“İyilikten maraz doğar” derdi büyüklerim.
Evet bugün gördüm, hemde büyük maraz doğuyormuş.
Burada karakterin önemini de unutmamak gerekir tabii ki...
Bunu çok güzel anlatan bir hikâye var. Sizinleonu paylaşmak isterim.
"Günün birinde padişah veziri çağırmış demiş ki..
“Ey vezir! Eğitim mi karakter mi?
Vezir düşünmeden “Karakter” demiş…
Padişah vezire biraz baktıktan sonra gülmüş, oradan uzaklaşmış.
Bu olay birkaç kez tekrarlanmış,her defasında vezir aynı cevabı vermiş “Karakter önemli padişahım”.
Günlerden birgün padişah veziri akşam yemeğine davet etmiş. Yemekler servis edilirken vezirin dikkatini garsonluk yapan bir kedi çekmiş!..
Eğitimler sonucu, insan gibi servis yapan bir kedi!!!
Tam bu esnada padişah vezire bakmış “Ey vezir şimdi ne diyorsun eğitim mi karakter mi?” Bir taraftanda müstehzi bir ifadeyle gülüyormuş.
Lakin, yemekte karşılaşacağı durumdan daha önceden haberi olan vezir hazırlıklı geldiğinden, elini cebine atıp bir fare çıkartmış ve salmış ortalığa.
Fareyi gören kedi tepsiyi atarak, başlamış fareyi kovalamaya. Bu esnada vezir padişaha dönerek “Karakter efendim” demiş.
"Bu hikayeyi neden paylaştığımı, bugün beni üzen bir olayı anlattığımda daha iyi anlayacaksınız. Ben, bir STK’nın Genel Başkanı olmakla beraber , birçok yönetimin parçasıyım. Uyuşturucu şura, istismar ve çocukta cinsel istismar komisyon üyesiyim.
Yardım ve arabulucuk faaliyetim o kadar çok ki. Yani, birçok hayata el attım, il il gezdim, bazen konferanslar, seminerler verdim, bazen sosyal yardım faaliyetlerini organize ettim, televizyon programcısı olarak programlar yaptım, köşe yazıları yazdım, velhâsıl hep koşturdum.
Bunların sonucunda bana göre hayattaki en büyük varlığı kazandım, insanların dualarını…
Beni üzen olay ise benim kefil olduğum, gidip kız istediğim, nikah şahitliğini yaptığım, evimde misafir edip her zaman değer verdiğim biri tarafından yapılan şikayet üzerine bugün karakola giderek ifade vermek olmuştur…
Aile içi anlaşmazlık olmuş, bundan önce iki defa gidip tarafları barıştırmıştım.
“Yine barıştırırım” diyerek Ankara dışında yaşayan bayandan randevu alıp, ziyarete gittim.
Gittiğimde kendisi yoktu, çalışanı vardı. Bayan, 15 dakika sonra geldi, elimi öptü, sohbete başladık ve boşanmanın kendisi ve çocukları için uygun olmayacağını dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım, oda “Kararlı olduğunu” söyledi.
“Büyükleri olarak arabuluculuk yapmak istediğimi” söyleyerek (ki kendimi öyle gördüğüm için ve bir manevi baba olarak) kızdım ve sonra açıklayacağım ama suç olmadığını bildiğim ifadeyi kullandım ve oradan ayrıldım.(Oysa, eşiyle barıştırmak istediğim bayan beni misafir ettiği alana hiç bir uyarı levhası asmadan hem görüntü alan, hemde ses kaydı alan kamera yerleştirmiş.)
Karakola “Beni tehdit etti!!!” diye suç duyurusunda bulunmuş. Bugün gittim ifade verdim.
TCK 134 Madde ve diğer başlıklara göre, “Asıl, benim kendisinden şikayetçi olduğumu” ifade ettim.
Yaşadığım olaydan öğrendiğim: Beraberliklerde eğitimi değil de karakterleri iyi bilerek aracılık yapmak gerektiği, oldu.
Evet bu haftaki yazımda aslında her taraftan birşey paylaştım…
Bir sofra serdim. Sonra,“eyvah” dememek içinde sizlerle paylaştım...
Kalın sağlıcakla.