Zülfü Livaneli'nin “Ey Özgürlük” sözleri ile başlayan şarkısı Saraçhanede milyonların önünde hep birlikte söylendiğinde, İBB Başkanı Ekrem İMAMOĞLU’nun yargılanmasından kaynaklanan isyan esasında CHP ile siyaset sahnesinde destek vermeyenlerin de yer aldığı atmosferde AKP iktidarına karşı bir isyan idi.
İMAMOĞLU, terörle bağlantılı suçları gündeme getiren Cumhuriyet Baş Savcılığının ortaya attığı suçlar Mahkeme tarafından ret edilmesine karşılık ticari suçlardan dolayı yargılanmasına karar verildi.
Tabi bu olaylar cereyan ederken, CHP, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın ana muhalefet partisinin Cumhurbaşkanı aday adayını bile seçmedi şeklindeki sözler her kesi tedirgin kıldı.
Yani anlayacağınız Cumhurbaşkanının gündeme getirdiği olaylar, Türkiye’yi şu anda nereye getirdiğine bakmak gerekir.
CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL, bu olaylar cereyan ederken geçen Pazar günü hem CHP üyelerine, hem de bu olaylara tepki gösteren insanları Ekrem İMAMOĞLU'nun Cumhurbaşkanı adayına “EVET” denmesini istedi.
Özgür ÖZEL, Ekrem İMAMOĞLU faktörünü propaganda meselesi yapmaktan çok özgürlük emelini seçmiş olsaydı halkın tepkisinin ne olduğu daha çok ortaya çıkardı. Yan özgürlük, CHP’nin anladığı anlamda özgürlük olarak gösterildi. AKP’nin Türkiye’de iktidara gelmesi de dahil, CHP’nin yaptığı desteği kimse unutmadı!
ÖZEL ve ERDOĞAN arasındaki “uyum” sizce neyi ifade ediyor..
Türkiye üzerinde oynanan olaylar uyumun bir parçası mı?
Özgür ÖZEL, CHP’ne yani Genel Başkan, MYK, Parti Meclisi, Genel Sekreterler kayyum yoluyla 45 gün içinde olağanüstü CHP Kurultayının yapılacağından söz etti.
CHP kayyumu daha gerçekleşmedi. Halkın isyan etmesini sağlayan CHP’nin 45 gün sonra seçilecek yeni Başkan ve diğerleri ile daha kararın alınmadığı sonbaharda, Ekrem İMAMOĞLU’nun Cumhurbaşkanı olacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın yaptığı gibi Ekrem İMAMOĞLU CHP Genel Başkanı seçilecek. Ama geçen hafta yazdığım gibi bir kereliğine 50 milyon vatandaşa 100.000 TL para verecek kimse kalmayacak. “Ey özgürlük…”
Sevgili dostum Zülfü LİVANELLİ, Kemal KILIÇDAROĞLU’nun CHP Genel Başkanı olduğu dönemde CHP Milletvekili seçilerek TBMM’de görev yaptı. Hatırlayan var mı bilmem. Bir kaç yıl sonra KILIÇDAROĞLU, Livaneli'yi CHP’den kovmuştu. LİVANELLİ TBMM’deki Milletvekilliğini bağımsız olarak görev yapmak zorunda kalmıştı. KILIÇDAROĞLU Saraçhane’ye gelmedi! Özgür ÖZEL ve Zülfü LİVANELLİ ile birlikte gözükmek istemedi mi?
Peki, dünyaya bakalım…
Avrupa kentleri ve İngiltere’de yaşayan Türkler, Recep Tayyip Erdoğan'a karşı çıktı. Dünya medyasında yer aldı. Avrupa’nın bilinen kentlerindeki Belediye Başkanları Ekrem İMAMOĞLU’na destek verdi. Birer cümle söylediler.
Bu ülkeler Türkiye gibi “Büyük Ortadoğu Projesi'nin üyesi değiller…
Üstüne üstlük TRUMP, Avrupa ülkelerinin ihraç ettiği mallara vergileri artıracağını söylüyor.
Ben Gazeteci olarak fıstıkçı lakaplı CHARTER, Fransa Cumhurbaşkanı MİTTERAND’a ihracat ettiği şarap, PERRİER sodası ve benzeri ihracatını almıyorum demişti. Fransa’da şarap üreticileri, ürettiği şaraplarını Paris’te protesto ederek şaraplarını yerlere dökmüştü. Bende haberini yapmıştım.
Yoksa GAZZE kentinde yaşayan Arapların Türkiye’ye ihraç edilerek ABD ve İsrail’in ortak projesince eş başkanı olarak Türkiye’de kıyametlerin koptuğu bir anda ham hum edilerek gerçekleştirilmesi mi gündemde?
Sevgili okurlarım. Sen de uyduruyorsun diyebilirsiniz!..
Vallahi haklı da olabilirsiniz. Ne diyeyim.
Tek suçum, başımızdan geçenleri unutmamak. Unutmayınca da bir şeyi değiştirmez yorumu da haklı kalan bir tarafı vardır denilebilir.
Bu haftanın, huzurlu ve mutlu geçmesi dileği ile!
Saygılarımla…