Türkiye’de Gazete sahipleri ile Gazeteciler arasında uyum vardır…
Kız isteme ile başlar, kına gecesi, nişan derken Nikah Dairesinde Memurun önünde “EVET” diyerek bir hayat başlar orda.
Bu nikah Gazete sahiplerinin politikaları, ticari ilişkileri, iktidar ve siyaset sahnesindeki aktörlerle devam eden bir yaşam şeklidir.
Her nikahın bir de boşanması olur. Muhabir, Yazar, Karikatürist, Sayfa Sekreteri, Foto Muhabiri, Haber Müdürü, Dış Haberler ve Ekonomi Müdürleri çalıştıkları Gazete, Dergi, radyo veya TV ekranlarından başka teklifler üzerine transferler olur. Bir de medyadan atılma ile sona erer.
Yani Gazetecinin sürdürdüğü ilkeler bazen Gazete sahibinin işine hiç gelmez ve anında kendini kapının önüne konur.
Bu durumu şu anda bir Gazete için de tan vakti gelmeden bir Yazar işten atıldı. Ne diye atıldı biliyor musunuz?
Yazdığı yazı Patronun çıkarlara uygun olmaması ve kazandığı gelirlerin devam etmesi uğruna bir Gazeteciyi kovmak çok kolay bir iştir.
Peki, bu Gazeteci yıllar buyunca o Gazetece haftalar boyu düşüncelerini kaleme alırken gösterilen desteğe ne oldu da çöpe atıldı işte ona birkaç söz söylemem de benim kalemime düştü.
Gazeteci-Yazar, Maydonoz Döner, FETO ve Galatasaray Kulübünün bir arada ticari birlikteliğini yazdı. Yazı, baskı öncesi sayfadan çıkarıldı. Yazar işten atıldı.
Şimdi o Gazete, Maydonoz Döner, FETO ve Galatasaray Kulübü ile ilişkilerdeki yeri neydi?
Esas haber bu olmalıydı. Bunun üzerine yazı yazan görmedim. Söz konusu olayla ilgili olarak da tek bir bilgim olmadığı için sizlere yazacağım tek sözcük yok.
Döner şirketinin ticari ilişkilerini bilmiyorum. Galatasaray Kulübü konusunda da bi-haber olduğum için CİMBOM’cular, “Yine bizim Fenerli Emre yazmış” demek de istemem.
Fakat, en önemli konu FETO’nun Türk siyaseti, ekonomisi ve çıkar birliktelik maşallah ortada.
Fettullah Gülen’i, ABD’de evinde ziyaret edenler, ardından AKP Milletvekilleri oldular. Onlar ne diyor bilmem.
Sonuç FETO’lu, Galatasaraylı bir ilişki, olayları kaleme alan Yazarın atılması ile sona erdi. Kim kazandı?
Açıkça durum şudur! O Gazetede yıllarca kaleme alan bir Gazeteci bir makalesi üzerine işten atılıyor. Demek ki, Gazete Sahibi Yazar, Muhabir kim varsa Haldun Simavi’nin söylediği gibi “Sifonu çekerim. İşi bitiririm”.
İşte böyle arkadaşlar. Ben de Yeni Başkent Gazetesinde Yazarım. Bu gün Gazeteden atılan Yazar bir gün benim için de karşıma çıkar. Gazetecilik kaderidir bu!..
Devrimci, Ülkücü, Fetocu veya diğerlerinden bir dahi olsanız Medyanın her an değişebilecek aleminde her zaman biz emekçilerin kaderidir.
Hoş kaderciliği de tam kabul etmiyorum ama bu mesleğin cilveleri her zaman dostlarla birlikte olmakla geçmiyor.
Nikahı kıyan boşanma mahkemesini de aklın bir tarafında hep tutmamız gerekir.
Gazeteden atılan Yazar Gazeteci emekçiye geçmiş olsun diyelim. Bakalım ne ola, ne bite.
İyi hafta içimiz kutlu olsun. Sevgilerle,
