Formanın hakkını verin…
Olimpiyatlar’ da altın madalyada sıfır çekmemizden dolayı herkes sinirli bir kısım insanlar ise panik halinde. Şimdi biraz geçmişe gidelim. Millilik ruhu insanı yaşatan en büyük olgulardan birisidir yüce “TC miz ”de öyle. Bunlar lafta değil yaşayacak ve yaşatacak insanlar için geçerlidir. Lafla olmaz hem şehit olmak isteyeceksin hem de ölmek istemeyeceksin ,bu ikisinin bir arada olması mümkün değil. Eğer birileri büyük hedeflere talip olmuşlarsa bunların bir sorumluluğu ve yükü var. Hele manevi ruh çok kıymetli . Daha düne kadar A Milli takımı’ nın Formalarının Turkuaz rengi olsun diye direnenler ve en son oyunları Olimpiyat kafilesine giydirdikleri Mavi- Beyaz desenli elbiseler. Halen Türkiye’ye sızan ve Türklük düşüncesini yok etmeye çalışanların olduğunu gösteriyor.TC antipatisi bu sefer Milli formalara rengine kadar yansıdı. Dikkat ederseniz A Milli takımı ne zamanki Kırmızı- Beyaz formayı giydi başarılı oldu ve Avrupa şampiyonasına yıllar sonra katıldı. Olimpiyatlara giden kafilelerin kıyafetleri, tavır ve davranışlarını bakınca başarısız olacakları önceden belliydi.
Şimdi çok merak ediyoruz, Federasyon Başkanlığı seçim yönetmenliğinde bir madde var derki,” Başarısız olan Federasyon Başkanı görevden alınır” bu gerçekleşir mi bilmem ama . Biliyoruz ki her Olimpiyatlardan sonra üç ay içerisinde seçimler yapılmak zorunda bu da yönetmelikte var. Ancak bu seçimler son zamanlarda o kadar tartışma konusu oldu ki. Tek aday tek siyasete bağlı olacak. Bence bu kadar başarısızlığın sebebi bu. Bir Türk vatandaşı istediği zaman eğer Genel Merkez’den il Başkanlıklarından onay almazsa aday olma şansı yok.
Spor Teşkilatı o kadar darmadağın olmuş durumdaki şu anda sokağa çık mikrofonu tut, Gençlik Spor Genel Müdürü kim ,hangi Federasyon nerde bilen yok. Ver bütçeyi çekil kenara. İnanın ben bir gazeteci olarak bir çok Federasyon’ nun yerini ve Başkanlarını bilmiyorum. Gitmek öyle dursun bir Federasyon başkanına ulaşmak mümkün değil. Herkesin küçük bir cumhuriyeti olmuş. Hatta geçenlerde bildiğim bir Federasyona uğradım oradaki yetkili diyor ki,”Abi kaç aydır buradayız bir yetkili gelip’ de burada ne yapıyorsunuz demiyor” dedi. Yani başı boşluk hat safa da.
Türk sporuna gönül vermiş bir çok insana el çektirdiler. Bir numara spor yöneticileri olan Tamer Taşpınar, Ahmet Ak gibi isimler Bakanlığa giremez oldular. Zaten bizde gazeteci olarak girmiyoruz. Girsek de herkes korkudan ve makamından oluruz diye konuşmuyorlar. Yirmi yıllık memur arkadaşlar bir birlerini ihbar ederler diye sohbetlerini kesmişler. Taha Akgül gibi geleceği olan bir sporcu’ yu antrenöründen dolayı küstürdüler. Bir de merak ettiğim, Boks’ da Atagün Yalçınkaya diye Olimpiyat ikincisi olan bir Boksörümüz varda, Atacılıkta Eşref Apak bulunuyordu. Hepsi genç yetenekti. Yok olup tarihin tozlu sayfalarında yer aldılar .Geçenlerde TBMM ‘de dolaşıyorum bir vekilin danışmanıyla karşılaştım. Bir Federasyon’da yönetim kurulu üyesi idi . Nasılın Federasyona devam ediyormusun dedim, ”Yok abi dedi. Zaten para falan’ da veren yok boşuna zaman kaybediyoruz “ diyerek diğer Kurumların Yönetim Kurulu ile karıştırmıştı arkadaş. Anladınız mı şimdi konuyu. Para varsa hizmet var yoksa piyasada kimseyi bulamasını, Vatan Millet Sakarya. Bizim milli ve yerli değerimiz artık parayla ölçülüyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız Spor Bakanlığı için elinden gelen tüm maddi manevi desteklerini verdi ve hiçbir şeyi esirgemedi. Hatta Spor harcamalarını Kamu İhale kurumandan çıkartacak kadar yaptı. Sporcunun işleri kolay olsun diye. Ama ekipler bu iyi niyeti suiistimal ettiler, etmeye de devam edecekler. Bu arada müthiş bir vefasızlık söz konusu. Yıllarca Türk sporuna ve Güreşine hizmet etmiş kişileri hep uzak tutmaya çalıştılar.
A Milli takımının başına 85 yaşındaki Guus Hiddink’i getirenler, Tınaz Tırpan’ı yanlızlığa terk ettiler. Güreşte’ de Yakup Topuz, Bilal Tabur ,Avni Tarhan’ı görmemezlikten geldiler. Şimdi Türk sporunda onurlu bir davranış bekliyorum. Başarılı olamayan vatansever birkaç Federasyon başkanı istifasını versin , örnek teşkil etsin. Hadi bakalım. Devletin parasıyla, malıyla , makamıyla hava atmak kola. Ama filim bitti. Duyurulur.