmir’de bir Amerikan General ile yaptığı görüşmede, Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına evet demesi ve buna karşılık Türkiye’nin AB’nin eski adı AET’ye Amerikan baskısı sonucu tam üye olacağını sağlayacaktı.
Türk halkı AB’nin ABD’nin talimatı ile kurulduğunu zannetti. Ne var ki, GAZZE’de yaşanılan insanoğlunun öldürüldüğü trajedi sonrasında doğal gaz ve diğere madenlerin piyasaya sürülmesi uğruna Kıbrıs Rum kesiminde Amerikan üslerinin açılması ve diğer fırsatlar zenginleri daha da zengin edeceği bir proje.
Dostlar, bu gelişmeleri rahmetli Rauf Denktaş’a anlatmayın. Söyleyecek kelime bulamıyorum.
Gelelim diğer siyasi partilere. Başta Ana Muhalefet Partisi CHP! Siz ne diyorsunuz Sayın Özgür Özel. CHP Genel Merkezinde fotoğrafı olan rahmetli Bülent Ecevit’in karşısında ne diyeceksiniz. Sizin uyum mantığınızda, Kıbrıs Rum kesiminin getirilmesi; ki bazıları yürürlüğe girmiş durumda; itirazınız var mı?
İYİ Parti, MHP, Davutoğlu, Babacan, DEM parti, TKP, YRP ve diğerleri. Karaoğlan’ı çöpe mi attınız! Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın önünde ne diyeceksiniz!
Okurlarım, bu gelişmeleri kaleme almak beni de çok üzüyor.
Bir anımla yazıma son vereyim. ‘Kıbrıs Barış Harekatı’ daha başlamamıştı. Rahmetli Babam, Ecevit’in danışmanı idi. Aylardır eve gelmiyordu. Başbakanlıktan bir araç geliyor. Kirli elbiseleri eve geliyor. Annem de temizleri Başbakanlığa göndermekte idi. Bir seferinde gelen araçta sadece şoför gelmişti. Annem, Babamın elbiselerini bana verdi ve Babana götür dedi. 15 yaşındayım.
Başbakanlığa girdim. Ortada kimse yok. Yukarıya çıktım. Oda da Bülent Ecevit, Orhan Birgit, Ecmel Barutçu, İlter Türkmen ve babam masadaki Kıbrıs haritası üzerine konuşmalar yapıyorlardı.
İçeri girdim. Babam kıyameti kopardı. “Buraya nasıl girdin?” diye kükredi. “Baba elbiselerini getirdim. Girişte kimse yoktu” dedim. Bülent Bey, beni görünce gülümsedi. “Hadi bir ara verelim. Emre’ye bir şeyler ısmarlayalım!” dedi.
Kısa bir düre sonra yeni bir haber geldi. Ankara’daki ABD Büyükelçisi Başbakan Bülent Ecevit ile görüşecekti. Babam beni bir odaya tıktı. Kapıyı da kilitledi.
Kısa bir süre sonra ABD Elçisi çekti gitti. Yıllar sonra rahmetli Orhan Birgit’e sordum. “Amerikan elçisi niye birkaç dakika sonra salonu terk etti?”. “Ne oldu?” dedim. Orhan Bey, “Amerikan elçisi geldi. Bülent Bey’e Kıbrı’ta ne yapacaksınız diye sordu. Bülent Bey de ‘Bu bizim özel bir işimizdir. Sizi ilgilendirmez’ şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Amerikalı Büyükelçi Başbakanlığı terk etti” dedi.
İşte, Türkiye Cumhuriyeti 1974.
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti 2025.
Türkiye ilkelerinden vazgeçmeyen bir ülkedir. Okurlarım, uluslar arası camiada ne olursa olsun ilkeleri olan bir Cumhuriyettir.
Sağlıcakla kalın okurlarım. Sevgilerle.
